Allah’tan Vukovic’in golü geldi de kriz çıkmadı!
Son zamanlarda izlediğim maçlarda en çok dikkat ettiğim konu takımların zaman geçirmesi.
Son zamanlarda izlediğim maçlarda en çok dikkat ettiğim konu takımların zaman geçirmesi.
Tabii ki galibiyet veya puan almak önemli ama daha önemlisi güzel oyunun olması.
Avrupa’da oynanan ligleri takip ediyorum. İnanın insanın keyfi yerine geliyor.
Top bir o kalede bir bu kalede… Nasıl heyecanlı maçlar oynanıyor anlatamam.
İnsan kendi ülkesine bakıyor ve yaşanan içler acısı görünce üzülüyor.
İyi ki Kocaelispor ilk yarının sonunda Vukovic ile golü attı da ikinci yarıda olası bir krize mani oldu.
Her ne kadar Kocaelispor akan oyunda beklentilerin altında kalsa da rakip de sana oyun oynaman ve ritim bulman için şans vermedi, oyunu çirkinleştirmek adına elinden gelen hey şeyi.
Yurt dışında genç futbolculara verilen değere bakın...
Gelin bir de bizim ülkemize bakın…
Bu konuda yer seviyesindeyiz.
İnce bir dipnot. Arda Turan’ın 17 yaşındaki Hüseyin’i sahaya sürmesi çok güzel bir şey ancak Eyüp’te o kadar sakat ve cezalı olmasaydı o genç kardeşim Ali Sami Yen’in zeminine çıkabilir miydi?
Kocaelispor kanadından baktığımda şuna üzülüyorum.
Genç futbolcunun aldığı dakikaları oranladığımızda muhtemelen Kocaelispor en alt sıralarda yer alır. Sadece Furkan Gedik birkaç maç süre buldu. Onur Öztonga iki maçta son dakikalarda oynadı. Başka yok…
Bunun iki temel nedeni olabilir… Ya makas açıklığı fazla ya da teknik ekibin olaya bakış açısı negatif.
Ancak Kocaelispor’un mutlaka her yıl kendi yetiştirdiği en az 2-3 futbolcusuna bol bol süre vermeli.
Çünkü taşıma suyu ile suyu hayat sonuna kadar döndüremezsin!
Zaman geçirme olayı… İnanın kangrenleşmiş durumda.
En üst ligden, amatöre kadar oynanan maçları takip edin.
Tüm statlarda duyulan ses yuh sesleri…
İstisnasız! Vazgeçilmeden, hunharca yapılıyor.
Skoru lehine alan takımların futbolcuları yerden kalkmıyor, skora oynuyor.
Görüntü çok ama çok kötü.
Aslında futbol eğlenceli bir oyun ama biz tadına varamıyoruz çünkü sürekli sinirleniyoruz.
Son yıllarda ülkemize gelen önemli futbolcular da Türkiye’deki bu iklimi görünce direkt ayak uyduruyor.
Diyor ki adam “Demek ki bu ülkede yoğurt böyle yeniyor”
Tabii bu durum futbolcunun da işine geliyor ve yattığı yerden Eurocukları indiriyor.
Bir de bu futbolcuların ülkemize gelmesinin ana sebebi para.
Günkü iyi futbol oynanan hiç bir ülke bu oyunculara bu paraları vermez, dolu dolu sözleşmeler yapmaz!
Kocaelispor’daki Markao… Yetenekli mi? Evet… Seni bu ligde götürür mü? Tabii ki…
Ama sorun şu… Biraz adam duygudan uzaklaşsın seni dinlemiyor, Kocaelispor marka demiyor ve sezonu bitirip nasıl temiz buradan yürürüm diyerek hesap kitap yapıyor.
Maddi anlamda kulüplerimiz zor durumda.
Kocaelispor şu an Tahir Büyükakın başkanın iteklemesi ile mali anlamda ciddi bir krize mahal vermiyor.
İyi de ömür boyu Büyükakın başkan olmayacak ki? O yüzden benim mutlaka gençlere yatırım yapmam lazım.
Şöyle ilginç bir sorun daha var…
Herkes şikayetçi… Kimisi federasyondan, kimisi hakemlerden, kimisi yönetimlerden, kimisi taraftardan, kimisi de medyadan…
İyi de herkes mi haklı olur herkesin mi söylediği haktır!
Niteliksiz başkan ve yöneticilerin kol gezdiği ülkemizde, gençlere de yatırım yapmadığın takdirde üst liglerde tutunma şansın hiçbir zaman olmayacaktır.
Kaosu da çok seviyoruz.
Ligi fark etmeksizin, Türkiye’de artık futbol mutbol oynanmıyor… Muş gibi yapılıyor!
Bu oyunda herkes gülmeli, eğlenmeli ama stres atmak için gittiğin maçtan gerilim yüklenerek ayrılıyorsun.
Kocaelispor maçlarında da ne yazık ki elektrik yüklü çıkıyoruz.
Evet, oyun olarak tam istediklerimiz yerine gelmiyor.
Futbolcu yapılanmasına baktığımızda bu kadronun bize daha güçlü bir futbol vaat etmesini beklemek taraftarın hakkı.
Daha iyi oynamalıyız kabul ediyorum ama ligin genel seyri ve ülkenin temel dinamiklerine baktığımızda kaliteli, güçlü futbol beklemek için biraz sabra ihtiyacımız var.
Finalde ise şunu söylemeliyim…
3 puan, 3 puandır! (Ne yazık ki)