Kocaeli’deki ilk ittifak çağrısı

Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya bugün Kocaeli’deydi. Bir dizi görüşmeler gerçekleştiren Kaya, İl Başkanı Zafer Mutlu ve il yöneticilerinin ev sahipliğinde Kocaeli’deki medya mensuplarıyla bir araya geldi.

Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya bugün Kocaeli’deydi. Bir dizi görüşmeler gerçekleştiren Kaya, İl Başkanı Zafer Mutlu ve il yöneticilerinin ev sahipliğinde Kocaeli’deki medya mensuplarıyla bir araya geldi.

Bu toplantıyla ilgili değerlendirmelerimi hızlıca aktarmak istiyorum. Öncelikle Bülent Kaya’dan başlayalım.

Saadet Partili Bülent Kaya, iyi bir hatip. Akıcı ve akılcı konuşmaları var. Fakat söylemlerin altı yeterince dolu değil. Şöyle ki;

Seçim dönemi geride kaldı, şimdi yeni bir yerel seçim sürecinin arefesindeyiz.

Bülent Kaya’nın basın toplantısının konusu yüzde 75 oranında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı.

Görüyorum ki Saadet Partisi hala enerjisinin büyük bir bölümünü Erdoğan’ın hamlelerini analiz etme, niyet okuma ve yanlıştır deme stratejisine ayırıyor.

Erdoğan’ın her hareketi sorgulanıyor. Ancak ortaya çözüm konulmuyor.

Sayın Kaya, defalarca ekonominin kötü olduğunu, enflasyonun yüksek olduğunu aktardı. Erdoğan’ın faiz ekonomisine geri döndüğünü, sözlerini tutmadığını uzun uzadıya anlattı.

Fakat ben artık muhalefetten şunu bekliyorum. Çıkıp, “Bakın kardeşim bu yanlıştır” desinler. Tabi ki, başımızla beraber dinleyelim. Ama devamında da, “Bu yanlışlara karşı yapılması gereken hamleler bunlardır. Şunlara dikkat edilmelidir. Faizi düşürmek istiyorsan, eğer samimiysen şunları yapmalısın. Bak bizim ekonomi programımız budur. Bu ülke ancak böyle kurtulur” benzeri cümleler de gelmeli.

Seçim sürecinde ne diyorduk? Muhalefetin Erdoğan düşmanlığı, Erdoğan’ı şeytanlaştırma politikasından daha fazlasına ihtiyacı var. Neden? Çünkü muhalefete inanmıyor toplum. Her şey kötü, yandık, bittik, öldük söylemlerinden fazlasını bekliyor. Çare duymak istiyor.

Bülent Kaya’dan bugün o çareleri anlatmasını beklerdim. Ancak gördüm ki, Erdoğan’ı şeytanlaştırma politikasına tam gaz devam. Tutar mı? Tutmaz sevgili dostlar, şimdiden söyleyeyim. Tutmadı, yine tutmaz.

Bir diğer mesele. Biliyorsunuz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun İran’a farklı bir sempatisi var. Bunu biraz geçmişe dönük tarama yaptığınızda siz de gözlemleyebilirsiniz.

Azerbaycan Ermenistan’la İkinci Dağlık Karabağ Savaşında karşı karşıya gelmek üzere. İran, Azerbaycan’ı vururuz diye tehditler savuruluyor. Bu nedenle Dağlık Karabağ konusunda Saadet Partisinin kurumsal görüşünü ciddi manada merak ediyordum ve bu konuyu sordum.

Bülent Kaya bu noktada yakışan cümleler sarf ederek, Türkiye Cumhuriyetinin Azerbaycan politikasını sonuna kadar desteklediklerini ifade etti.

Bir de Bülent Kaya, Cumhur İttifakı paydaşı partilerin Erdoğan’ı eleştirdiğinden bahsetti. Aslında bu konu, Millet İttifakı paydaşlarının yumuşak karnı. Millet İttifakı tarumar olmuş, birbirine girmiş, ortalık toz duman.

Mesela Sayın Kaya, MHP ile HÜDAPAR’ın birbirine ne kadar zıt olduğunu eleştirdi.

Fakat Millet İttifakındaki HDP desteğini, sözleşmeleri unutmuş olmalı.

Bence Kaya, bu konulara hiç girmemeliydi. Millet İttifakında bu konulardaki delikleri saymakla bitiremeyiz.

Gelelim Kocaeli’ye… Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu, CHP, İyi Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’ye Kocaeli’de yerel ittifak çağrısı yaptı.

Kendi gönlünde Başiskele Belediye Başkan adaylığı olduğunu da ilk kez açıkladı.

Ben bu ittifak çağrısının bu aşamada karşılık bulmayacağını düşünüyorum.

Artık muhalif seçmen şunu net bir şekilde sorguluyor: Kardeşim, seçim sürecinde birbirinize etmediğiniz laf kalmadı. Seçim bitti, demediğiniz kalmadı. Şimdi yerel seçimde yeniden ittifak yapacaksınız, biz size inanacağız ve güveneceğiz. Ve ittifaka oy vereceğiz, öyle mi?

Muhalefet bloğu kendine yeni bir yol haritası çizmeli. Çünkü umut vaat etmekten uzaklar, söylemleri müthiş tutarsız. Tüm bu tutarsızlıklara rağmen birleşip oy isteyeceklerinde alacaklarına inanıyorlar. Karşınızda koyun sürüsü yok dostlar.

Sevgili muhalefet temsilcileri; yarın ekonomi biraz düzelsin, tek kozunuz elinizden gider.

Bu yüzden siyasetinizi, “Ekonomi yarın iyi olursa biz seçmene ne vaat ederiz? Nasıl umut oluruz?” üzerine inşa etmelisiniz.

Kötünün iyisi olmayı kabullenmeyin. İyi olun. Tutarlı olun.

Yeni Cuma’nın ruhu öldü

İzmit Belediyesi, Yeni Cuma Camii çevre düzenlemesi işinde büyük çuvalladı.

Bir kere Yeni Cuma Camii çevresinin mistik bir havası vardı. Tarihi bir bölgeydi kentin göbeğinde.

İçinde küçük bir çay ocağı, ağaçların altında oturuyorsunuz. Mis gibiydi.

Yeni Cuma çevresi şimdi betona boğuldu. Belediye tarafı yeşil alanın korunduğunu aktarsa da Yeni Cuma başka bir kimliğe büründü. Tarihi havası söküldü, atıldı. Yok edildi.

Ben bu yeni Yeni Cuma Çay Bahçesini hiç beğenmedim.

Üstüne bir saçma sapan hareket daha yapıldı.

İzmit Belediyesi, Yeni Cuma Çay Bahçesini self servise çevirdi. Yani çayınızı kalkıp kendiniz alacaksınız.

Yahu, Yeni Cuma kentte özellikle emeklilerin uğrak mekanıydı. Namazdan çıkanın önüne çay geliyor, bir soluklanıyordu.

Self servis uygulamasını birçok kafede destekliyorum. Olsun, yapılabilir.

Fakat Yeni Cuma Çay Bahçesi öyle bir yer değil be kardeşim, değil!

Yeni Cuma’nın mistik havasını öldürdünüz.

Şimdi de Yeni Cuma Çay Bahçesinin konseptini öldürdünüz.

Self servis olayından acil vazgeçin.

Allah aşkına, hiç mi akletmiyorsun İzmit Belediyesi?

İpucu

Hiç kuşkusuz, yaşam tadına varılmak için değil, atlatılmak, geride bırakılmak için vardır.

Arthur Schopenhauer

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları