Siz kaç paralık adamsınız ulan?

Türkiye, son yıllarda türlü türlü spor branşlarında, oldukça kıymetli isimler yetiştiriyor.

Futbolda, basketbolda, voleybolda, okçulukta, güreşte, halterde, teniste… Aklınıza hangi dal gelirse son dönemde sıyrılan bir Türk sporcu olduğunu görüyorsunuz.

Son dönemde futbolda yetiştirdiğimiz en kıymetli değerlerden biri kuşkusuz Kerem Aktürkoğlu.

Beni tanıyanlar bilir. Şehrimin takımı Kocaelispor’la beraber desteklediğim takım Fenerbahçe’dir.

Kerem Aktürkoğlu ise Galatasaray’ın en önemli Türk sporcusu. Takımının en önemli parçalarından biri.

Aynnı zamanda Türk Milli Takımının en önemli futbolcularından biri. İlk 11’in değişmez ismi.

Kerem, Galatasaray’ı son yıllarda sırtlamış, çıktığı her maçta var gücüyle mücadele eden biri.

Futbol bu, hatalar oyunu. Bazen atarsın, bazen kaçırırsın. Bazen olur, bazen olmaz.

Hayat gibi aynı. Ya da kendi yaptığın işin gibi.

Bazen verimlisindir, bazen çalışmak içinden gelmez. Ya da istesen de başaramazsın, üretemezsin.

Her meslekte, her görevlinin istediklerini yapamadığı zaman olur.

Futbol da tam olarak böyledir.

Bunları zaten hepimiz biliyoruz. Ama Kerem Aktürkoğlu özelinde tarihin en çirkin karalama kampanyalarından biri gerçekleştiriliyor.

Son dönemde bilinçli olarak Kerem’i hırpalıyorlar.

Kerem, Kocaeli’nin, Gölcük’ün çocuğu.

Tekrara düşeceğiz belki ama Kerem, aynı zamanda Türk futbolunun en önemli isimlerinden biri.

Fakat onun değerini en başta Galatasaray taraftarı bilmiyor.

Dünkü şampiyonlar ligi mücadelesinin ardından sosyal medyanın en önemli gündem maddesi Kerem Aktürkoğlu’ydu.

Ağza alınmayacak hakaretler, çirkin yakıştırmalar, bir insanın psikolojisini bozabilecek her şey Kerem için söylendi.

Aynı Kerem, bir önceki hafta sonu Galatasaray’ın Samsunspor maçında 2 gol ve 1 asistlik performans sergiledi.

O zaman Kerem’i kral ilan eden müptezel güruh, bu hafta Kerem’in ne haysiyetini bıraktı ne de cibilliyetini.

Ama bizim taraftarlarımızın bu anlattığımız kısma dahil isimlerinde, beyinde birkaç tahta eksikliği, psikolojik sıkıntılar var.

Türk sporcular onlar için yutulacak bir lokma. Çünkü kimisi topçu olmak istemiş, olamamış. Kimisi onların kazandığı parayı kıskanıyor. Kimisinin bir fikri dahi yok, sadece sövüyor.

Fenerbahçe taraftarı aynı saçmalıklarla Altay’ı yedi.

Galatasaraylılar da bu gidişle Kerem’i yiyecek.

Dün akşamki Şampiyonlar Ligi maçında yılda 20 Milyon Euro kazandığı iddia edilen Icardi de dünyaları kaçırdı.

Ama suçlu ve günahkar yalnızca Kerem.

Hedef tahtasına Kerem’i oturtmuş, söylemediği çirkin laf kalmayan tipitiplere sesleniyorum.

Siz kaç paralık adamsınız ulan?

Siz hayatta ne başardınız? Hangi baltaya sap oldunuz?

O yarı obez halinizle, karşınızdaki insanın psikolojisini, ailesini, eşini dostunu hiç düşünmeden, o iğrenç yorumları yazma cesaretini nereden buluyorsunuz?

Yazık. Gün, Kerem Aktürkoğlu gibi Türk sporunun kıymetlilerine sahip çıkma günüdür.

Ağzına geleni konuşabileceğini düşünen müptezellere karşı bir duruş gösterme günüdür.

İyi ki varsın Kerem Aktürkoğlu.

Sen bu namus yoksunlarını kafana takma.

Sen bilmesen de seni seven, sana destek veren, farklı takımlara dahi gönül verse başarılarınla gönlü hoş olan çok insan var.

Allah yardımcın olsun.

O salonu terk etmeliydiniz

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Ali Taştan, skandallarına durmadan, usanmadan devam ediyor.

Sanki kendisi Cumhur İttifakının paydaşı Yeniden Refah Partisinin değil de Saadet Partisinin il başkanıymış gibi açıklamalarına devam ediyor.

Son bombası ise Kandıra’da gerçekleşti.

Kandıra’nın gelecek vadeden genç siyasetçisi, genel seçimlerde Kandıra’nın aldığı rekor YRP oyunun başmimarı Levent Gödek, YRP’nin Kandıra ilçe başkanı seçildi.

Ali Taştan, adeta geleceği parlak, Kandıra’nın sevilen ismi Levent Gödek’i baltalamaya gitmiş, onu kötü göstermeye yemin etmiş gibi açıklamalar yaptı.

Diyorum ya, Ali Taştan YRP’nin başında kalabilecek bir isim değil.

İttifaktan anlamıyor, yerel siyasetten anlamıyor.

YRP olarak Cumhur İttifakına oy veren blokta büyüyecekse, Saadet Partili gibi değil, samimi bir YRP’li gibi davranması gerektiğini idrak edemiyor.

Kısa bir zamanda siyasi hayatının noktalanacağını düşünüyorum.

Çünkü bile bile bu kadar hata yapan bir isim, masum olamaz.

Kafasının arkasında başka hesapları vardır.

Belki gideceğini anlamıştır, ne kadar kırsam o kadar kardır diye düşünüyordur.

Bu kadar bile bile yanlış yapan bir profil maalesef bana bunları da düşündürtüyor.

Yeniden Refahın İl Başkanı Ali Taştan, AK Parti’ye ‘rüşvetçi’ imaları yaparken, AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Ahmet Alper Tokgöz oradaydı.

Kandıra İlçe eski Başkanı, Belediye Başkan aday adayı Erol Ölmez oradaydı.

Hatta tepki gösteren Kandıra Meclis üyesi Hayri Çelik ile Kenan Seyrek de oradaydı.

Ali Taştan’ın çirkin sözlerinden sonra salonu terk eden eski parti yöneticileri olduğunu biliyorum.

Peki siz o salonu neden terk etmediniz?

Karşınızda her fırsatta AK Parti’ye karşı kinini kusan bir profil var. Siz de biliyorsunuz.

Bu kez pişkin pişkin, sizin yüzünüze baka baka sizin gönül verdiğiniz AK Parti’ye, ‘rüşvetçi’ iması yaptı.

Ve bazı eski teşkilatçılar, o salonu terk etti.

Nasıl oturdunuz ki o koltuklarda?

Ben duyunca hayret ettim. Şaşırdım.

Evet belki bir açıklama yayınlandı.

Ama bir duruş, bir tepki de gösterilmeliydi.

Geçmiş dönemde CHP’nin bir danışma kurulu toplantısına Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel katılmıştı.

Kürsüye çıkan basına vuruyor, giden basına vuruyor. Konunun bizle alakası dahi yoktu ama yüzümüze baka baka söylenen çirkin sözlere daha fazla dayanamamış, Adıgüzel’e, “Siz mi susturacaksınız yoksa gazeteciler olarak biz mi salonu terk edelim?” diye çıkışmıştım.

Arada böyle hareketler yapmak lazım.

Yapmak lazım ki, değerini ayaklar altına aldırmayasın.

Yoksa bugün o suratına konuşur, susarsın.

Yarın biri daha ağır konuşur, yine susarsın.

Sonra bir bakmışsın seni şamar oğlanına çevirmişler, Allah korusun.

İpucu

İnsan her yerde hep o insandır ve bir insanın özünde soyluluk olmadı mı, dünyanın tacını giyse yine çıplak kalır.

Monteigne

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları