Kocaeli Büyükşehir’de çanlar kimin için çalıyor?

Başkan Büyükakın’ın, Büyükşehir Belediyesi evveliyatı çok eski. 2005-2007 yılları arasında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde danışman olarak görev aldı. 2007 yılı sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter Yardımcısı, 2014 yılında Genel Sekreter olarak görev aldı. 2017 yılının haziran ayında Bilecik Valiliğine atanana kadar bu görevini sürdürdü.

Bugün Büyükşehir’de görevli birçok isimle daha önceden iş arkadaşlığı da yaptı.

Ancak ben bu yeni dönemin, çok daha farklı olacağını düşünüyorum. Büyükakın’ın kurum içine yönelik yönetim anlayışı daha tavizsiz bir kimliğe bürünecek.

Malum, AK Parti’nin elindeki en büyük belediye artık Kocaeli Büyükşehir Belediyesi. Ve bu yeni dönemde Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanacak her olumsuzluğun, ülke çapında çok daha fazla ses getireceğini düşünmek de gayet doğal.

Bu nedenle Büyükakın’ın bundan sonraki adımları çok daha hassas olacaktır.

BÜYÜKAKIN: SIKINTILARA HAZIRLIKLI OLUN

Başkan Tahir Büyükakın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğinden ayrılarak İçişleri Bakan Müşaviri olarak görevlendirilen Balamir Gündoğdu’ya verilen veda yemeğinde, yukarıda bahsettiğim konuları da anlatan bir konuşma gerçekleştirmiş.

Öncelikle yemeğe katılan daire başkanlarına, bürokratlara bu zamana kadar gösterdikleri ve gösterecekleri emeklerinden dolayı teşekkür ettikten sonra Başkan Büyükakın özetle şu cümleleri kurmuş:

“Yeni dönemde gözler bizim üzerimizde daha fazla olacak. Türbülanslar yaşayacağız. Attığımız her adım daha çok takip edilecek. Bindiğimiz arabadan, taktığımız saate kadar bakacaklar. Ben ne yiyip ne içtiğime, ne konuştuğuma dikkat ediyorum. Çeşitli sıkıntılara hazırlıklı olun. Bu zorlu yolculukta kolumuza girip eşlik edeceklerle yol yürüyeceğiz. Zorluklara hazır olmayanlar ise bu türbülanstan etkilenir. Vatandaşların sorunlarıyla birebir ilgilenin. Gereğini yapın.”

MESAJI İYİ ANLAMAK LAZIM

Tabi bu sözler altında derin manalar da barındırıyor.

En sert tarafından bakarsak Başkan Büyükakın bürokratlara, “Hata yapanın biletini keserim” diyor. Ancak cümlelerini analiz ettiğiniz zaman bir tehdit de algılamıyorsunuz. Siz düzgün olduktan sonra neden korkasınız?

Ve bürokratlarına şu mesajı net bir şekilde veriyor: Hataya yer yok. Hata yapanla ilgili aksiyon alın. Aksayan işleri çözün. Sorun personelinizde mi, sorun müdürünüzde mi tespit edin, aksiyon alın. Vereceğiniz kararların arkasındayım. Yeter ki kurum ve toplum menfaatini düşünün.

ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?

Başkan Büyükakın’ın bu konuşmaları, belediye içinde bazı bürokratlar arasında bir korkuya sebep olmuş. Tabi insanız, nefis taşıyoruz. “Acaba görevden alınır mıyım, acaba yerim değişir mi, acaba beni çizdiler mi” soru işaretleriyle aklını dolduranlar olabilir mi, olabilir.

Fakat burada verilen mesajı iyi analiz etmek lazım.

Yukarıda da ifade ettiğim gibi, bir bürokrat yaptığı ihalede adilse, el altından birilerine iş paslamıyorsa, vatandaşa antipatik gelecek tavırları ve en önemli yaşantısı yoksa neden korksun ki?

Örneğin bir daire başkanı. Sorunlu müdürüne karşı gerekçesini da açıklayarak aksiyon alıyorsa neden korksun?

Bir müdür, kendisine bağlı işini yapmayan ve toplum nezdinde belediyeyi aciz duruma sürükleyen personeline karşı aksiyon alıyorsa, sorunu çözüyorsa neden korksun?

Ya da daire başkanları, varsa eğer belediyedeki bankamatikçilerin üzerine gidiyorsa, bu sorunu çözmek için samimiyetle, Allah rızası ve kamu vicdanı için mücadele ediyorsa neden korksun ki?

Söylediğim gibi, Büyükakın’ın sözlerini bağlamından koparıp değerlendirirsek deriz ki, “Büyükakın çok sert mesajlar vermiş. Belediyede kıyım yapacak. Türbülansa girince çürükler dökülecek” vesaire.

Ancak konu daha kapsamlı. Ve benim anladığım şu: İşini hakkaniyetli bir şekilde yapıyorsan korkma.

Yok eğer kendine sen zaten bir yol çizmişsen, alengirli işlerin içindeysen, bu işlerin olmasına kendi menfaatin için göz yummuşsan…

Evet evet, tam olarak çanlar senin için çalıyor.

Bizimkiler sanatçı değil medya maymunu

Grammy ödüllü Amerikan rapçi Macklemore Filistin için şarkı yazıyor. Dünyada birçok sanatçı yaşanan vahşeti gündem yapıyor.

Türkiye’de Ceyda Düvenci çıkıyor, “Erkekler de pet taşısın. Kadınlar rahat rahat erkeklere pet sorabilsin” diye açıklama yapıyor.

68 yaşındaki Nilüfer sahneye transparan kıyafetle çıkıp, “Baktım herkes transparan giyiyor, sokakta bile neler giyiyorlar, ben de giydim. Bir ben mi kaldım ahlak bekçisi. Ne var işte, al bacak…” diye açıklama yapıyor.

Bizimkiler sanatçı değil, bildiğin medya maymunu.

Yazık. Allah ıslah etsin.

İpucu

İki nimet vardır ki insanların çoğu onun kıymetini bilmez: Vücut sağlığı, vicdan rahatlığı.

Hz Muhammed (sav)

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları