Mustafa Sarıgül’ün Ekrem İmamoğlu’na golü ve BAYKAR

Öncelikle bu satırları okuyan herkesin geçmiş Ramazan Bayramını tebrik ediyorum. Ramazan ayını geride bıraktık. Tekrarına ömrümüz yeter inşallah.

Dünyada bir fırtına kopuyor. Gazze’de insanlık tarihinin en aşağılık katliamı gerçekleştiriliyor. Orta Doğu barut fıçısı. İran her gün tehditlerini yineliyor. İstemsiz bir şekilde İran’a güvenemiyorum. İran bu, hep konuşur, iç siyaseti dizayn eder. Sadece sözümona ‘ortak’ gibi gözüken hassasiyetlerinde, samimi olmalarını diliyorum.

ÜLKENİN YİTİP GİDEN GELECEĞİ

Benim ülke siyasetindeki en büyük hassasiyetim savunma sanayii. Çünkü yıllardır başımızda olan bir terör belası var. Yitip giden canlar var. Milyarlarca dolar harcanmış ve sonuç alınamamış para var. Ülkenin yitip giden geleceği var. Ve artık bizler; savunma sanayii atılımlarıyla bu kara düzenin değiştiğine şahitlik ediyoruz. Yine hassasiyetimin gerekçeleri dünyanın içinde bulunduğu tehlikeli ortam.

Ülkemiz Kıbrıs ve Doğu Akdeniz üzerinden, Azerbaycan üzerinden, Suriye ve Irak üzerinden sıkıştırılmaya çalışılıyor. Karabağ Savaşı’nda kazandığımız zaferi de bu hususta hatırlatmak isterim. Birileri ne kadar itibarsızlaştırsa da Türkiye Karabağ Savaşları ve Rusya-Ukrayna Savaşında savunma sanayii günün gücünü gösterdi. BAYKAR Teknoloji de, ürettiği Bayraktar SİHA’ları ile dünyaya rüştünü ispatladı.

YAHUDİLER İSTEDİ, ALAMADI

Dönüp bakıyorsunuz, Türkiye BAYKAR Teknoloji piyasaya girmeden önce İsrail’den HERON alıyordu. Hatırlayın lütfen o dönemleri. Parça gönderilmezdi, HERON’lar kalkmazdı. Teslimatlar sarkıtıldı. Operasyon bilgileri paylaşılmaz, teröristlerin koordinatları verilmezdi. Peki ne oldu sonra? BAYKAR’ın SİHA’ları ortaya çıktı. Öyle ki İsrailliler BAYKAR’ı çok önceden satın almak istemişti. Fakat mesele para değil bir vatanın bekasıydı. BAYKAR bu nedenle Yahudi sermayesine satılmadı.

5 HAZİRAN 2012’DE ÖLDÜRÜLEN MERT BAYRAKTAR

Lütfen, lütfen, hatırlayın. Tüm siyasal bakış açınızdan sıyrılın ve şu elim olayı hatırlayın. Tarihler 5 Haziran 2012’yi gösteriyordu. Gazetelerde manşetler şu şekildeydi: Sarıyer’de vahşi cinayet!

Ne olmuştu, kim öldürülmüştü hatırlıyor musunuz?

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde Haluk ve Selçuk Bayraktar kardeşlerin babaları, Allah ona rahmet etsin Özdemir Bayraktar’ın yeğeni Mert Bayraktar, vahşi bir cinayete, işkenceli bir cinayete kurban gidiyordu.

Evinde öldürülmüştü.

Neden öldürülmüştü? Bu nasıl bir tesadüftü?

Öldürenler kimlerdi?

Darp ettikten sonra istediklerini alamamış olacaklar ki, Mert Bayraktar’ı boğazını keserek infaz ettiler.

Acaba ne istemişler de alamamışlardı?

Elinizi vicdanınıza koyun, bir düşünün.

SİHA’YA MUHALEFET NEDEN?

Bugün vardığımız noktada görüyoruz ki, BAYKAR’ın SİHA’ları Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girdikten sonra PKK terör örgütünün bir sıçan gibi, kafasını dahi kaldıramayacak pozisyona geldiğini hatırlayın. Binlerce PKK’lının, aşağılanmaya, yok edilmeye çalışılan BAYKAR’ın SİHA’ları ile cehenneme postalandığını hatırlayın.

Hatırlayın dostlar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun yıllar önce SİHA’lara karşı yaptığı sert muhalefeti hatırlayın. CHP’li dostlarıma sesleniyorum, bu tiplerin neden parti içine sokulduğunu bir irdeleyin, bir düşünün. Birileri CHP maskesi altında neler yapmaya çalıştığına dair istişare edin. Evet ekonomi kötü, evet yıllarca çok büyük adaletsizlikler oldu, evet evet evet. Tüm muhalefetinize evet. Ama lütfen bunları sorgulayın.

“ALEVİLERİN DE PKK’SI OLMALI”

Ve dönüyoruz şimdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan, Ekrem İmamoğlu’nun kampanya ekibinde olan, “Alevilerin de bir PKK’sı olması gerektiğine dair” makaleler yazdığı sosyal medyada boyboy işlenen bir ismin, Baykar’a “İsrail’e jet yakıtı satıyorlar” iftirası atması kaderin bir cilvesi midir? Tesadüf müdür?

Dostlar, ben ülkemin bağımsızlık yolundaki mücadelesine bakarım. Baykar’ı kimin kurduğu zerre umrumda değil.

Bugün siyasal iklim nedeniyle öyle bir seviyeye geldik ki, Baykar SİHA’ları gibi dünyada konveksiyonel savaş stratejilerini dahi sil baştan değiştiren, lokal terör örgütlerine karşı en etkili ilacı Türkiye üretmiş, biz gidip “Baykar’a devlet yardım etti mi? Selçuk Bayraktar Erdoğan’ın damadı diye bunlar oldu! Baykar dışında yapacak yüzlerce Türk firması varmış” gibi aptal saptal, ipe sapa gelmez konuları tartışıyoruz.

Keşke devlet BAYKAR’ın melek yatırımcısı olsa da, milyarlarca dolar aktarsa. Dostlar; siz yapılan işin büyüklüğünün farkında değilsiniz. Silkelenin.

Sarıgül’den İmamoğlu’na gol

Gelelim Mustafa Sarıgül’ün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na attığı gole.

Mustafa Sarıgül, çok akıllı bir siyasetçi. Açıkçası kendisinin CHP’den Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasını isterdim.

Kocaeli’de çok renkli bir seçim ortamı yaşardık. Çok daha farklı bir süreç geçirirdik. Ancak olmadı.

Mustafa Sarıgül’ün aday olmamasının sebebini de sağır sultan dahi biliyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Çünkü İmamoğlu Sarıgül’ün Kocaeli’de yakalayacağı olası bir başarıdan ürkmüş, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna giden yolda, Sarıgül’ün Kılıçdaroğlu ile de olan yakın ilişkilerinin de ayağına dolanacağını bilerek Kocaeli adaylığında önünü kesti.

Birileri Özgür Özel mi dedi? Dostlar, İmamoğlu Özgür Özel’i adam yerine saymıyor.

Bunu yerel seçim akşamı yapılan balkon konuşmalarının zamanlamalarına baktığınız zaman bile görebilirsiniz.

Mustafa Sarıgül, Ekrem İmamoğlu’na, “Yerli ve millilik” golü attı. CHP’nin ulusalcı kanadına göz kırptı.

Peki ne yaptı Sarıgül?

Ekrem İmamoğlu’nun paralı askerleri BAYKAR üzerinden Milli Sihalarımıza saldırırken, Mustafa Sarıgül bayramın ilk günü bir tweet attı.

Erzincan’da satın aldığı TOGG’una bindi. Arabasından bir video çekti ve Erzincanlı çocukları TOGG’da gezdireceğini söyledi.

Dediğini de yaptı. Çocukları TOGG’la gezdirdi.

Ve CHP’nin ulusalcılarına ve Türk milletine, “Benim yerli ve milli hiçbir atılımla problemim yoktur. Ben ülkemi ve ülkemin ürettiği değerlerle barışık bir insanım” mesajını verdi.

Medyada pek dikkat çekmese de bana kalırsa Sarıgül, İmamoğlu’na ilerleyen günler için tarihi olarak nitelendirilebilecek bir gol attı.

Sadece soruyorum

Aklıma takılıyor da…

Acaba AK Partili bazı teşkilatçılar, yerel seçimde yaşadıkları başarısız süreç nedeniyle kendini eleştirip, aksiyon alacak dirayetleri var mı? Yoksa sadece koltuk peşindeler mi?

Acaba MHP teşkilatları seçimlerde ne kadar sahadaydı? MHP teşkilatları ve ülkücü oyları, Cumhur İttifakı adayları üzerinde konsolide edilebildi mi? Acaba MHP bunları araştıracak mı?

Acaba Yavuz Ağıralioğlu’nun partisi için Kocaeli’den hangi isimler arandı?

Acaba İBB’li trollerin BAYKAR’a saldırı başlatmasının sebeplerinden biri, CHP listelerinden İBB meclisine giren 43 DEM Partili kullanıcı ile bir alakası olabilir mi?

İpucu

Başkalarının kusurlarını görmek hususunda kartallara, kendi hatalarımızı görmemek bakımından da köstebeklere benzeriz. Benzemeyelim.

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları