Futbol fena halde hayata benzer!

Adına klişe dediğimiz ve çoğu zaman değerini düşürdüğümüz bir nokta burası.

Oysa meselenin klişe olması, sözün doğruluğunu elinden almıyor.

Sözün doğruluğuna kapı aralayan şey elbette oyuna atfettiğimiz anlamdır. Atılan yenilen goller, omuz omuza verilen mücadeleler, çimin tadına bakmalar, neticede galibiyetler mağlubiyetler…

Hayatın içerisinde yaşadığımız duygusal anlamda paralellik kurduğumuz hemen her durumun sahada bir yansımasını görebilir, futbolun içerisindeki birçok noktayla bu anlam ilişkisini kurabiliriz.

Bu genel geçer girişten sonra bana bu satıları yazdıran meseleye “bir forma hediyesine” gelmek istiyorum.

Önce şuradan başlayalım… Formayı hediye eden kişi Taha Batuhan Yayıkçı…

Geçmiş dönemde Kocaelispor forması da giyen bir defans oyuncusu.

Genel oyuna dair özellikleri bir yana karakter olarak ilk göze çarpan gözünü budaktan sakınmayan, savaşçı yapısıydı. Ona çoğu kez bir müdahalenin peşinde yerlerde ya da yükseklerde, kora kor bir rekabetin içinde rastlardınız.

Sonra şuradan devam edelim, forma fiziksel şartları itibariyle oldukça beğendiğim bir parça oldu. Dokusu kaliteli bir kumaş hissiyatını verirken, formanın üzerinden aleladeliği alıyordu.

SAHANIN YEŞİLİ TOPRAĞIN KAHVESİ!

Forma elime geldiğinde halen daha ıslak ve fotoğrafta da görüldüğü üzere oldukça batıktı. Islaklıkta maçın tere karışmış yağmurun etkisi fazlaydı. Zira maçın oynandığı gün, Bandırma’da rahmeti rahmanın verdiğiyle hayli soğuk ve bol yağış vardı. Hava şartları ve cevval Taha Batuhan’ın sahada yapıp ettikleri, formaya sahanın yeşilini, toprağın kahvesini boca etmişti ve ortaya çamaşır makinesinin layığı bu nadide eser çıkmıştı.

Yıkamaya geçmeden karşıma alıp şöyle bir bakıverdim…

Şimdi asıl meseleye gelelim, bu formanın hayata bakan tarafına…

KİRLİ ADAMLARIN YANINDA

Hayatta bazen olmaz. İşiniz olmaz, isteğiniz olmaz… Çabalarsınız.

Yağmura, çamura ve hayatın tantanasına aldırmadan çabalarsınız. Ama olmaz. Mağlup olmuşsunuzdur. Gün odur ki formanızı kirleten mücadeleden mağlubiyetle ayrılırsınız. Kalkıp yeniden mücadele etmenin zamanıdır şimdi.

Zira bu böyledir. Hayatın içerisinde daima bir şeyler için mücadele etmek durumundayız. Sahada futbolcuların ettikleri gibi. Ve tüm bu mücadeleler ruhumuzda izler bırakır, formada oluşan izler gibi.

Kimilerinde birileri bize kusurlu hareketlerden hem de kartı hak eden müdahalelerde bulunmuşlardır, kötülüğe uğramışızdır.

Düşeriz yerlere. Futbolcular gibi çimlerin tadına bakarız. Ders çıkarmaz, demarke hale gelmeye çalışmaz, didişmeye devam edersek, önceki faulü yapan sakatlanmamıza sebebiyet verecek o hareketi yapabilir.

Ya da bazen bilerek kirli adamların yanında dolaşırız. Bize yalan söyleyenlerin, geçiştirenlerin, hakikati bizden saklayanların. Niyetimiz ipliğini pazara çıkartmaktır. Siyaset yaparız. Ruhumuza yeni bir lekenin ekleneceğini bile bile yanında yöresinde bulunuruz. Sarı kartlı rakip bir futbolcuyu attırmak isteyen futbolcunun, bilerek üzerine oynaması gibi. An gelir, yüzleşmeler bizim istediğimiz neticede sonlanırsa rakibimiz saf dışı kalacaktır. İçten içe duyulan bir intikam ve galibiyet hissiyatı…

SAKİN GÖRÜNÜRÜZ… AMA DIŞARIDAN

Kimi yerde biz fauller yaparız. İnsanlara zarar verebiliriz, isteyerek veya istemeyerek. Varlığımız başkalarının ruhunda yaralar açar, onların formalarını kirleten işlerin müsebbibi biz oluruz. Kah hava topuna çıkarken dirsek atarız, kah kontrolsüz bir müdaheleyle belki de rakibimizin sakatlanmasına sebep oluruz. Neticesinde dünya hayatında karşılık görebileceğimiz cevaplar alırız, dostluğumuz kaybolur, sakil görünürüz dışarıdan. Karşı tarafı yaralarken, biz de yaralanırız aslında. Artık oyuna sarı kartlı devam etmek zorundayızdır. Belki de direk ihraç…

Bazen de şöyle olur ki hakem pozisyonu atlamış, seni cezalandırmamıştır. Kamera seni çeker fakat “VAR” cezalandırmayacaktır. Baştan bir galibiyet hissi gelir. Sonrasında pozisyon tekrarını izleyenler senin “ney”liğine karar verirler. Başkalarına yaptığımız faullere dünya hayatında kart çıkmıyorsa sebebi biraz da hesabın burada görülmediği gerçekliğidir. “Şimdi siz bir tarafa ayrılın…”

BAŞARILAR BATU

Sonra şunu düşündüm, futbolun öngörülemezliği bize bu oyunu sevdirirken, hayatın öngörülemezliği insanı kendisinin esaretinden kurtarıp “hayatı” bereketlendiriyor.

Sözlerimi toparlarken formasını hediye edip, beni bu düşüncelere sevk eden güzel yürekli Taha Batuhan Yayıkçı’ya tekraren teşekkürlerimi iletiyor ve yen sezonda transfer olduğu Sarıyer Spor Kulübü kariyerinde başarılar diliyorum.

• Forma 09/12/2023 tarihinde Bandırmaspor – Kocaelispor arasında oynanan ve Kocaelispor 3-0 üstünlük ile tamamladığı TFF 1.Lig karşılaşmasında giyilmiştir.

SON DAKİKA HABERLERİ

Mert Cengiz Diğer Yazıları