Bayram düşünceleri

Dr. Hikmet Erbıyık

Dr. Hikmet Erbıyık

Tüm Yazıları

Dini Bayramlar’ın ikincisi olan ve Rıza-i İlahi’yi arzulayarak Cenab-ı Hakk’’a şükrümüzün ifadesi için İslam Coğrafyası’nın her köşesinde topluca ifa edilen kurban kesim ibadetleri ile feyizlere mazhar olduğumuz dört gün sürecek Kurban Bayramı’nızı tebrik eder, sağlık afiyet huzur ve sükûn ile ibadet ve taât ile ihya ve idrak etmemizi nasip eyleyen yüce Mevlâ’ya şükür ve minnetimizi biz de klâsik hale gelen BAYRAM DÜŞÜNCELERİ kasidemizle arz ederiz:


BAYRAM DÜŞÜNCELERİ
Bayram arınmak demek; tüm süfli duygulardan
Uyanmak intibahla; yalancı uykulardan..

Hasete tehevvüre kine , öfkeye veda
Elleri göğe doğru safi kalb ile nida..

Bayram sevindirmek tir; hısımı akrabâyı
Yetimi biçareyi kimsesiz gurebâyı..

Bayram coşku salmaktır, her sabah gönüllere
Hazin şarkı okumak, gülşende tüm güllere..

Sırrını idrak edip güllerle lâlelerin
Bayram sonunu görmek; çekilen çilelerin..

Bayram bağışlamaktır; hem yârı hem ağyarı
Kışta tufanda görmek; lâlezârı, bahârı

Bayram cihana salmak; neş’eleri mesârı
Cuş-u huruşa almak ; gül dalında hezârı

Muhtaçtır yorgun ruhlar, bayramla fâsılaya
Gurbet acılarından ulaşırken sılaya

Bayram ülfet eylemek; mecliste yarân ile
Hem şükrü dillendirmek; her lâhza bin can ile

Bayram her yıl dönmektir, bir âhid iklimine
Ta Ezel Bezmi’ndeki ettiğimiz yemîne

Bayram yüzün sürmektir; dergâhta yüce bâb’a
Bayram mülâki olmak; hem ezeli ahbâba …..

Hikmet Erbıyık, Sultanahmet Camii, 10 Zilhicce 1444, 28.06.2023

LÜGATÇE: Süfli: Aşağı, basit, adi, değersiz
İntibah: Uyanık olma, göz açıklığı, gāfil olmama. Olan bir şeyden ibret alma, ders alma
Haset: Başkasında olan bir nîmeti çekememe, kendisine faydası olmadığı halde
kıskançlık sebebiyle karşısındakinin sâhip olduğu nîmetten mahrum kalmasını isteme,
çekememe, günüleme
Tehevvür : Çok kızma, öfkelenme, hiddetlenme, köpürme
Gurebâ: Garipler, kimsesizler, memleketinden uzakta olan yoksul kimseler.
Ağyar: Yabancılar, tanıdık olmayanlar, Dost olmayanlar, düşmanlar, Halden
anlamayanlar, hal ehli olmayanlar.
Lalezâr: Lâle bahçesi, Mesâr: Sevinçler, meserretler
Cûş-u hurûş; Coşma, taşma, kaynama, coşkunluk, galeyan,kuvvetle sevinmek,
sevinçten kendinden geçmek, Hezâr: Bülbül,
Fâsıla: Ara, ara vermek, devam eden bir işi durdurmak
Sıla: (Gurbetteki bir kimse için) Âile ocağı, hısım akrabâ veya doğup büyüdüğü yerler,
vatan, memleket,
Ülfet: Uygun kimselerle güzel bir şekilde görüşüp konuşma, birlikte bulunup ahbaplık
etme, ihtilât. Yarân: Dostlar:
Lahza: Zamânın göz açıp kapayıncaya kadar geçen en kısa parçası, an
Âhid: akit, Antlaşma, sözleşme, muâhede kontrakt
Ezel Bezmi (bezm-i ezel, bezm-i elest): tasavvuf. Allah’ın ezelde ruhları
yarattıktan sonra, “Elestü bi-Rabbiküm: Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sorduğu
ve ruhların, “Belâ (evet), sen bizim Rabb’imizsin” diye Allah’ı tasdik ettikleri ezel
meclisi,..
Dergâh: Bir büyüğün, büyük bir yerin herkes için başvurma yeri olan kapısı, huzûru,
Eşiği, Bâb: Kapı,
Mülâki: karşılaşmak, buluşmak, kavuşmak, görüşmek
Ahbâb: Dost, bildik, tanıdık; sevilen kimseler, dost