Demek ki bu yöntem belediyeyi batırıyormuş!

Tunceli Belediyesi eski Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, son günlerde Türkiye’nin gündeminde.

Komünist Başkan olarak nam salan Fatih Mehmet Maçoğlu, 73 Milyon TL borç ile devraldığı Tunceli Belediyesi’ni, 230 Milyon TL borç ile devretmiş.

Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da borcun nedenleriyle ilgili yaptığı açıklamayı detaylıca inceledim. Ve vardığım kanı şu: Demek ki belediyeler böyle yönetilirse batırılır!

Öncelikle Sayın Maçoğlu, en güzel gözboyamaları yapabileceğiniz istatistik biliminden fazlaca faydalanmış açıklamasında.

“Dolar kuru baz alındığında; 2019 yılındaki borç karşılığı 13 milyon dolara denk gelirken, 2024 yılındaki borç karşılığı ise 7.2 milyon dolara denk düşmektedir” diyerek borcu azalttığını ima edecek kadar istatistik ilminin nimetlerinden faydalanmış.

Maçoğlu, “Yine belediyenin İller Bankası gelir payı baz alındığında; 2019’da aylık 2 milyon TL gelir ile 37 ayda kapatabilinen borç, 2024’de aylık 17 milyon TL gelir ile 14 ayda kapatılabilmektedir. Ay bazında 23 aylık ödemeye tekabül eden borç azaltılmıştır” diyerek bundan sonraki her açıklamasını boşa düşüren ipucunu da vermiş.

Dolar arttığı gibi, belediyenin gelirleri de artmış. Komünist başkanın belediyesinde gelir 8,5 kat, belediyenin borcu ise 3 kat artmış.

Sayın başkan yine bu borca gerekçe olarak Türkiye’nin en ucuz toplu taşımasını hayata geçirdiklerini ve en ucuz suyunu halka verdiklerini ifade etmiş.

Ben Maçoğlu’nun sözlerinden şunu anladım: Demek ki bir belediye böyle yönetilmemeliymiş.

Türkiye’nin en ucuz suyu ve ulaşımı, şov hanenize büyük bir artı yazar.

Ancak bu örnek ile görüyoruz ki, sürdürülebilir değil.

Yani şov için belediye hizmetlerini bedavadan biraz pahalı yaparsanız, belediyeyi uzun vadede batırabilirmişsiniz.

Hayaller ve gerçekler arasında ne yazık ki fark var.

Şu dipnotu da vereyim, sayın başkan borca gerekçe olarak verdikleri ucuz ulaşım ve suyu gerekçelendirmeseydi, bu ifadeleri yazmayacaktım.

Ancak Sayın Maçoğlu bizi böyle düşünmeye mecbur bıraktı.

Havada değişim kokusu var

MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı bugün partisine geri döndükten sonra ilk kez il teşkilatını ziyaret etti.

Sancaklı, 4 ay boyunca kimseyle görüşmediğinin altını çizdi.

Bu sürede kendisi arandı mı, insani olarak kendisiyle diyalogları sürdürmek isteyen oldu mu, bunu bilemiyoruz.

Şu an her şey taze. Sancaklı daha yeni döndü.

Muhakkak 4 ayda içinde biriktirdikleri, süreç içinde hayata geçirmeyi düşündüğü şeyler vardır.

Ancak bunları hızlı bir şekilde göremeyeceğiz. Zaman içinde olacaktır.

Şundan eminim: Fotoğraflara bakıyorum, yüzlere bakıyorum, geride kalan 4 aya bakıyorum…

Tüm yaşananları düşününce MHP’de bir değişim kokusu alıyorum.

Ekrem İmamoğlu ve Hamas

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ilginç bir figür.

Aynı gün Hamas’a yönelik yaptığı terör örgütü açıklaması, PKK destekçisi Amedspor tebriği ve İBB tarafından açılan çukura düşüp ölen 5 yaşındaki yavru Edanur ile gündeme gelmeyi başardı.

Ben lafı uzatmayacağım.

Ekrem İmamoğlu’nun CNN International’a verdiği açıklama benim için çok net: Türk halkını konsolide edebilmek adına, “Bak ben İsrail’in yaptığını da doğru bulmuyorum” diyor.

Hamas lideri Haniye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ettiği günün haftasında Hamas’ın eylemlerini, “terör eylemleri” olarak ifade ederek de dışarıya vermesi gereken mesajı veriyor.

Şu hatırlatmaları yapıp yazıyı tamamlıyorum:

-Filistin’de zulüm 7 Ekim 2023’te değil, 1949’da başlamıştır.

-Hamas silahsızlara kurşun sıkmamış, 7 Ekim’de bahsi geçen videoların İsrail’in kurguladığı ortaya çıkmış, hatta İsrailli teröristlerin helikopterlerden konser alanındakileri taradığı görüntüler dahi dünyada gündem olmuştur.

-Hamas ile İsrail’i aynı potada eritebilmek için, biraz insanlıktan uzak olmak gerek.

-İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana en az 36 bin Filistinli’yi çocuk, bebek, kadın, yaşlı demeden vahşice öldürmüştür, öldürmeye de devam etmektedir.

İpucu

Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.

Mevlana