Balkan bereketiyle hakem kıyım serüveni!

28. Balkan Çocuklar Karate Şampiyonası’nın İstanbul’da olması şu açıdan önemliydi. Birçok ülkeden misafir sporcu ve kafilelerini misafir olarak ağırladık. Her kategoriden 6 sporcunun yarışma ve milli sporcu olma fırsatı bulacağı için, karate ailesi olarak çok sevindik. 14 altın, 17 gümüş ve 32 bronz toplamda 63 madalya ile genel klasmanda zirvede olmak bizleri daha da mutlu etti.

Ancak yapılan yarışmaların 6 tatemide olması, açıklanan sporcu ve görev verilen antrenörler listesini incelediğimizde, bu şampiyonaya tüm kategorilerde 336 sporcu sayısına karşılık, 106 antrenör, 37 organizasyon görevlisi ile şampiyonayı tamamladık.

Fas’ın Kazablanka kentinde düzenlenen Karate 1 Premier Lig müsabakalarına, 20 sporcu 4 antrenör eşliğinde katılım sağlarken, antrenör başına 5 sporcu düştü. Balkan şampiyonasında ne hikmetse antrenör görevlendirme bolluk bereketi ile şampiyona maçları 6 tatemide olması münasebetiyle, 336 sporcuya 106 antrenör düştü. Vayy bee, kişi başı antrenöre 3,16 sporcu düştü. Maşallah Balkan bereketi bu olsa gerek!

Bu bolluk bu ganimet birilerinin bu durumu seçim üzeri ganimete çevirmeye çalıştıkları ve seçim yaklaşım ile etekler tutuşturmuş gibi görünüyor. Bir yıla yakın zamandır hakem ücreti alamayan hakemlerimiz var iken, bu israf değil mi?

Karate müsabakalarında göremediğimiz bazı antrenörlere dahi milli görev yazılırken, milli takıma sporcu veren ancak tavrını ve duruşunu muhalefetiyle gösteren bazı emektar antrenörlere ise bu anlamlı görev layık görülmemiş.

Ayrıca sene başından bugüne kadar görev yazılmayan, ceza mı aldığı düşündüğümüz bazı hakemler MHK tarafından ne hikmetse akla geldi, görev yazıldı? Kendi ülke sporcusu maçında hakemlik yapmama kuralından dolayı, final maçlarında yabancı hakemler Türk sporcularını kasıp kavurdu. Hırvatlar 11 finalde 9 şampiyonluk alırken, biz 31 final maçının 14’ünü şampiyonlukla taçlandırabildik. Başka yıllarda ev sahibine bu kadar çok haksızlık yapılan başka şampiyona oldu mu? Bakmak lazım…

Saha içi kadar dışında da güçlü olmak zorundayız. Öyle maçlar izledik ki bitime son 15-20 sn kala temiz Jodan-geri tekniğine 3 bayrağı, bazı tatemilerde chudan-tsuki’ye dört bayrağın puanı geçersiz sayılması, sporcu ve antrenörlerimizin iyi niyetleri maalesef hakemler eliyle hasar gördü ve tribünleri isyan noktasına getirdi.

Karatede veya diğer spor branşlarında kalem tutanlar hakem hatalarıyla meşgul olması MHK'nin bir başka kabahatidir. Medeniyetin ilk şartı adalettir, ama aslında adaletsizliği işleyenler, çekenden daha sefildir.

Bir yandan Balkan karatede 12 ülkeden yoğun katılım ve yetersiz spor salonu, bir yandan da şimdiye dek yok sayıp hiçbir yerde görev verilmeyen emektar antrenörlerin birkaçına görev yazmak, aylarca hakem ücretlerini alamayan hakemlerimizden tutun da, asıl arka plandaki yanlışları örtme çabası, 2024 Paris Olimpiyatları dönüşü sonrası başlayacak olan federasyon seçimleri öncesi durumu fırsata çevirme gayretinde olduklarını apaçık belli ettiler.

Her ne olursa olsun bu şampiyonada görev alan hakem, antrenör ve sporcularımızı üstün gayretlerinden ötürü tebrik ediyorum, milli formayı giyerek ve ilk kez milli olma duygusunu yaşayan antrenör ve sporcularımızı kutluyorum.

SON DAKİKA HABERLERİ

Vasfi Aşçı Diğer Yazıları