Vali Aktaş’a büyük vurgunu sordum
Geçtiğimiz gün Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Berkan Aslan, gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Cansu Kızılkaya ve Haber Müdürü Emirhan Akman ile birlikte Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ı makamında ziyaret ettik.
Vali Aktaş’ın nasıl bir profil olduğunu merak ediyordum.
Sakin, kararlı, az ve öz konuşan bir devlet adamı izlenimi bıraktı bende.
Tam bir Anadolu insanı. Bunu ikili diyaloga girdiğiniz zaman hissedebiliyorsunuz.
Devletin o sıcak yüzünü vatandaşa hissettirebilecek bir isim.
Şehre alışmaya başladığını, Kandıra, Kartepe ve Gebze’de son derece güzel yerleri ziyaret ettiğini aktardı.
Yine Vali Aktaş, yürüyüş yapmayı seven bir isim.
“OLMAMIZ GEREKEN HER YERDE OLURUZ”
Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, tam bir sakin güç gibi görünüyor.
Kendini öne çıkarmayı sevmiyor.
Ben demiyor.
Neden sosyal medyasını aktif tutmadığını sorduğumda, “Zaten Kocaeli Valiliği resmi hesabından yapmamız gereken paylaşımları yapıyoruz. Bir de benim yeniden bir şey yapmama çok da gerek olduğunu düşünmüyorum. Aktif kullandığımız bir hesabımız var, orada paylaşılması gerekenleri paylaşıyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Benim merak ettiğim konulardan biri de toplumsal olaylara bakış açısıydı.
Bu nedenle geçmiş dönemdeki vali Seddar Yavuz’dan bir örnek verdim.
Bekaert İzmit Fabrikasında grev yasağı alınmasının ardından gelişen süreçte, olayların büyümemesinde ciddi bir rol oynamıştı Vali Yavuz.
Bu örnekten yola çıkarak sohbeti açtık.
Vali İlhami Aktaş da kentin faydasına olacak, kente katkı sağlayacak, olmamız gereken her yerde olacaklarını ifade etti.
KANDIRA’DAKİ ÇÖP TESİSİ
Vali İlhami Aktaş’ın önüne düşen konulardan biri de Kandıra’da yapılması planlanan çöp depolama tesisi.
Kandıralı muhtarların kendisini ziyaret ettiğini öğrendim.
Meseleyi Vali Aktaş’a da sordum, konuyla ilgili bilgi aldığını ifade etti.
Daha sonradan duyduk ki; Vali İlhami Aktaş Kandıra’daki çöp tesisiyle ilgili vali yardımcılarından bilgi istemiş.
Bir yaptırım ya da müdahale şansı var mı bilmiyorum ancak kentle ilgili önüne gelen dosyalarla ilgili hala bir araştırma sürecinde.
Çok da ziyaretçisi oluyor.
Kendisinin biraz daha zamana ihtiyacı olacaktır.
VALİYE SORDUM
Ve bence en önemlisi.
Malumunuz; MESEM ve UTP sistemi üzerinden 1 Milyar TL’nin üzerinde bir para Milli Eğitim Bakanlığı’ndan hortumlandı.
MESEM ve UTP sistemine dernekler ve şirketler üzerinden, hayali çıraklar, hayali çalışanlar kaydı yapılarak, doğru düzgün tek bir satır eğitim verilmeden kamunun yüz milyonlarca lira parası hortumlandı.
Tabi ki Vali İlhami Aktaş’a bu konuyu da sordum.
Kendisi çok net bir ifade kullandı.
Aktaş dedi ki: “Konuyu biliyoruz. Şu an konu adli makamlarda. Gerekenin yapılacağından şüpheniz olmasın.”
Vali Aktaş’ın bu net ve kararlı ifadesinden mutlu oldum.
Burada Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Kapıcı ve Kocaeli İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman’a da çok büyük görev düşüyor.
Geride kalan süreçte Başsavcı Ferhat Kapıcı ve İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman’ın dosyayla ilgili çok hassas bir şekilde süreci yürüttüklerini duyuyoruz.
Allah işlerinde kolaylık versin.
YÜREKTEN İNANIYORUM
Ben inanıyorum ki bu araştırma neticesinde gerçekler ortaya dökülecek.
Hangi dernek başkanı kardeşi üzerinden TC kimlik numarası toplayıp MESEM’de diploma yolsuzluğu yapılmasını sağlamış, hangi oda yapılan çeşitli hilelerle bu sistemin içine katılmış, hangi şirketler ve dernekler üzerinden hayali çalışanlar gösterilip, kurumlara para aktarılması sağlanmış, hepsi ortaya çıkacaktır.
Buna yürekten inanıyorum.
Devletin bu noktada acımasız olmasını bekliyorum.
Siyasiyse siyasi, gazeteciyse gazeteci, bürokratsa bürokrat, iş insanıysa iş insanı… Ayrım yapmadan, adam kayırmadan, yetim hakkı gözeterek hortumlanan paranın hesabını soracağına inanıyorum.
MESEM de UTP de dibine kadar araştırılacaktır.
Kim işbirlikçiyse, kim devleti dolandırmışsa, kim devleti dolandırana yol vermişse bunlar sorgulanacak, haklar alınacaktır.
Bundan şüphem yok.
İnstagram kararını destekliyorum. Ama…
Evet, İnstagram’a BTK tarafından getirilen erişim engeline destek veriyorum.
İnstagram, zorbalık yapıyor.
Yalnızca kendi doğrularını kullanıcıların empoze etmeye çalışıyor.
Bunu yaparken TRT’nin dahi paylaşımlarına kısıtlama getirebiliyor, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hesabını bile kısıtlıyor.
Yani karşısındaki devlet kurumunu bile kaale almıyor.
“Benim uygulamamda bana itaat edeceksin” diyor.
Türkiye’de faaliyet gösteren Meta ve İnstagram, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden büyük değildir.
Burada faaliyet gösteriyorsa, devletin kendisine çizdiği sınırlar içerisinde kalmak zorundadır.
Türkiye Cumhuriyet, Muz Cumhuriyeti değildir.
Ancak İnstagram yasağında; ilk sokağa çıkma yasağının geldiği günkü acemiliği görüyorum.
Madem bir süreç var, burada insanlar bilgilendirilebilirdi.
Benim için İnstagram bir para kazanma alanı değil. Fakat buradan ciddi şekilde ticaret de dönüyor.
İşte tam da bu nedenle; İnstagram üzerinden ticaret yapanlar için, “Önleminizi alın” şeklinde bir uyarı yapılmalıydı diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Yine de altını kırmızı kalemle çiziyorum.
Meta, Türkiye’den büyük değildir. Ve BTK’nın aldığı erişim yasağı kararını destekliyorum.
İpucu
İkiyüzlülük, çift taraflı kesen bir kılıca benzer. Bir tarafı aldattığı insanı keserken diğer tarafı da sahibini keser.
Cervantes