Artık haykırma zamanı

7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail Gazze’de, dünyanın gözleri önünde eşi benzeri görülmemiş bir katliam yapıyor.

Dünya halkları; bu lanetli kavmin zulmüne karşı ayağa kalktı.

Ve daha birkaç gün önce: İsrail Kasabı Netanyahu, Amerikan Kongresinde iki dakika boyunca ayakta alkışlandı.

Netanyahu; dışarıda maketini yakan Amerika’nın gerçek sahiplerine aldırış etmeden, Siyonist rejimin kuklası ABD Kongresine “Sahibiniz benim” mesajı verdi.

İsrail Kasabı Netanyahu, Amerikan Başkanı Biden’a, “Gururlu bir İsrailli siyonistten gururlu bir İrlandalı-Amerikalı siyoniste, elli yıllık kamu hizmetiniz ve elli yıllık İsrail devletine desteğiniz için size teşekkür etmek istiyorum” diyebilecek kadar ileri gitti.

Artık çok daha fazla kitabın ortasından konuşma zamanı..

Artık tüm fotoğraf çok daha net.

Artık haykırma zamanı.

Amerikan yönetiminin gerçek sahibi; Siyonist yönetimdir.

Amerika bir devletten öte, dünyanın en büyük terör ihracatçısı şirketler yapılanmasıdır.

Amerika, girdiği her coğrafyaya kan ve gözyaşı götürmüştür.

İsrail, amasız, fakatsız, lakinsiz katildir. Bebek katilidir.

Amerika, İsrail’in kan kokusunu takip eden köpeğidir.

PKK/KCK ve onların siyasi uzantıları, Amerika’nın uşağıdır, haindir, iş birlikçidir. Derdest edilmelidir.

El Kaide, IŞİD, YPG ne kadar terör örgütü varsa hepsinin kuruluş temellerini İsrail’in köpeği Amerika atmıştır.

Bugün içimizdeki fitne odaklarını sürekli kaşıyan Amerika, sınırımızda Bölücü Terör Örgütüne hava savunma sistemi dahi vermeye başlamıştır.

Tekrar ediyorum:

Artık haykırma zamanı.

Namussuza namussuz, arsıza arsız, ite it deme zamanı.

Siyasal romantizmin sonuna geldik. Taraf seçmek için çok az bir vakit kaldı.

Ya amasız fakatsız lakinsiz, teröriste terörist diyeceğiz.

Ya da Amerika’nın ve İsrail’in Türkiye’deki terör projesine destek vermiş olacağız.

Artık seçim yapma zamanı geldi.

Ya insanlığın tarafını seçip, “Gazze” diyeceğiz.

Ya da şeytanın tarafını seçip en az 1947’den bu yana Filistinlilere yaşatılan işkenceyi, soykırımı, şiddeti yok sayıp, “Ya işte Hamas” falan diye lafa girip, bebek katillerini yumuşatacağız.

Gün gelecek, bu uyarıları duyduğunuz ana çok dönmek isteyeceksiniz ama iş işten geçmiş olacak.

Tarih bugün yaşananları ve yarın yaşanacakları yazacak.

Kimin nerede durduğu net bir şekilde görülecek.

Vakit dolmak üzere, bir kez daha hatırlatmak istedim.

“En borçlu belediye” siyaseti çöktü

CHP’nin en az 20 yıllık bir siyasi söylemiydi.

“Kocaeli Büyükşehir Belediyesi en borçlu belediyedir. Çünkü Hazine’ye şu kadar borcu var.”

AK Partilililer defalarca borcun CHP’li Sefa Sirmen döneminde yapılan Yuvacık Barajı kaynaklı olduğunu anlatmaya çalıştı.

Fakat ne CHP’liler AK Partilileri duydu, ne AK Partililer CHP’lileri.

Top bir o yana, bir bu yana sekti, durdu.

Tabi CHP’liler, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi için “En borçlu belediye” söylemini üretirken, yalnızca Hazine’ye olan borca baktı.

Ama mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi Denetim Komisyonu Raporuna göre İBB’nin 180 Milyar TL’ye yükselen borcuyla ilgili kimse yorum yapmadı.

Daha sonra CHP’liler şöyle bir açılım getirdi en borçlu belediye konusuna: Devlete en borçlu belediye.

Ve önceki gün de SGK’ya en fazla borcu olan belediyeler açıklandı.

Listenin ilk 5 sırasında Ankara, İstanbul, İzmir ile Adana büyükşehirleri ve ilçe belediyesi olan Şişli Belediyesi bulunuyor.

Bu 5 belediye de CHP tarafından yönetiliyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da dün CHP’li belediyelere, “Gelsin ders verelim” diye sataşarak SGK’ya en borçlu belediyeler açıklamasını duyurdu.

Ben ise işin şu tarafındayım: Kısır bir siyasetti, çok kısır bir gündemdi.

Dünkü gelişmenin ardından artık CHP’lilerin yeni bir söylem üretmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Eminim ki, kent adına çok daha hayırlı olacaktır.

İpucu

Geleceği dair vizyonu olmayan bir kişi daima geçmişe döner.