Muhalefetteki Muharrem İnce endişesi

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin önlenemez bir yükselişi var.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin önlenemez bir yükselişi var.
Muharrem İnce, Türk siyasetindeki yeni figürlerden biri değil.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’yi oluştururken dışarıda bıraktığı ancak uzaklaştıramadığı İnce, ‘Gel bakalım Muharrem’ denilerek, Genel Merkezin de kaybedileceğini bildiği bir seçimde Cumhurbaşkanı adayı gösterildi ve kendisine final yaptırıldı.
CHP’de Genel Başkan adayı olan ancak sarmaşığa dönmüş delege yapısı nedeniyle seçimi kaybeden, Kılıçdaroğlu’nun kendisine ciddi şekilde rakip olarak gördüğü İnce, böylece partinin dışına, “Onun için daha ne yapalım? Cumhurbaşkanı adayı bile gösterdik” denilerek itildi.
Gelinen süreçte gencinden yaşlısına, orta direğinden işçisine, Muharrem İnce’ye olan ilgideki artışı görmemek çok zor.
Bu denli gözle görülür bir çıkışı biz bugüne dek hiçbir muhalefet partisinde göremedik.
Muharrem İnce, gençlere hitap edebiliyor, onları yakalıyor.
TÜPRAŞ’ta eylem oluyor, geliyor açık açık desteğini veriyor.
Toplumsal konularla ilgili kitabın ortasından, onu kırarım, bunu kırarım diye düşünmeden kendi doğrusunu anlatıyor.
Milli menfaatlerden taviz vermiyor, özerklik getirilir mi endişesi taşıtmıyor.
PYD’ye net bir şekilde terör örgütüdür diyebiliyor mesela.
Ve gün geçtikçe popülaritesi artıyor.
İHA/SİHA meselesinde sırf Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın da içinde bulunduğu Baykar’ın ortaya koyduğu başarı için, “Dokunacağız, edeceğiz. Fırsat eşitliği sağlayacağız” demiyor.
Biz geldiğimizde bu çalışmaları hem destekleyeceğiz hem de daha iyisini yapacağız diyor.
Adam ülkeyi yönetmeye talip Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın 50 kelimede anlatamadığını, iki kelimeyle anlatıp kalpleri de mutmain hale getiriyor.
Ayrıca arkadaş fırsat eşitliği ne ya?
Türkiye’de savunma sanayii dalında 1.400 şirketin faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.
Başka bir şirket Kızılelma’yı yapacaktı da, “Sen BAYKAR değilsin, icat edemezsin” denip yerine mi oturtuluyor?
Bu da işin saçma sapan bir boyutu.
Özetle, Muharrem İnce gerek milli meselelerde, gerek iktidarın ve muhalefetin tıkanıp kaldığı yerlerde ciddi, dikkate değer bir seçenek olarak insanların zihninde yer etmiş durumda.
Ülkede ‘Milliyetçi Sol’ alternatifi oluşturuyor ve boşluğu dolduruyor.
Ve Muharrem İnce endişesi, anlıyoruz ki en çok muhalefeti sarmış.
Mesela dün Gündem Özel programında Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu’yu dinledik.
Sayın Mutlu, “Muharrem İnce hangi ekiple ülkeyi yönetecek? Ülke yönetmek ciddi bir mesele. Muharrem İnce dışında ikinci bir isim tanıyor musunuz? Neye göre oy vereceksiniz? Bu anlamda duygusal davranmamak lazım” diyor.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş çıkıyor, “Muharrem İnce defteri kapanmıştır. O akşam benden talimat bekleyin deyip, ortadan kaybolursanız size güvenmezler” diyor.
Ne yapsaydı ki İnce?
Oylar çalındı deyip halkı sokaklara mı dökseydi?
2018 seçimlerinde çok ciddi bir fark olmuş, ne yapsaydı? Seçim sonuçlarını kabullenmese miydi?
Yine yoldaş gazetecilerden Nevşin Mengü son dönemde Muharrem İnce’ye sallamaya başladı.
Süreç içinde böyle yaklaşımların çoğalacağını öngörmek zor değil.
Tüm bunları alt alta topladığınız da görüyoruz ki muhalefette ciddi bir Muharrem İnce endişesi var.
Var ki konuşuyorlar, eleştiriyorlar, yıpratmaya çalışıyorlar.
Hem tüm muhalefet üyeleri her türlü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 50’nin altında oy alacağını dillendirmiyorlar mı?
O zaman neden başka bir alternatifin yol yürümesinden endişe duyuyorlar?
Sizin hesaplarınıza ve her yerde anlattığınıza göre seçim kaybetme riskiniz zaten yok.
Madem öyle neden bu endişe?
En kötü senaryoda ikinci turda seçimi alırsınız.
Ayrıca öğrendiğim kadarıyla Memleket Partisinin üye sayısı 150 bini geçmiş durumda.
Eski bir yüz olmasına rağmen İnce, Türk siyasetine yeni bir soluk getirmeyi başardı ve ciddi bir kitleyi etkisi altına aldı.
Ne kadar oy alır bilemem ancak, Muharrem İnce ve Memleket Partisinin önü açık gözüküyor.
Aynı anda hem iktidar alternatifi hem de muhalefet alternatifi olmayı başardılar.
Ben İnce’nin böylesi bir rüzgarı arkasına almışken, herhangi bir ittifaka dahil olacağına ihtimal vermiyorum.