Kocaeli’deki yürüyüş Özgür Özel’e örnek olsun

Şunu ifade etmem gerekiyor. CHP üst yönetiminin, kimseye kızma hakkı yok. Çünkü kendi siyasi ihtirasları, hem vatandaşın hassasiyetleri üzerinde bir tepki oluşturuyor, hem de arkalarındaki örgütleri zora sokuyor.

Benim CHP’li çok sayıda yakınım, eşim, dostum, tanıdığım, arkadaşım var. Ve hepsini tenzih ederek, ortaya koyduğum siyasi bağlamdan ayrı tutarak, kelimelerimi özenle seçerek fikrimi anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatmaya çalıştığım şeyin sorumlusu tamamen CHP’nin politika yapıcılarıdır. Milletvekilleri, örgütler ortaya konan politikaları öyle veya böyle takip etmek, sahip çıkmak zorundadır. Gerektiğinde atak, gerektiğinde defans.

CHP Genel Merkezinin (DEM Partisinin de seçmenlerini tenzih ederek söylüyorum) DEM’in teröre karşı mesafesiz, hatta kucaklayan, Türk milletini alenen tehdit eden politikasından dolayı, CHP üst yönetiminin de bunları hiç umursamaması, on binlerce vatansever CHP’nin sırtında devasa bir kambura dönüştü.

Mesela Özgür Özel’in Demirtaş ve Kavala’ya selam çakmasının ardından CHP’li dostumun şunu dediğini işitmiştim: “Arkadaş bu memlekette Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’dan başka savunacak adam mı kalmadı? Biz neden bunu sürekli kendimize yük ediyoruz?”

Haklı mı? Dibine kadar haklı.

TBMM’de İyi Parti bir bildiri talebi yapıyor. Aziz şehitlerimizle ilgili bir bildiri yayınlanacak. AK Parti, MHP, İyi Parti ve Saadet Partisi grubu imzalıyor.

CHP imzalamıyor. Aynı gece bütün CHP’liler dayağı yemeye başlıyor.

Özgür Özel’in malum gece, bol bol o terör örgütü sözcüsü olarak hareket eden rezil herifle fotoğrafı paylaşıldı paylaşıldı, durdu.

Özgür Özel çıktı, “Biz AK Parti’nin altında imzası olan şeye destek vermeyiz” gibi bir açıklama yaptı.

Sanki o bildiride çok matah bir şey yazıyor. Sen ver imzanı kardeşim, neden vermiyorsun? Çünkü asıl olay başka, aşağıda fikrimi beyan edeceğim.

CHP Grubu imzayı vermedi, ne oldu sonra? Şehit cenazelerinde çelenkleri atıldı. Buradaki provokasyon ifadesini kabul edebilirim.

Ancak mleketinde bile Özgür Özel’i kovaladılar.

Ki Manisa’daki kitleye baktım özellikle, genci, yaşlısı, yani her telden insan vardı o protestocuların içinde. Bildiğin, öfkeli bir insan kalabalığı.

Tabi CHP’liler kendini, “Provokasyon yapıyorlar” hikayesine inandırmak isteyebilir. Fakat realite bu, insanlar CHP’nin üst yönetiminin ürettiği politikalar nedeniyle partiye ciddi bir öfke duyuyor. Fark edin bunu lütfen, kendinizi avutmayın. Atatürk’ün partisinin mensupları, PKK güdümündeki medyanın iddialarıyla siyaset yaparsa, Atatürk’ün partisinin yöneticileri PKK’nın medya organlarına çıkıp beyanat verirse, ki geçmiş yıllarda benzer çok örnek yaşandı.

Şu dipnotu da vereyim: PKK medyasının iddialarını da sor. Sor tabi ki. Ama bir devlet terbiyesiyle sor. Yetkili makamlardan bilgi iste eğer gerçekten amaç buysa. Twit atarak, bas bas basın açıklamasında bağırarak o iddiaları sorma. Hakikaten rahmetli Deniz Baykal’dan öğrenmesi gereken çok şey var Özgür Özel’in.

Bu gerçekleri, “Provokasyon yapıyorlar” deyip görmezden gelemezsiniz. Bunları, CHP’nin üst yönetimine söylüyorum. Çünkü bu akıl, CHP’nin milli duyguları hassas kitlesini, yani CHP’nin gerçek sahiplerini zora sokuyor, bunalıma sokuyor, çaresiz bırakıyor. Tıkanıyor insanlar çünkü, yapılanları açıklayamıyorlar.

CHP’liler, şehitler üzerinden siyaset yapıyorsunuz diyor.

Sevgili dostlar; yanlış anlamayın ancak insanlar salak değil.

CHP’nin o bildiri altına imza atmamasının nedeni olarak, yerel seçim öncesi İstanbul gibi yerler riskliyken, DEM Parti seçmenini incitmemek için böyle bir yol seçildiğini, ortak bildiriye katılmayıp, yeterli süre geçtikten sonra parti olarak bildiri yayınlamanızın altındaki siyasi niyeti okuyabiliyor. Yani burada ince siyaseti CHP’nin üst yönetimi yapıyor. Alt örgütler de maalesef bunu anlatmakla, açıklamakla ömrünü tüketiyor.

Bir de Milli Yas dayatmasını kabul etmiyorum.. İstemiyorum kardeşim ben Milli Yas bir Türk genci olarak. Yası terör örgütünün köpekleri tutsun. Çünkü bizim kılıcımız kınından çıktı. İntikam alacağız intikam. Ne yası!

Bugün binlerce Kocaelili, Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekküllerinin organize ettiği teröre lanet yürüyüşüne katıldı. Fevziye Camiinde buluşup Anıtpark’a kadar Türk bayraklarıyla yürüdü insanlar.

CHP İl Başkanı Bülent Sarı da oradaydı, İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan’da. Yürüyüşte AK Parti İl Başkanı Şahin Talus da vardı, İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar’la.

CHP İl Örgütü, “AK Partililerin yürüdüğü yerde biz yürümeyiz” dese, Özgür Özel yaklaşımı sergilemiş olacaktı. Ki bu yanlış ve sakıncalı bir yaklaşım.

CHP İl Örgütü, doğru olanı yaptı. O yürüyüşe katıldı. Ben kendilerini kutluyorum.

Üstler ayrışsa da bizim yerel siyasetçilerimiz, onlara işte böyle doğru yolu göstersin.

Kocaeli’nin trafiğine çözüm önerileri

Dün akşam Kent Meydanı programında konuğum Kocaeli Otobüsçüler ve Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt ile Kocaeli Otobüsçüler ve Minibüsçüler Kooperaif Üst Birlik Başkanı Mehmet Yaşar’dı.

Bu programda iyice idrak ettim ki, otobüsçülük mevcut şartlarıyla hiç uğraşılacak bir iş değil. Zaten kendileri de sürekli olarak, “Sahipsiziz” vurgusunu yapıyorlar. İşleri zor.

Kazanamıyorlar, insanlar toplu ulaşımı tercih etmiyor bu kentte. Çünkü rantabl değil. Günümüzün en değerli hazinesi zaman. Toplu ulaşım o zamanı senden çalıyor.

Tabi sıkıntıları konuştuk, çözüm önerilerini konuştuk.

Vatandaşın şikayetlerini de direkt kendilerine ilettim, esnafın sorunlarını da dinledim.

Programda Kocaeli’nin trafiğiyle ilgili çok güzel 3 öneri geldi.

İlkinden başlayayım: Program esnasında hatırlayamamıştım fakat bu öneriyi geçtiğimiz yıl Kocaeli Servis Araçları İşletmecileri Odası Başkanı Şenol İkizek de dile getirmişti.

Neydi o öneri? Kocaeli sanayi kenti. Bir sürü OSB var, bir sürü fabrika var. Hepsinin de mesai saatleri aynı.

Örneğin 8-4 yerine 7-3 örneğindeki gibi, mesai giriş çıkışlarının 1 saat oynatılması, özellikle işe gidiş ve geliş saatlerinde sıkışan trafiği bir nebze rahatlatır.

Başkan Mustafa Kurt’tan da dikkat çeken bir öneri geldi. Mustafa Kurt diyor ki, “Bugün Kuzey Marmara Otoyolunu yaptık. Boş. İnsanlar yeterince kullanmıyor. Belki biraz fiyatı pahalı geliyor da olabilir. Mesela biz TEM Otoyoluna bağlantı yolları açsak ilçeler arasında, orayı D-100 gibi kullansak. Ciddi şekilde trafiğin rahatlayacağını düşünüyorum.”

Aslında, mantıklı bir öneri. Otobanı bu şekilde kullanan şehirler var. Neden olmasın diye düşündüm. Trafiği de rahatlatır mı, rahatlatır.

Son olarak ise Hat 41 projesini de destekleyecek şekilde toplu taşıma için ayrıca bir yol oluşturulma fikrinden bahsettik programda. Tabi Kocaeli’nin coğrafi konumu nedeniyle ana ulaşım hatları üzerinde yol genişletmek, hiç de kolay bir iş değil.

Fakat sürekli projeler oluşturuluyor. İstanbul gibi bir metrobüs benzeri yol oluşturma fikri gündeme alınırsa, hem toplu taşıma daha tercih edilebilir seçenek olur, hem de araç trafiğini yine biraz daha rahatlatmış olabiliriz.

Evet, kolay değil. Ama imkansız da değil.

İpucu

Kendi düşen ağlamaz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları