Kandıra, ÇED ve can yakan detay
Kocaeli gündemi bugün Kandıra Namazgah Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ÇED toplantısına kilitlendi.
Gazetemizden Serhat Güneş ve televizyon ekibimizden Eren Demirtürk ile birlikte bende Namazgah’a gittim.
Kandıra tarihinde görülmediği kadar polis vardı herhalde ilçede.
Birçok noktada polisleri gördük.
Namazgah Kültür Merkezi’ne girişler kapatılmış, tek bir alandan polisler vatandaşı içeri alıyordu.
X-ray cihazından geçtik, üzerinde çakmakları olan bıraktı ve içeri ancak öyle girebildi.
ÇED YAPILDI MI?
Namazgah Kültür Merkezi’nin içinde yüzlerce Kandıralı vardı. Taşıma yoktu, hepsi bölgenin insanıydı.
Bol bol slogan attılar. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’e tepki gösterdiler, istifaya davet ettiler.
ÇED toplantısı ise tam saatinde başladı. Görevli memurlar sunum yapmak için slaytı açtı, ancak tepkiler nedeniyle toplantıya devam edilemedi.
CHP’li meclis üyesi, aynı zamanda avukat olan Nazım Gençtürk, ÇED toplantısının yapılamadığına dair ıslak imzalı tutanak tutulmasını sağladı.
Saat 12:00 sıralarında da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin basın yayın biriminden ÇED toplantısının yapıldığı ve sürecin devam ettiğine dair bilgi notu paylaşıldı.
ÇED toplantılarında slayt açıldığı an, toplantı yapıldı hükmüne varılıyormuş.
Bu nedenle yeniden bir ÇED toplantısı yapılmayacak.
Bugünkü haliyle toplantı tamamlanmış sayılacak.
Islak imzalı tutanaklar neticesinde yapılacak hukuki itiraz sürecinden ise sanırım pek bir şey çıkmayacak.
AŞILA VE ŞİRİN GELDİ
ÇED toplantısından çıktıktan sonra Kandıralı kalabalık belediye binasına yürümeye geçti. Tam o sırada YRP İl Başkanı Ahmet Emre Aydın ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Aşıla Namazgah Kültür Merkezi’ne giriş yaptı.
Burada bölge muhtarları ile selamlaştılar.
Kandıra’nın içinden belediye binasına yüründüğü esnada İyi Parti İl Başkanı Mehmet Kamil Şirin de geldi.
Basın mensupları ve muhtarlarla selamlaşan İl Başkanı Şirin, kortejin en önüne geçerek Kandıralılarla birlikte belediyeye yürüdü.
EROL ÖLMEZ ADINA ÜZÜLDÜM
Şunu söylemeliyim: Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez adına üzüldüm. Şimdi burada yazmak istemediğim, çok can sıkıcı sloganlar atıldı Erol Ölmez için.
Küfür değildi hiçbiri. Ancak kendi bölgesinde yaklaşık bin kişi tarafından hep bir ağızdan bu şekilde eleştirilmek son derece üzücü bir hadise olsa gerek.
Peki Kandıralılar Erol Ölmez’e neden tepkili?
Erol Ölmez’in bu tesis yapılacaksa, durdurma şansı var mı? Yok.
Ancak konuya tepki gösteren bölge sakinleri; Erol Ölmez’in çöp tesisiyle ilgili kendilerinden tarafa olduğunu düşünmüyor da görmüyor da.
Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’dan çok Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’e görüyorlar.
Tıpkı ağaç ile balta hikayesi gibi.
Kandıralılar Ölmez’e, “Sapın bizden” diye çok ama çok kızıyor.
EN ÇOK CAN YAKAN DETAY
Kandıra meydana çıkıp belediye binasına yürüdüğüm an kahroldum.
Gördüğüm manzara nedeniyle utandım.
Çünkü Kandıra Belediyesi’nin önüne 250 kadar polis dikilmişti.
Belediye binasının sol tarafındaki yaklaşık 30 kadar çevik kuvvet tüfekliydi, kimilerinde gaz maskesi vardı.
Adeta polisler belediye ile protestocu vatandaşlar arasına etten bir duvar örmüştü.
Bu manzara, bugünkü eylemin en çok can yakan detayıydı.
Kandıralılar, birbirlerini tanır.
Ve net bir şekilde marjinal grupların sızmadığı bir protesto ile karşı karşıyaydık.
Buna rağmen sadece belediye binası önünde 250, totalde 500 polisin görevlendirilmesi beni ziyadesiyle huzursuz etti.
Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez ile yaptığımız sohbette özellikle bu detayı sordum.
Önlem alınmasını kendisinin mi talep ettiğini irdeledim.
Başkan Ölmez de bana, “Biz böyle bir önlem alınmasını talep etmedik. Aksine, belediye binası önüne geldikleri zaman ben inip görüşmek istedim. Emniyet birimlerimiz müsaade etmedi. Birkaç muhtar arkadaşımızı aradım, belediyeye davet ettim. Ancak onlar da gelmek istemedi. Biz de böyle bir görüntü vermek istemezdik” ifadelerini kullandı.
ÖLMEZ’İN DİKKAT ÇEKEN BEYANLARI
Öte yandan Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’le yaptığımız yaklaşık 45 dakikalık röportajla ilgili öne çıkan cümleleri burada tekrar hatırlatmak istiyorum:
- ÇED sürecini çevre il müdürlüğü yürütüyor. Büyükşehir tesisin tanıtımını yapıyor. Çevreye zarar verecekse ben de yokum Tahir başkan da yok. Eğer böyle bir şey olursa karşısındayız. Bunun garantisini veriyoruz.
- Vatandaş olsaydım o toplantıya ben de katılırdım. Başkanın orada olması uygun değil. Arkadaşları aradım bugün buraya davet ettim. Hem bizim hakkımızda konuşuyorlar hem de davet ettiğimde gelmiyorlar. Bu yakışmaz. Arkadaşlar evimizin yanına kadar gelip terör eyleminde bulunmaları apayrı bir şey. Yönlendirme var arkalarında kim varsa çıkıp erkekçe söylesin.
- Bakan bey çekme mesafelerin korunması yönünde bir karar aldı. Bu tesisin yeşil alanların korunmasını söyledi. Muhtarlarımız da bunu kabul etti. Dışarıda başka söylenmesine gerek yok. Kandıra imarsız bölge. Her köyün arası zaten 500 metre. Tüm çekinceler giderildi. Muhtarların yerinde olsam akşam köye gittiğimde mahalleme anlatırdım.
- Burada bir koku olursa istifa ederim.
- Dün muhtarları tek tek arattım ÇED için. 15 gündür davet ettik. Benim personelim içinde Romanlar var. Gidip bilgi alabilirsiniz dedik. Kimsenin demokratik hakkını engellemedik. Oradaki roman arkadaşlara esmer oldukları için duyulan tepkiyi de kabul etmiyorum. Biz insanları kutuplaştırmayız.
MUHTARLAR YALANLADI
Kandıra’dan saat 13:00 sıralarında ayrıldık.
Ofise döndükten sonra Sarışeyh Muhtarı Tuncay İnce aradı. Sağ olsunlar,
Sarışeyh Köyü Muhtarı Tuncay İnce, Pirceler Köyü Muhtarı Erol Sert, Akçakese Köyü Muhtarı Osman Akdeniz, Kısalar Köyü Muhtarı Engin Yılman, Kocaeli Kandıra Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Adem Arı ve Dernek Başkan Yardımcısı Orhan Günen ziyaretimize geldiler.
Ve burada muhtarlar, Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’in yaptığı toplantıda söylediği ifadelere karşı çıktı.
Başkan Ölmez’in kendilerini, “Tesis alanı küçüldükten sonra muhtarlar bu işi kabul etti” şeklinde yansıttığını ifade ederek yüksek perdeli tepki gösterdiler. Haberi zaten ilgilileri okumuştur.
Öte yandan, Dernek Başkan Yardımcısı Orhan Günen benim 50. Yıl İlköğretim Okulu’ndan hocamdı, müdürümüzdü.
Yıllar sonra Orhan hocayı görmek benim için çok farklı bir duyguydu.
Kendisiyle unutamadığım bir anım var, bu ziyaretinde konuşmadık fakat bir sonrakinde muhakkak anlatacağım.
Haber müdürümüz Emirhan Akman’ın da hocasıymış Orhan hoca. Bu kentte çok gence dokunmuş. Var olsun.
DİL YUMUŞAMALI
Evet, ortada çetin bir mücadele var. Ancak tarafların dilleri muhakkak yumuşamalı.
Yalaka, satılmış, hain gibi yakıştırmalar bir belediye başkanına yapılmamalı.
Ailesi var, çoluğu var, çocuğu var.
En sert tepkiyi Kandıralılar zaten gösteriyor. Ancak karşındakini küçük düşürücü ifadeler bu eylemi haklıyken, haksız pozisyona sürükler.
İnsanın onuru, şerefi, haysiyeti olur.
Sen öfkeli de olsan, karşındakinin bu özelliklerini yok saymamalısın.
Zaten yapman gerekeni yapıyorsun.
O son adımı atmaya, yarın öbür gün yüz yüze bakamayacak seviyeye gelmeye gerek yok.
Öyle veya böyle, bir şeyler oluyor, geçiyor, unutuluyor.
Ama zehirli sözler, o sözlerin yansımaları hafızalardan kolay kolay çıkmıyor.
Bir kardeşiniz olarak bu hatırlatmayı yapmak istedim.
KONU BÜYÜYECEK
Uzattık, bir iki kelam da kendi düşüncelerimle ilgili ifade edeyim.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi net bir şekilde tesisi Akçakese’ye yapmak istiyor. Çünkü normal bir çöp fabrikası olmadığının altını defaatle çiziyorlar.
Bu nedenle Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez de Biyokurutma Teknolojili Entegre Tesise karşı çıkmıyor.
Bakan Murat Kurum’un da geldiği, yaptığı bir toplantı var.
Kocaeli Büyükşehir kolay kolay buradan geri adım atmayacak, bu belli.
Ayrıca Büyükşehir’de şöyle bir düşünce de hakim gibi görünüyor: Bu tesis hele ki bu saatten sonra nereye giderse gitsin, infial olacak.
Yani iş neye kaldı?
Ya bu ÇED bir şekilde olumsuz çıkacak.
Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya müdahil olacak ve yeni bir yer bakınması istenecek.
Çünkü ne Büyükşehir karizmayı çizdirmek isteyecektir ne de bölge insanı tesise karşı çıkmaktan geri durmayacaktır.
Süreç adeta bir kördüğüm.
Yarın ise konuyla ilgili bir alanı gündeme getireceğim.
Bu yazıya sığdırmak isterdim ancak çok uzadı.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…