Minelkadim Kocaeli: Hereke Pudingi ve İpekböcekçiliği
Yaklaşık 10-11 gün önce Kocaeli siyasetinin etkili isimlerinden, kimileri onu zaman zaman, ‘kibirli’ olarak konumlandırsa da en azından benim öyle görmediğim ve dahası ‘başı dik ve eyvallahı pek olmayan’ bir siyasetçi olarak tanımladığım, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Siyasi Danışmanı İsmail Yıldırım’ı ziyaret ettim.
Birçok konu başlığı altında sohbet ettik Sayın Yıldırım ile. Ki yine verdiği demeçlerle gündem olmayı başardı.
Hakikaten keyifliydi. Tekrarı olur inşallah.
**
Biz gazeteciler; eleştirdiğimiz kadar özellikle çeşitli ortamlarda eleştiriliriz.
Yüzüme karşı yapılan yapıcı eleştiriler, beni ziyadesiyle memnun eder.
Yıldırım ve beraberimizdekilerle sohbet ederken, Kocaeli’nin değerlerinden yerel gazetecilerin çok az bahsedildiği noktasında hemfikir olduk.
Ben de bu hoş sohbetin üzerine İsmail Yıldırım’dan bir hediye talep ettim. Ve sağ olsun kırmadı beni.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kent hafızasına yönelik en önemli çalışması olan Kocaeli Ansiklopedisi’ni hediye etti Sayın Yıldırım.
Hani bazen Kur’an-ı Kerim’den rastgele bir sayfa açıp meal okursunuz ya…
Bende pazar günleri rastgele Kocaeli Ansiklopedisi’nden bölümler seçip, “Minelkadim Kocaeli” başlığı altında bu köşede sizlerle paylaşacağım.
İşimizi yaparken nihai hedefimiz, ne yazarsak yazalım kente ve ülkeye hizmet etmek. Kendi fikir dünyamızdan kırıntılar bırakabilmek.
İnşallah Minelkadim Kocaeli başlığı altında yazacaklarım da bu yönde hizmet eder.
Kocaeli Ansiklopedisi’nin hazırlanışında emeği geçenlere ve eseri bana ulaştıran Yıldırım ve ekibine teşekkür ederim.
Ve diyelim Bismillah…
**
HEREKE PUDİNGİ
Hereke Halısı’nı biliyoruz, dünya biliyor. Ancak Kocaeli Ansiklopedisi’ni karıştırırken Hereke Pudingi başlığını görünce, hafif tatlıların müptelası olan ben, “Belki tarifi varsa eşimden yapmasını rica ederim” düşüncesiyle sarıldım kitaba.
Fakat Hereke Pudingi, bölge civarında çıkarılan gri çakıllı dekoratif bir taşmış.
İstanbul ve çevresinde yüzyıllar boyu sevilerek kullanılmış sevgili dostlar.
Jeolojik oluşumu nedeniyle puding veya konglomera olarak anılan taş, rengi ve dokusuyla Roma döneminden bu yana birçok anıtsal yapının bezenmesinde kullanılmış.
Hereke Pudingi erken dönem kullanımlarında örneklerden biri II. Ayasoyfa imiş.
1930’larda yapılan kazılar neticesinde II. Ayasofya kalıntıları ortaya çıkarılmış ve Hereke Pudingi kullanımı görülmüş.
**
Devlet-i Aliyye Hereke pudingini camilerde, medreselerde, çeşme, türbe ve sebillerde sıkça kullanmış.
Darıca İskelesi’nden yola çıkarılan Hereke Pudingi, ‘mermer-i surb-i Darıca’ yani “Darıca Kırmızı Mermeri” olarak da anılıyormuş.
Hereke Pudingi;
Atik Valide Camii pencere sövelerinde,
Sultan Ahmet Külliyesi’nin dış avlusunda,
17. Yüzyılda Turhan Valide Sultan tarafından yaptırılan Yeni Cami’nin avlusundaki sütunlarda,
19. Yüzyılda yapılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Haydarpaşa Lisesi) binasında,
Erenköy Zihni Paşa Camii’nde,
Posta ve Telgraf Nezareti Binasında,
20. yüzyılın ortalarına kadar işletilen Hereke taş ocaklarından alınan malzeme 1936’da yapılan Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi giriş holünde,
İstanbul’da Beşiktaş ve Galata Maliye şubelerinin cephelerinde kullanılmış.
Hereke İstasyonu civarında, demiryolunun 50-60 metre üstünde yamaşta bulunan Hereke Pudingi Ocakları günümüzde yerleşim alanları içinde kaldığı için işletilmiyor imiş.
Zeynep Ahunbay’a Kocaeli Ansiklopedisi’ndeki istifademize sunduğu kıymetli bilgileri için teşekkür ediyorum.
**
İPEKBÖCEKÇİLİĞİNİN MERKEZİ KOCAELİ!
Evet, bu bilgi beni gerçekten şaşırttı. İpekböcekçiliği dendiği zaman dünyada akla gelen ilk ülke tabi ki Çin.
Türkiye’de ipekböcekçiliği denince akla Bursa geliyor.
Zaten Bursa, Türkiye’nin tekstil üssü.
Peki bir dönem Kocaeli’nin ipekböcekçiliğinde memleketin lideri olduğunu size söylesem!!!
Hayli ilginç…
**
İpekböcekçiliğinin Anadolu’ya gelmesi şöyle olmuş:
Dönemin Bizans İmparatoru Jüstinyen’in iki misyoner rahibi, Çinden’den böceği ve dut tohumlarını gizlice İstanbul’a getirmiş ve Anadolu ipekböceği ile tanışmış.
Anadolu’nun ipekböcekçiliğinde meşhur olması 1800’lü yıllar ile başlamıl.
1845’te Bursa’da ilk sınai üretim tesisi kurulmul. Buhar gücü ile çalışan Harir Fabrikası’nda ipek üretiliyormuş.
1860 yılında Bursa’nın haricinde, İzmit ve Bilecik’te kurulan ipek çekme fabrikalarının sayısı 85’e yükselmiş. 85 ipek çekme fabrikası!! Sayıya bakın hele…
20. yüzyılın sonunda İzmit, Bursa ve Bilecik havzasında 161 fabrika bulunuyormuş.
19. yüzyılın sonlarında Kocaeli’de modern ipek fabrikaları olduğu çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
1927’de, Cumhuriyetin erken dönemlerindeki sanayi sayımında sadece Kocaeli’de 34 modern ipek çekme fabrikası tespit ediliyor.
1929’daki Büyük Ekonomik Buhran ve Japonya ile Çin’den getirilen ucuz ipek ne yazık ki, bizi son derece olumsuz etkilemiş.
**
2000’li yılların öncesinde Türkiye’de ipekçilik yapılan diğer illerde görülen şekilde Kocaeli’de de konut içerisindeki mekanlar ve konut tipleri, ipekböcekçiliğinin tüm aşamalarına uyumlu olacak biçimde şekillendirilmiş.
Ancak günümüz ve öncesindeki kırdan kente göç hareketleri, genç nüfusun ipekböcekçiliğine ilgisizliği, konut tipleri ve kullanım değişiklikleri gibi meseleler ipekböcekçiliğini yok etmiş diyebiliriz.
**
Ayrıca Kocaeli Ansiklopedisi’nde şu not yer alıyor:
“Bir zamanların önemli bir gelir kaynağı olarak ipekböcekçiliği Kocaeli’de yeniden hayata geçirilmektedir. Çeşitli kamu kurumları tarafından yapılan takdire şayan çalışmalardan görülen o ki, yakın gelecekte tekrar ipekböcekçiliği faaliyet alanının bölgenin ekonomisi için bir değer ifade etmesi beklenmektedir.”
Sanırım bu araştırmaya değer bir konu…
Sayın Muhlis Halis’e istifademize sunduğu kıymetli bilgileri için teşekkür ediyorum.
İpucu
Kibir Dedektörü diyelim biz bu ipucuna. İfade bana ait olsa da tanımlamalar Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a aittir, buyurun efendim:
-Kibirli kişiler yalnızdır. (Esaslı dostları ve sevenlerine pek rastlamazsınız)
-Kibirli kişiler kendini kutsallaştırır ve her bir işi gücü nispetinde kendinin bahşettiğini düşünür.
-Kibirli kişiler herkesi kontrol etmek ister, her bir köşeden imkanları dahilinde haber almaya çalışırlar.
Uzatmayalım, başka yazılarda devam ederiz inşallah.