“Of” çekerek gittim, hayretle döndüm

Geçtiğimiz Perşembe günü Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, , İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizlik, Susuzlaştırma ve Bertaraf Projesindeki son gelişmelerle ilgili yerinde bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın 5 yıllık vaatleri arasında yer almayan ancak herhalde uygulamaya koyduğu en büyük projelerden biri, İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizlik, Susuzlaştırma ve Bertaraf Projesi.

Beş yıl sürecek projenin bütçesi 120 Milyon Dolar.

Yani bugünkü kurla yaklaşık 3 Milyar 240 Milyon TL. Maliyet içindeki büyük bir bölüm ise Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak.

Dil kolay, bütçe üzerinde büyük bir yük.

Proje kapsamında 9 Milyon 500 bin metreküpe yakın çamur çıkarılıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin arka tarafından kalan bölümden başlayarak, Outlet Center, eski İnterteks’ten geçip, Başiskele sahiline kadar uzanan bölümde dip temizliği yapılıyor.

“YANDIK” DEDİM

Genel Sekreter Gündoğdu’nun programı geçtiğimiz Perşembe günü saat 14:00’teydi.

İnanın oraya, ‘of’ çekerek gittim. “Yandık” dedim. Çünkü hava çok sıcaktı ve müthiş bir kokuya maruz kalacağımızı düşünüyordum.

Körfez’den çıkan tonlarca çamur... Çok kokacağını düşünüyordum.

Sıcak ve koku... Of çekmek gayet normal.

SUYU VERİYOR AMA ALMIYOR

Öğlen sıcağındaki programda, Körfezden çekilerek kurutulan ilk çamurlar depolanacakları alana taşınmaya başlandı. Genel Sekreter Gündoğdu da geotekstil tüpleri içinde kurutulan çamurun tüpünü kesip açtı, sevkiyat başladı.

İşte o an müthiş bir koku yayılmasını bekliyordum.

Fakat düğündüğüm gibi olmadı. Şaşırdım.

Herhalde projeyle ilgili en büyükk soru işaretlerinden biri buydu.

Öte yandan, o geotekstil tüpleri de ilginç bir malzemeden yapılıyor.

Çamurların kurutulduğu tüplerin içinden sıvı dışarı çıkıyor, örneğin yağmur yağdığı zaman o suyu dışarıdan içe almıyor.

Enteresan.

EN ÇOK KAFAMA TAKILAN...

Dip çamuru projesi başladığı zaman en çok şu yorumla muhatap oldum.

“Yahu Furkan, bu proje yapılıyor da, bugün şöyle bir baktığın zaman derelere ev kanalizasyonu akıtan yerler var. Bazı köylerde bunu yapan insanlar var. Denize bağlanan dereleri kirlettikten sonra Körfez’i temizlesen ne, temizlemesen ne...”

Bu yorumu direkt Genel Sekreter Balamir Gündoğdu’ya da ilettim.

Gündoğdu bu konuda çok netti.

“Kesinlikle öyle bir şey yok. İSU Genel Müdürlüğü temiz su kaynaklarının pislenmemesi adına milyonlarca liralık yatırımlar yapıyor. Derelerin kirletildiği her yere Kocaeli’de müdahale ediliyor. Bu yorumu kabul etmiyorum. Vatandaşlarımız da bahse konu olayla karşılaştıkları zaman direkt bildirimi yapsınlar, İSU anında müdahale edecektir.”

Bundan sonraki görev hepimizin.

Varsa bu çerçeveye uygun dereleri pisleten insanlar, ihbar edeceğiz.

İSU da tespit yapmak için daha çok mücadele edecek.

Körfezi temiz tutmak hepimizin üzerine önemli bir vazife.

En büyük sorun işçi-memur farkı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde en güzel sözleşme, 2020 yılında imzalanmıştı. Maaşlar 5.000 TL bandının üzerine çıkmış, işçiler belediyenin önünde davul zurnayla oynamıştı.

Ancak pandemiyle birlikte ekonomimiz çok ağır bir türbülansa girdi.

Asgari ücrete zam geliyor, maaşlara zam geliyor.

Hayat pahalılığı artıyor.

Emekliye zam geliyor, pahalılık artıyor.

Maaşlar eriyor, yaşam zorlaşıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de işçisinin merakla beklediği zam oranlarını açıkladı.

Evet, bu aylık dilimde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin zam yapma zorunluluğu bulunmuyordu.

Fakat enflasyon oranından bir iki puan yüksek, yaklaşık 20’lik bir zam verdiler.

Cuma gününden bu yana gözlemlediğim kadarıyla yapılan zam işçiyi memnun etmedi.

Evet, Büyükşehir bu zammı yapmak zorunda değildi.

Evet, Tahir hoca işçisini enflasyona ezdirmedi.

Görünen o ki; ilçe belediyeleri de ezdirmeyecek.

Ne kadar, “ezdirmedi” desek de, işçi enflasyona maalesef eziliyor. Tüm iyi niyete rağmen, eziliyor.

Ezilmemesi için yüzde 50’nin üzerinde zam yapılması lazım, aynı ülkede yaşıyoruz sonuçta. Gerçi o bile yetmeyebilir, ne kadar idare eder bu ortamda, bilemiyorum.

Asgari ücrete yüzde 34’lük bir zammın uygulandığı dönemde, işçinin beklentisi de en az bu orana yükselmişti.

Olmadı.

Asgari ücretle belediye çalışanlarının arasındaki ücret makası iyiden iyiye daraldı.

Ama belediyelerdeki asıl sorun ne biliyor musunuz?

Memur-işçi arasındaki ücret uçurumu.

Biliyorsunuz, hemen hemen tüm belediyelerde işçi statüsünden, memur statüsüne geçen yüzlerce isim oldu.

Aynı odada çalışıyorsunuz, belki aynı işi yapıyorsunuz.

Aranızda çok ciddi bir maaş farkı var.

Valla bu hakikaten sorun. Önümüzdeki yıllarda belediye başkanları bu farklardan dolayı işçiyi memnun edebilme noktasında çok daha zorlanacaktır.

Sorun büyük ve büyüyerek devam edecek.

Allah yardımcıları olsun.

İpucu

Olasılıkların, kalbinden yapman gerektiğini bildiğin şeyi yapmaktan alıkoymasına asla izin verme.

H. Jackson Brown (Jr.)

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları