Basına açık olması taktik miydi?

Cansu Kızılkaya

Cansu Kızılkaya

Tüm Yazıları

Yerelden sonra genelde de iktidar olmayı hedefleyen CHP Kocaeli danışma kurulunu gerçekleştirdi. Yaklaşık 8 saat süren danışma kurulunun tamamı basına açıktı. 12.00’de başlaması planlanan il danışma için saat 11.15’de Kocaeli Kongre Merkezi’nde yerimi aldım.

1 saat gecikmeli başlayan danışma toplantı 20.00’e kadar sürdü. Ben ise saat 17.00 gibi bir akrabamızın nikahı dolayısıyla programdan ayrılmak zorunda kaldım…

Öncelikle İl Başkanı Bülent Sarı’yı cesaretinden dolayı kutluyorum. Seçimden büyük başarı ile çıkan CHP’nin başarısızlıkları, eksiklikleri ve kırgınlıklarını konuştuğu danışmanın basına açık olması büyük cesaret örneği…

Üstelik İzmit Belediye Başkanlığını bir kez daha kazanarak CHP’nin başarısına büyük katkı sunan Fatma Kaplan Hürriyet’in ‘Danışma kurullarında ihanet edenleri konuşacağım’ çıkışının ardından.

O andan itibaren zaten partinin danışma kurulları sabırsızlıkla bekleniyordu. CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan danışmayı ‘Örgüt içinde konuşulan örgüt içinde kalır’ diyerek kapatmıştı.

Ancak gazetecilere kapalı tutulan danışma toplantısından sızan bir konuşma bir süredir kentin gündeminde… Nedir o konuşma? Bilindiği üzere CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Caner Arduç bir milletvekilinin Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe’nin seçimi kazanamayacağına dair Vakko takım elbisesine iddiaya girdiğini iddia etmişti. İddiaya giren vekilin ise Harun Özgür Yıldızlı olduğu öğrenildi.

Bu iddia sonrası danışmada söz alan Caner Arduç, Harun Özgür Yıldızlı’nın basına kapalı bir toplantıdaki sözler ile ilgili basına demeçler verdiğini söyleyerek ‘Yıldızlı için disiplin soruşturması başlatılsın’ dedi. Kürsüden inen Arduç’un üzerine ise milletvekili Yıldızlı’nın kuzeni Berkay Doğukan Yıldızlı koştu.

Bu olay 1 değil 2 kez yaşandı. Harun Özgür Yıldızlı konuştuğu sırada da Berkay Yıldızlı ‘Caner vuracağım seni’ diyerek salonun bir köşesinden diğer köşesine koşmaya başladı. Araya partililerin girmesi ile Yıldızlı salondan çıkarıldı.

Eminim Caner Arduç’un da Harun Özgür Yıldızlı’nın da haklı olduğu yönler vardır. Haklı haksızı bir kenara bırakalım danışmaya damga vurdular. Salondaki atmosfere bakarsanız konuşması sırasında en çok tepkiyi Caner Arduç aldı.

Öte yandan tartışmalar sırasında arka sıralardan ‘Yeter gidin kavganızı dışarda yapın, burada üyeler konuşacak’ gibi sözler yükseldi. Haklılardı….

İl Başkanı Bülent Sarı danışmanın başında 41 kişinin konuşma için adını yazdığını belirtti. Sarı, konuşma süresinin 5 dakika olacağını belirtmişti ama çoğu kişi bu süreyi aştı. En uzun konuşan ise sanırım Mehmet Ümit Küçükkaya’ydı.

Küçükkaya 15 dakikalık konuşmasında tek tek ilçelerde ve Büyükşehir’de neden başarısız olunduğunu anlatarak il örgütünün daha büyük başarı yakalayabileceğini ama başarısız olduğunu söyledi. Mehmet Ümit Küçükkaya’nın ateşli konuşması en çok alkışı alan konuşma oldu.

‘Danışma kurullarında ihanet edenleri konuşacağım’ diyen Hürriyet ise söz almadı. Hürriyet, Küçükkaya, Ercan ve Arduç ile birlikte protokolden ayrı oturdu. Bir nevi Mehmet Ümit Küçükkaya ve Caner Arduç, Fatma Kaplan Hürriyet’in yerine konuştu. Yani danışmayı Fatma Kaplan Hürriyet yönlendirdi. Kim ne derse desin, görünen tablo bu.

Bazı partililer ise danışmanın basına açık olmasından dolayı konuşmadı ya da konuşamadı. Hürriyet’in de bu yüzden kürsüye çıkmadığını düşünüyorum. Bülent Sarı’nın danışmayı basına açma hamlesi eleştirilerin dozunu düşürdü. Belki de bu bir taktikti…

CHP’nin ilimizde 3 belediye alması, kıl payı kaybedilen belediyeler, süreç içindeki anlaşmazlıklar, kırgınlıklar… Danışma toplantısında kartların açık oynanacağı ve partililerin içini dökeceği belliydi.

Asıl soru basına açık gerçekleşen danışma kurulunda kim neyi amaçladı, kimin ekmeğine yağ sürüldü? CHP İl danışmanın bu kadar çıplak olmasına gerek var mıydı? Bence partinin özelinin konuşulduğu danışmaların basına kapalı olması daha doğru.

Sonra kent gündeminde başarınız değil, birbirinizi yiyip bitirdiğiniz konuşulur. Başarı ortada başarısızlık kapalı kapılar ardında konuşulup çözülürse parti yıpranmaz.

CHP’lilerin ‘demokrasi şöleni’ olarak adlandırdığı bu şeffaflık partiye zarar vermekten başka hiçbir şey yapmıyor. Adım kadar eminim danışma kurulu basına kapalı gerçekleşseydi bunların çoğu yaşanmayacaktı.

Benim tavsiyem Kocaeli’de 3 ayda 1 yapılacağı söylenen danışma kurulları bundan sonra basına kapalı olsun… Çünkü ancak CHP içindeki tartışmaları rakiplerine duyurmadan çözerek iktidara gelebilir.

Ayrıca CHP’nin bu ‘cesur’ hamlesini başka bir partide göremezsiniz. Ne AK Parti üyelerine bu imkanı sunar ne de üyeler cesaret edip konuşabilir…