Sunroof olmadan hizmet yapılamıyor mu?
Ben kurumlardaki araç kiralama ihalelerin bir kısmını, kast sistemine benzetiyorum.
Örneğin genel müdüre, belediye başkanına, başkan yardımcılarına tahsis edilen araçlar ile daire başkanlarına, müdürlere tahsis edilen araçların teknik detayları birbirinden ayrı.
Araç kiralamak mı avantajlı yoksa satın almak mı noktasında net bir görüşe sahip değilim.
Kimi araçların satın alındığında, kimi araçların ise bakım maliyetleri nedeniyle kiralandığı zaman avantajlı olduğunu anlatıyor konuyu bilen isimler.
Bir de şu var: birçok şoför kamu araçlarını çok hor kullanıyor.
Buna da göz yumuluyor.
Şimdi bu görüşlerimizi bir kenara bırakıp tekrar konumuza dönelim.
Örneğin Çayırova Belediyesi bir süre önce bir araç kiralama ihalesi gerçekleştirdi.36 ay süreli araç kiralama ihalesi için Çayırova Belediyesi 99 Milyon 360 bin TL muhammen bedel hesapladı.
İhalede tek teklif veren firma Tuncay Seyahat oldu. 110 Milyon 484 bin TL bedelle 22 Temmuz Pazartesi günü yani dün sözleşme imzalandı.
Mesela teknik şartnamede 1. Sınıf Hizmet Aracının özellikleri yer alıyor.
Ve şunlar yazıyor:
“Silindir hacmi en az 1350cm3, en az 140 beygir gücünde, 250 Nm maksimum tork, benzinli, radyo cd çalar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, klimalı, 4+1 kişilik, en az 2 hava yastıklı ve ABS fren sistemli, sunroof, led farlı, dijital klimalı, geri görüş kameralı, dokunmatik multimedia ekranlı, Otomatik şanzıman olacaktır. Volkwagen Passat, Skoda SuperB veya muadili”
Çayırova Belediyesi bu tip araçtan 5 adet kiralayacakmış.
En çok sunroof detayı dikkatimi çekti.
Belediyenin kiraladığı araçlarda gerçekten sunroof var mı bilmiyorum.
Belki de 1. Sınıf Hizmet Aracı olarak geçen ifade, tüm kurumları bağlayan bir ifadedir. Yani Çayırova Belediyesi’nin özel talebi değildir. Bunu da bilemiyorum.
Mesela 2. Sınıf Hizmet Aracı için de şu ifadeler yer alıyor:
“Silindir hacmi en az 1350cm3, en az 110 beygir gücünde, 250 Nm maksimum tork, dizel, radyo cd çalar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, klimalı, 4+1 kişilik, en az 2 hava yastıklı ve ABS fren sistemli, led farlı, dijital klimalı, geri görüş kameralı, dokunmatik multimedia ekranlı, Otomatik şanzıman olacaktır. Ford Focus, Renault Megane, Skoda Octavia veya muadili”
Dikkat ederseniz sunroof yok.
Yani merak ediyorum, sunroof olmadan hizmet yapılamıyor mu?
Ya da dijital değil de manuel klima olsa ne değişiyor?
Kamu kaynakları kullanılırken, özellikle makam araçları konusunda hem belediye başkanlarının, hem kurum yöneticilerinin çok daha fazla hassas olması gerektiğine inananlardanım.
Bu işlerin vebali çok büyük.
Eğer siz kamunun parasını kullanırken bir gram nefsinize hizmet etmişseniz, hesabınız 85 Milyonla olacak, bilesiniz.
İşte tam da bu nedenle teknik şartnamedeki bu detaylar beni biraz irite etti.
Siz ne dersiniz?
Yok mu Kocaeli’de yürekli bir tüccar?
Öncelikle başlıkta bahsettiğim üzere böyle bir tüccar varsa, eğer ben bilmiyorsam, lütfen bana iletin.
Konya’da Nar Gross Marketlerinin sahibi Hasan Hüseyin Uçar, Terör Devleti İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’ye başlattığı soykırımın ardından, satınalma müdürüne boykot ürünlerini almayacaklarını iletiyor.
Satınalma müdürü, “Allah sonumuzu hayretsin” diye dua ede ede boykot markalarıyla anlaşmaları iptal ediyor, ürünleri marketlerden kaldırıyor.
Bundan sonrasını Hasan Hüseyin Uçar şöyle anlatıyor:
“Çok büyük baskılar yedik. Satış temsilcisi geliyordu, bizim bu ürünlerimizle alakalı, “Boykot ürünü olduğu için satılmamaktadır” afişini kaldırın. Bizim markamıza zarar geliyor diyorlardı. Siz de zaten bunu göze alarak tutup İsrail’e yardım ettiniz. Genç arkadaş giriyor içeriye, o boykot ürünü olan kola markasını soruyor. Biz de diyoruz ki, “Boykottan dolayı satmıyoruz, muadilleri var.” Bu arkadaş üfleyerek sıkılarak mağazamızdan çıkıp gidiyor. Biz de eyvah müşteri kaybediyoruz diye düşünürken ay sonu bakıyoruz enflasyon oranında cirolarımız artmış. Şu algı yıkıldı: market kesinlikle boykot yapamaz. Meslektaşlarımızın da boykot yapmaktan korkmamasını diliyoruz. Artık vatandaş boykot yapıyor. Biz de ömür boyu boykot yapacağız.”
İnsan düşünmeden edemiyor.
Yok mu Kocaeli’de böyle yürekli bir tüccar?
Yok mu Kocaeli’de böyle hakiki bir Müslüman?
Yok mu Kocaeli’de böyle adam gibi bir adam?
İpucu
Eğer Allah tüm kullarının iyi ve güzel davranışlar sergilemesini dileseydi, onları melekler kadar itaatkâr yaratır, peygamberler göndermesine de gerek kalmazdı.
Prof. Dr. Muhammed Hamidullah