Erol Arutan hocam… Namı-diğer Uğur Dündar… İyi ki varsın…
Sözlerime, hayatını kaybeden, değerli teknik direktör Levent Kılıçarslan’ı rahmetle anarak başlıyorum. Kent ve ülke futbol tarihine derin izler bırakan hocamızın mekanı cennet olsun.
Sözlerime, hayatını kaybeden, değerli teknik direktör Levent Kılıçarslan’ı rahmetle anarak başlıyorum.
Kent ve ülke futbol tarihine derin izler bırakan hocamızın mekanı cennet olsun.
Hayatımız boyunca yaşamımıza kattığımız ya da yaşam alanımız içinde bulundurduğumuz birçok kişi olur.
Ailemiz dışında bazılarına “Arkadaşım” bazılarına “Dostum” bazılarına “Ağabey” abla ya da “Kardeşim” deriz.
Bazılarına sadece “İsimle” hitap ederiz.
Hayatımıza giren ve yaşamımıza dokunan, duygusal bağ kurduğumuz insanlar özeldir ve öyle kalırlar.
Bazıları ise zamanla silinirler…
OKULUN HİÇ BİTMEYECEĞİNİ SANDIM
Lise son sınıfa nihayet geçebilmiştim.
İzmit Mimar Sinan Lisesi Okul Müdür yardımcısı Ali Paşa Naipoğlu -Oğlum git Edebiyat sınıfında otur. Liseyi bitir- demiş ama ben edebiyat sınıfını görünce okulun hiç bitmeyeceğini anlamıştım ve daha az kişiden oluşan, çoğunlukta kızların olduğu “Fen” sınıfına adımı yazdırmıştım.
Ali Paşa hocam bu duruma çok kızmıştı çünkü çok severdi beni.
Zaten futbolculara karşı sempatisi vardı. Hasta Trabzonsporlu olduğu için futbol da onun için ayrı bir tutkuydu.
BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ OLMAK İSTİYORDUM
Okulda sınıflar arası futbol turnuvası düzenlenecekti.
Kocaelispor’da oynadığım için “Sakatlık olur” diye turnuvay yanaşmadım.
Fakat turnuvanın, okulumuzda daha önce görev yapan ve rahatsızlığından dolayı vefat eden beden eğitimi öğretmenimizin adına yapılacağını duyunca, “Güzel bir davranış ve vefa içeren bir durum” diye düşündüm.
Ben de liseyi bitirebilir de futbolcu olamazsam spor akademisini bitirip beden eğitimi öğretmeni olmak istiyordum.
Onun içinde ilgimi çekmişti.
EVİMİN EN GÜZEL KÖŞESİNDE
Sınıflar arası düzenlenen turnuva sonucunda 6 Fen A Sınıfı olarak hem şampiyon olmuş hem de gol kralı olmuştum.
Okulda tören yapılmış ve İzmit Mimar Sinan Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Taner Kılıç hocam konuşmasında “Rahmetli Ertuğrul Arutan hocamızın adına yapılan” diye başlayan cümlelerinden çok etkilenmiştim.
Turnuva sonunda 2 kupa tarafıma verilmişti ve o kupalar hala evimin en güzel köşesinde durur.
ZAMANIMI GEÇİRDİĞİM YER
1995 yılında Marmara Üniversitesi’nden mezun olunca ilk atamam İzmit Zafer İlköğretim okuluna çıkmıştı.
Daha önceleri lisede beklemeli öğrenci durumundayken Fethiye Caddesi’nde teyze oğullarının Çetin Elektronik diye dükkânları vardı.
Günümün, antrenman dışında kalan zamanını orada geçirirdim ama elektronikten hiç anlamazdım.
Pasaj içinde alt katta bulunan biraz basık, çoğunlukla havya ve lehim kokulu dükkânın karşısında Önder Spor Mağazası vardı.
AĞABEY, MESLEKTAŞ OLDUK
Genelde onlara takılırdım, ara sıra oraya ziyarete gelen Uğur Dündar’a benzettiğim bir hoca vardı.
Esprili, gırgır, ama bir kadar da beyefendi biriydi…
Öğretmen olunca, yıllık plan ve bunun gibi işleri halletmek için bana İzmit Hızır Reis İlköğretim Okulu’nda bir öğretmeni söylediler ve program, ders işleme gibi her konuda yardımcı olur dediler.
Bir gün okula, yanına gittim. Spor odasında kapısında beklerken Uğur Dündar’ı gördüm.
Beni tanıdı. Ben de o nu tanıdım. “Hayırdır” dedi. “Ağabey, meslektaş olduk” dedim.
“Yıllık plan ve işleyişle ilgili danışmaya geldim” diye de ekledim.
AĞABESİYMİŞ MEĞERSE
Duvardaki panoda asılmış, gayet düzenli yıllık, haftalık planlar, ders çizelgeleri bulunuyordu.
Masasında beden eğitimi ile ilgili defterler vardı. “Al hepsini incele, planları kendine göre uyarla” dedi.
Öğretmenlikle ilgili danışmanlık yaptı ve hala en büyük danışmanımdır kendisi.
Sonradan öğrendim ki, lisedeyken vefat eden Beden Eğitimi Öğretmeni Ertuğrul Arutan hocam, Nam-ı Diğer Erol Arutan hocamın ağabeysiymiş meğerse.
Bu güzel tesadüf beni daha da duygulandırmıştı.
O günden sonra hem meslektaş hem de ağabey - kardeş olmaya başlamıştık Erol hocamla.
Araya askerlik durumları girince bir süre görüşemedik.
1999 depremi öncesi Büyükşehir Belediye Kağıtspor’da futbol oynarken ara sıra maçlara gelir, izlerdi.
TÜFAD’A ONUN SAYESİNDE GİRDİM
2000’li yıllarda hafiften antrenörlük alanına girmeyi düşünürken “Yanıma gel, beraber futbol okulu yapalım” dedi.
Kağıtspor adına, Seka çim halıda uzun yıllar beraber çalıştık.
Orada da güzel günlerimiz oldu.
Antrenörlüğe ve TÜFAD yani Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği’ne de Erol hocamın sayesinde girmiş oldum.
Yönetim kurulunda da bir dönem beraber çalışmışlığımız vardır.
HER DAİM BERABERDİK
Beden eğitimi öğretmenleri olarak sene başı toplantılarında hep yan yana oturur, durumları birlikte değerlendirirdik.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama komitesine beni “Tören Yöneticisi” seçtiklerinde “Abi, ekibimde olur musun?” dedim… “Tabii, seve seve” dedi, yıllarca bayram komitelerinde ve Lig Kurulu organizasyonlarında her zaman beni ilk destekleyen olmuştu.
Birlikte Lig Kurulu ile ilgili soruşturma durumları neticesinde mahkemelik olaylarımız olmuştu.
Hep yanımdaydı, birbirimize desteği hiçbir bırakmadık.
Eski İl Milli Eğitim Müdürü, rahmetli Hayrettin Gürsoy görevdeyken yapılan bir toplantıda büyük kavga çıkmış ve o esnada ilk defa Erol hocamın gözünü yaşlı görmüştüm.
Yıllarca bu kurullarda ve bayram komitelerinde birlikte çok çalıştık.
Kocaeli Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri Derneği’nin de kurucusu olduk.
O EL
Bir gün otoparkta arabayı park etmek için bir aracın çıkmasını bekliyordum.
Tam park yerine girecekken sol yanımdan bir kamyonet hızla benim park edeceğim alana girmiş ve bana sol ön tampondan çarpmıştı.
Hızla arabadan inerken oğlum Ersel de arka koltuktaydı. Daha çok küçüktü, arkaya döndüm ve “Sakın arabadan inme” dedim.
Koşarak araca doğru gittim ve şoför kapısını açar açmaz koltukta oturan adama bir yumruk attım, aşağıya çektim. Yerdeyken kavgaya devam ediyorduk, o sırada birisi arkadan sırtıma doğru vurdu. Kardeşiymiş. Dönüp ona da yumruk attım ve aracın arkasına sırtını yaslayıp vurmaya devam ettim.
Çok sinirlenmiş, adeta kendimden geçmiştim ki ilk yumruk attığım adam aracın ön koltuğundan keser almış, tam kafamın üstünde bana vuracakken bir el onu tutmuştu.
O el, araçtan inerken yanımda olduğunu unuttuğum Erol hocanın eliydi.
KENDİMDEN ÇOK UTANDIM
O sırada beyaz takkeli, gri pardösülü, ak sakallı, nur yüzlü bir amca belirdi yanımda…
Ben “Tamam, ruhu teslim ettim” dedim.
Herhâlde amca da göründüğüne göre ışık ve tünel falan beklerken amca “Evladım napıyorsunuz?” dedi.
Kavga, şiddet nedir bu böyle dedi.
Önce kendimi yokladım “Yaşıyordum”
Oğlan arabada… “Amca, sen kimsin, hayırdır?” dedim.
Yaşlı amca “Oğlum bunlar benim torunlarım. Beni doktora getirdiler. Yapmayın böyle şeyler” dedi.
Kendimden çok utandım ve bir şeylerin eşiğinden döndüğümüzü anladım.
Ardından, adamlar benden özür diledi, ben de onlardan özür diledim.
İletişim olmadan, bir otopark kavgasında cinayet işlenecekti ki “O El” beni hem ölümden hem de büyük bir yanlışlıktan kurtardı.
OKUL SPORLARI İL TEMSİLCİSİ NASIL MI OLDUM?
2011 yıllarında Okul Sporları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na geçtiğinde Erol hocam da Kartepe Gençlik ve Spor İlçe Müdürü, aynı zamanda Okul Sporları Şube Müdürlüğü görevini yürütüyordu.
Beni İzmit İlçe Okul Sporları Koordinatörlüğü’ne yazmıştı.
Sonrasında “Oğlum ben hem Okul Sporları İl Temsilcisiyim, hem de İlçe Müdürüyüm, ikisi beraber hoş olmaz, gel seni -İl temsilcisi- yapalım. Ben İl Müdürü ile görüşürüm” dedi.
O zamanın Spor İl Müdürü Muzaffer Çintimar, göreve yeni gelmişti.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü adına sıkıntılı dönemlerdi.
Erol hoca ile Muzaffer Çintimar’ın yanına gittik ve “Sayın Müdürüm… Bundan sonra uygun görürseniz bu göreve Kocaeli’de çok iyi yapabilecek kardeşim ve meslektaşım olan Göksel Ali Argun devam etsin” dedi.
Müdür bey de “Hemen dilekçeyi yazalım… Senin için uygun olan bizim için de uygundur” dedi.
Kocaeli Okul Sporları İl Temsilciliği görevini kendi eliyle bana bıraktı.
Yaklaşık 12 yıl boyunca Türkiye Okul Sporları Federasyonu Kocaeli İl Temsilcisi olarak görev yaptım.
Sayısız il birincillikleri, Türkiye şampiyonaları düzenledik ve 4 kez de dünya şampiyonalarında ISF yani Uluslararası Okul Sporları Federasyonu organizasyon komitelerinde görev aldım.
İlimizi Erol Arutan hocam sayesinde en iyi şekilde temsil ettiğimi düşünüyorum.
SPOR TARİHİNE ADIMIMIZI BERABER YAZDIRDIK
2022’de Türkiye Okul Sporları Federasyonu kapatılıp, il temsilciliği görevim de son bulunca Erol Arutan Kocaeli’de ilk ve ben de son Okul Sporları İl Temsilcisi olarak Kocaeli spor tarihine de adımızı beraber yazdırmış olduk!
2023 yılı Mart ayında yaş haddinden emekliye ayrılan Erol Arutan hocam hem öğretmenlik hem antrenörlük hem spor yöneticiliği hem de İlçe Spor Müdürlüğü yapmış, STK’larda önemli görevlerde bulunmuş, değerli bir meslektaşım ve ağabeyimdir.
BÖYLESİ SPOR İNSANLARINI DEĞERLENDİRMEK LAZIM
Önemli olan böyle donanımlı ve tecrübeli kişilerin emekli de olsa bilgi ve tecrübelerinden yararlanarak kendilerine danışmanlık yaptırmak, mesleğe yeni başlayan ya da ilk yıllarında olan kişilere pratik bilgiler vererek, yöneltmeler yaparak bu camianın içinde tutulmalıdır.
Aynı zamanda iyi bir eş, örnek bir aile babası ve dede olan Erol hocama ailesi ve sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu uzun ömürler diliyorum.
Uzun zamandır kendisiyle ilgili bir yazı yazmak istiyordum ama kelimelerim ve yazdığım anılar Erol hocamı tam ifade edemese de iyi günde, kötü günde, cenazemde, düğünümde her zaman yanımda olan gerçek dost ve ağabeylik yapan hocama saygılarımla…
İyi ki varsın Erol Arutan hocam…
Bana kattığım her şey için…
Ne kadar teşekkür etsem az…