Türkiye Karate Federasyonu’nda yaprak dökümü
Bir kişinin görevinden isteyerek ayrılma eylemi istifa etmek olarak tanımlanabilir. Fakat onurlu bir istifa sıradan bir istifa eyleminden daha ahlakidir. Onurlu bir istifa, bulunduğu kurumuna arkadaşlarına saygı duyarak, dürüstlük ve profesyonellikle yapılan, kişide bir duruşu, karakteri yansıtan eylem olarak nitelendirilebilir. Herkes istifa edebilir ama herkes onurlu bir biçimde istifa edemez.
Türkiye Karate Federasyonu’nda flaş bir gelişme daha yaşandı. Yaser Şahintekin de yönetim kurulu üyeliğinden istifa etti.
2021 yılının aralık ayında Av. Aslan Abid Uğuz, Türkiye Karate Federasyonu’nun yeni başkanı olmuştu. Fakat o tarihten bu yana yaşanan başkanlık değişiminin ardından sular bir türlü durulmuyordu. Başkanlık koltuğunu Mehmet Kör’den devralan Aslan Abid başkanlığı döneminde ekibinde kriz üzerine kriz yaşanıyordu. Aslında bu gemi daha bir yılını tamamlamadan su almaya başlamıştı.
Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerini yerine getirme çabalarının engellenmesi, karar alma kısıtlandığını ve karar verme yetkilerinin hep aynı üyelere olması Türkiye Karate Federasyonu’nda yaprak dökümünün devam etmesiyle, önceki yönetim kurulu üyeleri, Bekir Köksal, Vedat Yolay, Serpil Barış, Timur Özdemir ile Hatun Albayrak'ın istifalarının ardından Yaser Şahintekin de istifasını sundu.
Türkiye Karate Federasyonu’nda yönetim kurulu, Milli takım antrenörlüğü, teknik kurul ve diğer kurullar ile bazı illerde il temsilcilikleri görevi için fedakârca kolları sıvamış, hiçbir şekilde ciddiye alınmadığını fark eden hocalarım görevlerinden istifa ederek onurlu, erdemli duruşunu sergilemişlerdir. Bu arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Karate Federasyonu tarihinde bunca istifa çokluğunu yaşayan mevcut yönetim kurulu başkanı “Gemiyi en son kaptan terk eder” sözünün hakkını verme çabasında mı acaba?
Bana göre geçmiş sezonda yönetimsel adaletsizlikten başarısız bir sezon geçirerek sınıfta kalan MHK başkanının, herkesten önce istifa etmesini beklerdim. Onurlu bir istifa, tüm camia üzerinde iyi bir izlenimler bırakacağını hatırlatmak isterim.
Che Guevara'nın dediği gibi
''Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil, onuruna bakın. Duruyorsa yaşıyordur''