Başkan şirazeden çıkmış

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Başkan şirazeden çıkmış

Yazının hemen başında şirazesi kayma, şirazeden çıkmak tam olarak ne demektir önce bir bilgi verelim.
Şirazeyi kaçırmak, şirazesinden çıkmak ya da şirazesi kaymak deyimi ise biz insanların dengesini yitirmesi, yanlış noktaları temel almaktan ötürü yanlış çıkarımlarda bulunması, kontrolünü kaybetmesi ve bir şeyi haddinden fazla yaparak ayarını kaybetmesi anlamına gelir.
Konumuz ise Karamürsel’deki Semicenk konseri.
Semicenk’in ismini öğreneli az bir zaman oluyor. Ancak şarkıları kulağımda, dinlediğim bazı radyolarda çok denk geldim.
Tarz olarak da ne bileyim Uzi, Çakal gibi isimlere göre daha legal takılıyor. Şarkı sözleri daha kabul edilebilir. En azından bildiğim ve araştırdığım kadarıyla kısaca bunları söyleyebilirim.
Bir diğer mesele ise belediye konserleri.
Bizim belediyeler gençleri en çok konserle yakalıyor. Sonuçta konser olgusu da sosyal bir hayatın parçası. Çok büyük paralar harcanmadığı ve bölge halkı için krize yol açmadığı sürece neden olmasın, yapılabilir.
Mesela önceden Fanta Gençlik Festivalleri yapılır, birkaç gün önemli isimler kente gelir, konser verir ciddi de ilgi görürdü.
Artık yok. Konser bayrağını büyük ölçüde Büyükşehir Belediyesi devraldı.
Semicenk dün Karamürsel’de konser verdi, alan hıncahınç doldu.
Gece yarısı da bu konserle ilgili çok ağır, gerçekten çok ağır bir yorum yapıldı.
Yorumu yapan ise İyi Parti Karamürsel İlçe Başkanı Orhan Kılınçsoy.
Kılınçsoy sosyal medya hesabından aynen şunları yazdı:
“Karamürsel konserlerini hapcılar mülteciler için yapan yerel yönetimlere teşekkür ederim Karamürsel’de gelen aile sayısı yüzde10 yazıklar olsun çok farklı aktiviteler yapılırdı ve Karamürsel halkı ve esnafı kazanırdı. Bu metciler ve hapcılar için yaptınız konser için teşekkür ederim.”
Konserler yerine farklı aktiviteler yapılabilir mi? Evet, neden olmasın.
Açıkçası Orhan Kılınçsoy’dan konser yerine bir organizasyon önerisi de beklerdim, ancak yapmamış.
Konsere Karamürsel’den gelen aile sayısı yüzde 10 demiş.
Sayın Kılınçsoy’un bunu detaylı bir araştırmaya dayandırdığını sanmıyorum ancak kabul edilebilir, sonuçta daha çok gençlere hitap eden bir isim konser veriyor.
Hapçılar ve metçiler hatta mülteciler söylemi ise tam bir fecaat.
İnsanlar diyor ki, “Ben de konserdeydim. Ben de mi hapçıyım, metçiyim?”
Orhan Kılınçsoy az biraz tanırım, bu söylemin kendisine yakışmadığını belirtmek isterim.
Ve tam da bu feci yorum sebebiyle diyorum ki, Sayın Başkan bu meselede şirazeyi biraz kaydırmışsınız.
Siz bir ilçe başkanısınız. Böyle mahalle kabadayılarına dahi yakışmayacak yorumlar size hiç yakışmıyor.
Biraz daha dikkat.
Hatta bir büyüklük yapıp özür dileyebilirsin Sayın Kılınçsoy...
Bu özür sizi yüceltecektir.

Büyükakın’ın flaş hamlesi

Herhalde günün en bomba haberi, Ali Bilgi’nin Ulaşım Daire Başkanı olarak görevlendirilmesi oldu.
Ali Bilgi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde Muhtarlıklar ve Sivil Toplum Kuruluşları Dairesine kurucu Daire Başkanı ve Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev aldı.
Yani Ali Bilgi evvel zamanda yaptığı görevler ve son olarak üstlendiği İç Anadolu ve Gaziantep bölge koordinatörlüğünün yanında Dijital Projeler ve Platformlar proje koordinatörlüğü görevleri göz önünde bulundurulduğu zaman, kendisinin asli işinin ulaşımla ilgili olduğunu söylemek abes hatta saçma olur.
Kendisi ayrıca Orman Mühendisi.
Dikkate değer bir diğer detay ise; Ulaşım Daire Başkanlığı için adı geçen ve hatta teklif aldığı ifade edilen Salih Kumbar gibi Ali Bilgi de geçmiş dönemde Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun çalışma ekibinde yer almış bir isim.
Burada anlıyoruz ki Başkan Büyükakın, farklı bir yol izliyor.
Demek ki dairede yolunda gitmeyen bazı çok ince işler var. Ortada bambaşka bir hesap var.
Başkan Büyükakın da atama seçimiyle Ahmet Çelebi’nin istifasına kadar ulaşan nedenlerin dibine kadar inerek bir dönüşüm gerçekleştirmek istiyor.
Ve daha önceden yazdığım gibi, ben Büyükşehir Belediyesinde değişim rüzgarlarının esmeye devam edeceğini düşünenlerdenim.

Kafama takılıyor

Bir belediyenin başında olduğunuzu düşünün.
Seçim dönemleri, belediyeler için de oldukça önemlidir. Yerel genel fark etmez. Bu böyledir.
Seçime gidiyorsunuz ve üst düzey bürokratlarınız seçime beş kala izin alıyor.
Ve bir başkan olarak kendilerine en çok ihtiyaç duyduğunuz dönemde bu izinleri alıyorlar.
Bana biraz garip geliyor bu durum ya, kafama takılıyor.
Neden üst düzey bürokratlar çok önemli, hayati bir mesele yok ise seçim döneminde izin kullanır ki?
Yoksa mesele seçim sonuçlarının belirsizliği miydi?
Yani bir renk değişimi…
Bilemeyiz.

İpucu

Tek başına zulmü ortadan kaldırılabileceğini sanma! Fakat hizmetçilerini, maiyetini, bakan ve memurlarını düzelt, sen kendi zulmünden sorulacağın gibi onların işledikleri zulümlerden de sorulacaksın.

İmam Gazali