Başarılı mı? Başarısız mı?

AK Parti Kocaeli’de başarılı mı? Başarısız mı? Başarısızsa ne kadar? Sabaha kadar konuşabiliriz. Aslında olayı eksiksiz olarak değerlendireceksek iki farklı yönden meseleyi ele almamız lazım. Birincisi AK Parti’nin Kocaeli’de aldığı rakamların Türkiye geneli ile karşılaştırılması. İkinci ve önemli başarı kıstası ise yönetimsel süreç.

GİTMEYEN SAYISI

Tabi tüm değerlendirme yazılarında yazdığımız gibi, seçimin sonucunu sandığa gitmeyen seçmen tayin etti. Sevgili Aydın Ünlü ve Sevgili Mehmet Ümit Küçükkaya ile Nokta Atışı programında, henüz Şemsettin Ceyhan ve Kaan Dilmen aramıza katılmamışken, yayında seçime katılım oranları kaç olur şeklinde bir tahmin yapmıştık. Küçükkaya, 84 bandı, Ünlü 87-88 bandını beklediğini ifade etmişti. Ben ise yüzde 78 ile maksimum 82’lik bir katılım olacağını düşündüğümü söylemiştim. Ve bu katılım oranları evet, seçimin sonucunu tayin etti. Sadece Kocaeli’de 361 bin 573 seçmen sandığa gitmedi. 2019’da seçmenin yüzde 85,31’i oy kullanırken 2024’te bu oran yüzde 76,4’e düştü.

SAKARYA’YA GÖRE

Rakamlar üzerinden baktığımız zaman AK Parti Kocaeli’de ülke geneline kıyasla başarılıdır. Evet, 2 belediyeyi daha CHP’ye kaptırmıştır. Fakat Kocaeli, hemen hemen haritanın domates kırmızısına döndüğü tabloda Sakarya ve Düzce ile birlikte sarı kalmayı başarabilmiştir. Mesela Kocaeli, Sakarya’ya göre de başarılıdır.

2019 yılında Sakarya’nın 16 ilçesinden yalnızca 3’ü AK Parti dışında belediyeymiş. Fakat 2024 yerel seçimlerinde AK Parti Sakarya’da muhalefette olanları alamamış, üzerine 5 belediye daha kaybetmiş.

NEDEN SAHAYA ÇEKİLMEDİLER?

Özetle, eğer sadece rakamları baz alırsanız kendinizi başarılı bulabilirsiniz. Başarılıyız dersiniz. AK Parti, kazanma geleneği olan, kazanmaya alışık bir parti. Fakat milletin AK Parti’ye teveccühü, ciddi bir rehaveti de ortaya çıkardı. Mesela yerel seçim çalışmalarını baz alalım. Bu partinin eskileri nerede? Eski il başkanı Mahmut Civelek, Şemsettin Ceyhan, İbrahim Karaosmanoğlu, Fikri Işık, Abdullah Eryarsoy, Ali Korkmaz, partinin eski milletvekilleri, kanaat önderleri neden sahaya çekilmedi? Neden kimse arayıp onları davet etmedi? AK Parti’nin hiç mi eski tüfeklere ihtiyacı yoktu?

KİBİR YIKAR ADAMI

Bu partinin gençlik kolları, kadın kolları neden eskisi gibi değil mesela? İl teşkilatı bugüne kadar seçimlerin alayını kazandıran gençlik ve kadın yapılanmalarını ne kadar önemsiyor? Kadın kollarına, gençlik kollarına o kıymet veriliyor mu? Peki kadın ve gençlik kolları teşkilatları, bu kıymeti istiyor mu? Taş üstüne taş koymak için ne kadar mücadele ediyor? İşte AK Parti oturup bunları kendi içinde irdelemeli. Ama net olan bir şey var, teşkilatlar eskisi gibi değil. Kimileri çok kibirli, yanına yanaşılmıyor. Kimileri de artık içinde olsa bile ümidini kesmiş. Kibir, yıkar adamı.

Büyükşehir Koordinatörü Hasan Ayaz da geçtiğimiz gün manidar bir paylaşım yapıp 7 ölümcül günaha vurgu yapmış. Biri de kibirdir.

ŞEVKİ DEMİRCİ’YE SEÇİM VERİLİYORDU

Mesela ben şunu soruyorum AK Parti’nin karar vericilerine: Vicdanlarınız rahat mı? Özellikle aday belirleme sürecinde. Ben sahayı dinleyen bir gazeteciyim ve o yüzden kitabın ortasından konuşacağım. Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, “Beni değiştir” diye çığlık atıyordu. Ama bir şekilde aday yapıldı. Sonuçta ne oldu? Neredeyse Kandıra’da olduğu gibi AK Parti eski belediye başkanı Şevki Demirci’ye seçim kazandırıyordu.

KANDIRA, DERİNCE

Mesela Kandıra’da yine burun farkıyla seçim kazanıldı. Hakikaten Kandıra’da halka kulak verdiniz mi, yoksa Kandıra’da kimi koysak seçilir mantığıyla mı yol yürüdünüz? En basiti; orada belediye başkanı Adnan Turan ile Erol Ölmez’in arasında sorunlar var. Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi davranıldı. Bunlar Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’in şahsıyla ilgili kurulan cümleler değildir. Bir yaklaşım tarzıdır. Nefes farkıyla aldı AK Parti Kandıra’yı. Hem de genel seçimde oy rekoru kırdığı ilçede.

Aynı hadise Derince’de yapıldı. Ben İbrahim Şirin’i şahsen çok severim. Eski tanırım. Fakat saha size başka şeyler söylüyordu. Kulak asıldı mı? Hayır. Nitekim sonuç ortada. Burada da en günahsız İbrahim Şirin’dir.

SON İKİ AY KALA, “AL BU MAÇI” DİYORSUN

Karamürsel’deki süreç yönetimi kelimenin tam manasıyla faciaydı. En başta İl Başkanı Mehmet Ellibeş görevde iken, dirayetli bir duruş sergilese il teşkilatı Belediye Başkanı İsmail Yıldırım ile İlçe Başkanı Sait Mete arasındaki sorunu çözerdi. Eski güçlü AK Parti teşkilatları bu sorunları çözerdi. Gelinen noktada Karamürsel’de CHP’nin adayı 5 yıl öncesinden belli. Siz aranızdaki kavgalar nedeniyle Mesut Çetinkaya’ya son 2 ay kala, “Yürü adayımız sensin” diyorsunuz. Bu maçı al diyorsunuz. Halbuki atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

HER YERE “GEL MUHARREM”

AK Parti İzmit Belediye Başkan Adayı Muharrem Tutuş, insan olarak kusursuz bir isim. Falsosu, açığı olmayan, görev adamı, helal kazanan, helal yiyen. Karşısında Fatma Kaplan Hürriyet gibi bir figür var 5 yıldır. Ve bu 5 yılda Tutuş’a verdiğin görevler ile zaten Hürriyet karşısında yıprattırmışsın. Kadın bir aday karşısında yıpranmış. Söyledikleri hatalı demiyorum, yıprattırılmış. Madem Muharrem Tutuş aday olacak, çek geri biraz. Dinlensin, tartışmalardan kendini soyutlasın. Ama yok. Grup Başkan Vekili Muharrem Tutuş, İlçe Başkanı Muharrem Tutuş, son tahlilde de belediye başkan adayı Muharrem Tutuş. Olmaz ki. Üstelik AK Parti’de yüksek sesli olarak şunu dile getiren insanlar var: AK Parti İzmit’i kazanabileceğini görseydi adayı Muharrem Tutuş değil, başka biri olacaktı. Bu nasıl bir şeydir? Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Muharrem Tutuş da yaşanan ve yanlış kurgulanan bu hikayede harcanmıştır. Hatta seçim sathında yeterli desteği de görmemiştir. Yanlış kurguların kurbanı olmuştur.

KİMSE LAYÜSEL DEĞİLDİR!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile söylüyor. Özeleştiri yapacağız, suçu kimsede aramayacağız, kimse layüsel değildir. Kimse layüsel değildir! Bu nedenle, “Başarılıyız” demek doğru değil. Hem yönetimsel hataları hem de sahadaki yanlışları samimiyetle irdelemek, üzerine gitmek gerek. Büyükşehir Belediye Başkanı, İl Başkanı, Milletvekilleri, İlçe Başkanları herkes gereken hesabı hem kendi içinde hem de partililerine vermeli.

BİR DİNLEYİN PARTİLİLERİ

AK Parti teşkilatları önceden harbi istişare kurulu toplantıları yapardı. Partililer geniş geniş dinlenirdi. Yöneticiler baskın ziyaretler yapar, hal hatır sorar, nokta ziyaretlerle gerektiğinde kendine yön tayin ederdi. AK Parti’nin kuruluş kodları belli. Nasıl bir mücadele ile nasıl zaferler kazandığı da belli. O zaferler kazanılırken nasıl bir yol haritası izlendiği de belli. Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna geçtiğimiz gün kafede gençlerin yanına oturup çay içmedi. Herkes bu mesajları artık alsın. Sine-i millete dönsün. İğneyi en çok kendine batırsın. Çok vebal var bu işlerde, çok.

İpucu

Dedikodu, girdiği ortamı manevi olarak hasta eder. Yavaş yavaş dedikodu yapılan ortamın rengi kararır, havası ağırlaşır.