Uyarıyı almış
Yeniden Refah Partisi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Doğan Aydal, siyaseten ilginç bir figür.
Benim kendisi aday olmadan önce hakkında yazdığım sert bir yazı vardı.
Bunun da sebebi, Rahmetli Necmettin Erbakan hocanın talebesi olduğunu övünçle anlatıp, Filistin davasını bu kadar öksüz bırakması, sosyal medyasında bile Filistin yazamaması, Gazze meselesine yazığı yazdığım dönem itibarı ile kör kesilmesinden kaynaklıydı.
Ben bunları kaleme aldığımda Aydal’ın yanındaki ekip, benim Yeniden Refahlı bazı isimlerden para alarak bu yazıları yazdığımı dahi dile getirmişti.
Bu iftira hala içimde bir ukdedir. Çünkü belirli durumları eleştirdiğimiz zaman bunun çirkin bir zemine çekilmesi, beni üzüyor.
Hoş çiğ yemedim ki karnım ağırsın. Malum ekip, bedavaya günahımı aldı. Ahirette hesaplaşırız.
Önceki akşam Sözcü TV’de Doğan Aydal’ın canlı yayın konuğu olduğu programı izledim.
Şunu ifade etmeliyim, Sayın Aydal’ın Sözcü TV, Halk TV gibi tamamen CHP propagandasının yapıldığı kanallara sıklıkla çıkması nedeniyle Genel Merkezden bir uyarı aldığını duymuştum.
Bu nedenle kendisini tekrar Sözcü TV ekranlarında görünce şaşırdım, bu nedenle eve geç bir saatte gelmeme rağmen gece 02:00’ye kadar Sayın Aydal’ın programını izledim.
Dikkatimi çeken detayları paylaşıyım.
Sayın Aydal belli ki uyarıyı almış; bu nedenle Sözcü TV’nin moderatörlerinin kendisini sıkıştırmasına rağmen AK Partilileri kıracak cümleler kurmamak için büyük bir gayret gösterdi.
“AK Parti’ye oy veren kardeşlerim” diye hitap etti. Ki Aydal’ın arşiv taramasını yaparsanız, Erdoğan ve AK Parti aleyhinde çok sert ifadeler kullandığını görürsünüz.
Bir tek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekledikleri için, “Vicdan azabı duyuyorum” ifadesini kullandı. Bunun da altını, “Çünkü hükümete verdiğimiz 30 maddenin hiçbiri hayata geçirilmedi” diyerek bağladı.
Kocaeli ile ilgili söylediği bölümler de hayli dikkat çekiciydi.
Sayın Aydal, son üç aydır Kocaeli’nin sokaklarında olduğunu iddia etti.
Sahada AK Partili hiçbir milletvekilinin, belediye başkanını görmediğini iddia etti. Açıkçası abartılı bir siyasetti. Gerçeklikten uzak bir eleştiriydi.
Monoray projesini anlattı, metronun dörtte biri maliyetine aynı konforda ve hızda ulaşım yapılabileceğini ifade etti. Açıkçası bu projeyi kıymetli buluyorum. Metrodan çok daha rantabıl geliyor kulağa. Ancak teknik detayları bilemiyorum.
Büyükşehir işçisine oynadı, yüzde 100 zam yapacağım dedi.
Bedava sosyal konut vaadinde bulundu.
Deprem gerçeğiyle ilgili söyledikleri kıymetliydi.
Fakat bir eksiği var Aydal’ın.
Belki de profesör olması nedeniyle kendini biraz, ne bileyim üste koyuyor gibi. Belki de bunu farkında olmadan yapıyor.
Mesela, “Kocaelililerin devleti yönetmiş birine şehri emanet edeceğini düşünüyorum” diyebiliyor. Ve bunu Aydal söylediğinde, kulağı tırmalıyor. Bunları yanındaki ekiplerin söylemesi lazım.
Benzer bir üstten tavrı kendisine ithal aday eleştirilerine karşı verdiği cevapla göstermişti. 13 Ocak’taki basın toplantısında ithal aday eleştirilerine, “Biz Türkiye’yi yönetmekte yükümlüyüz. Devleti yönetmiş, müsteşar olmuş birinin, özgeçmişe dikkatli bakın. Kocaeli’ye gelmiş olmasından memnun olacağına doğum yerine bakıyorsunuz” diyerek yanıt vermişti. Bunlar hatalı çıkışlar, yarın öbür gün karşısınıza çıkar.
Ve çok büyük bir iddia ortaya koydu.
Yüzde 36-37 gibi bir oy ile Büyükşehir Belediye Başkanı seçileceğini söyledi.
Dün akşamki Nokta Atışı programında AK Partili Şemsettin Ceyhan, MHP’li Aydın Ünlü, CHP’li Mehmet Ümit Küçükkaya ve İyi Partili Kaan Dilmen ile bu konuyu da konuştuk.
SONAR’ın Tahir Büyükakın’a yüzde 54,9 oy yazdığı, MAK Araştırma’nın yüzde 47 verdiği bir ortamda stüdyo konuklarım da Aydal’ın beyanatının gerçekliğin çok ötesinde olduğunda hemfikir oldu.
Aydal’ın evvelde söylediklerini incelerken Cumhurbaşkanı Erdoğan için Mayıs 2022’de rahatsızlığından dolayı 2023 genel seçimlerinde aday olmayacağını dillendirdiğini de okudum. Bugün 15 Mart 2024 ve ülkenin Cumhurbaşkanı yine Erdoğan.
Yani iddia ile gerçeklik, birbirinden çok ayrı şeyler.
Ne diyelim, Allah herkesin çarşısını pazar eylesin.
İpucu
Yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı. Ne yapabildin?
Hz. Mevlana