Gönüllülükte İz Bırakan Önderler
Toplumumuzda, sıradan insanların olağanüstü çabalarıyla şekillenen birçok hikâye var. Bu hikâyelerin başkahramanları da, gönüllülük esasıyla hareket eden Dernek Başkanları ve Yöneticileridir. Onlar, toplumun derinliklerinde var olan sorunları görmekle kalmayıp, bu sorunları çözmek için cesurca adım atan insanlardır.
Gönüllülük, sadece zaman ve emek harcamakla kalmaz, aynı zamanda bir vizyon ve tutku gerektirir. Her bir dernek başkanı veya yönetici, kendi hikâyesini yazan bir yazar gibi, toplumu daha iyi bir yer haline getirmek için kendi yolunu çizer. Bu yollar bazen engellerle doludur, bazen umutsuzlukla sınav verir, ancak bu liderlerin ortak özellikleri, kararlılık ve inançlarıdır.
Örneğin, Hüseyin Mutlu hikâyesi, kırsal bir mahallede gençlerin spor ile buluşmaları, kötü alışkanlıklardan uzak durmaları için sanayide çalışarak, arabasını satarak günlerini spora ve gençliğe adadı.
Arabasını satan Adam hikâyesi yıllarca dilden dile aktarılacaktır. Şimdilerde dolmuşla eve gidip gelse de ‘’ benim bir hikâyem var ve bu bana en lüks arabadan daha mutluluk veriyor’’ diyerek çocukların hayatında kalıcı bir etki bıraktı.
Ya Mustafa ağabeye ne demeli? Onu Plajyolu ve çevresinde ikamet eden aileler çok yakından tanır. 75. Yıl Cumhuriyet okulunun gönüllü bir ferdi. Öğrencilerin ve okulun tüm sorunları ile ilgilenir. Cuma günleri camide çocuklara çıkışta simit, harçlık ikram eder. Yaz kuran kursunda kurana geçenlere hediyeler alır. Daha nice örnekleri mevcut. O Cumhuriyet mahallesinin gönüllü kahramanı.
Gönüllülük kültürü, sadece bireylerin hayatlarını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumu bir arada tutan bir güç haline gelir. Bu önderler, sadece kendi çabalarıyla değil, aynı zamanda topluma ilham vererek ve başkalarını harekete geçirerek, geniş bir etki alanı yaratırlar. Onların öyküleri, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirir. Çünkü onlar, umudun ve değişimin ta kendisidir.
Gönüllülük, belki de en güçlü silahtır çünkü bu, sevgi, fedakârlık ve insanlık haliyle beslenir. Her bir gönüllü lider, kendi alanında bir iz bırakır ve bu iz, zamanla toplumun dokusunda derinleşir. Hüseyin ve Mustafa ağabey gibi örnekler, bize gönüllülüğün sadece bir hizmet değil, bir yaşam tarzı olduğunu hatırlatır. Bu önderlerin hikâyeleri, sadece kendilerine özgü değil, aynı zamanda hepimizin ortak geleceğinin parçalarıdır.
Bu öyküler, gönüllülük kültürünün toplumu nasıl değiştirebileceğini ve her birimizin küçük adımlarla büyük farklar yaratabileceğini gösterir. Bu liderler, her gün yaptıklarıyla, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de umudunu taşır. Onlar, insanlığın en iyisini gösteren, yürekleri dokunan ve daima ilham veren kahramanlardır.
Kendi gençliğini mahallesine, ihtiyaç sahiplerine adamış bir hayat süren kardeşiniz olarak kaleme aldığım bu ilkyazımda, zorluklarını ve manevi huzurunu bildiğim gönül elçilerinden bahsetmek istedim.
Bu manada Nokta Tv ekranlarında sunduğum ‘’Kente Değer Katanlar’’ programının ardından Nokta Gazetesinde siz kıymetli okuyucularla buluşmanın mutluluğu içindeyim. Gücüm yettiğince sizlerle kentimize değer katmış ve hikâyesi olan tüm kahramanlarımızı sizlere hikayeleri ile anlatmaya çalışacağım.
Bu fırsatı bana sunan Başta Cezmi bey, Nokta TV Genel Yayın Yönetmenimiz Berkay Arslan ve kıymetli kardeşim Nokta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan’ şükranlarımı sunuyorum.