Belediyelerdeki iş barışı tehlike altında

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasının ardından memur ve memur emeklilerin alacağı enflasyon farkı da belli oldu. Buna göre memurların maaş artışı yüzde 49,25 oranında gerçekleşecek.

Peki bu durum belediyelerdeki iş barışını nasıl tehdit ediyor? Anlatalım…

Önce konuyu tam idrak edebilmemiz için, bir önceki yılın ocak ayına gitmemiz gerekiyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde yapılan toplu iş sözleşmesiyle beraber aslında memurlar ve belediye çalışanları arasında derin bir maaş farkı yoktu.

Biz en çok personeli olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi üzerinden konuyu ifade etmeye çalışalım, fakat bu anlatacaklarım tüm ilçe belediyeleri için geçerli. Ki ilçelerde durum daha kötü. Çünkü Büyükşehir’de maaşlar bir tık daha iyi diyebiliriz.

Geçtiğimiz ocak ayında bir belediye işçisi, tüm ikramiye ve yardımlar dahil 17 bin TL bandında aylık bir ücret alıyordu.

Yine geçtiğimiz yılın ocak ayı döneminde de memurlar benzer bir maaşa sahipti. Arada büyük bir fark yoktu.

Geçtiğimiz yılın temmuz ayına geldiğimizde hükümet memurlara seyyanen 8.000 TL zam verdi. Bir de yüzde 17 bandında zam yapıldı. İşte memurlarla belediye işçileri arasındaki derin fark burada oluşmaya başladı. En düşük memur maaşı 27 bin TL bandına yükseldi.

Belediye işçileri ise her şey dahil en fazla alabildiği ücret 20 bin TL bandına yaklaştı. Yani işçi golü yedi.

Şimdi bugüne dönüyoruz. Belediyelerdeki toplu iş sözleşmesine göre çalışanlara enflasyon artı 2 puanlık bir artış yansıtılacak. Yaklaşık yüzde 38 oranında bir zam yapılacak.

Aynı belediyede, aynı işi yapan bir memur, yüzde 50’ye yakın bir zam almış olacak.

Son zamlarla birlikte belediyede çalışan bir memurun maaşı 40. Bin TL seviyesinin üzerine çıkıyor.

Peki belediye işçisinde durum ne? En fazla alacakları ücret her şey dahil 25-26 bin bandında olacak.

Yani geçtiğimiz yılın ocak ayında, belediye işçisi ile belediye memuru arasında derin bir fark yoktu.

Bugüne döndüğümüz zaman arada 15 bin TL gibi bir fark oluştu.

Samimiyetle söylüyorum; tüm belediyeler için bu derin fark, iş barışını ciddi şekilde tehlikeye sokacak cinsten.

Bir de tüm belediyelerde biliyorsunuz bazı işçiler, sözleşmeli memur yapıldı.

Ki burada, şunun adamı, bunun adamı denildi. Hak edene de hak etmeyene de memur olma imtiyazı verildi. Burada siyaset döndü. Kimse liyakattan bahsetmesin.

Peki bu hadise sadece belediye başkanlarının suçu mu? Hayır.

Hükümetin memur politikasından kaynaklı bir sorun var ortada.

Peki ne yapılabilir?

En azından işçinin beklentisi, yüzde 38 zam yerine asgari ücrete ve memura yapılan zam oranında, en az yüzde 50 şeklinde zam almak istiyor.

Böylece belediye işçisi hem asgari ücret ile arasındaki farkı korumuş olacak hem de memurlarla arasında açılan makas, en azından yüzdelik dilimde sabit tutulacak.

Belediyeyi yönetenlerin, ‘para yok’ diyeceklerini duyar gibiyim.

Her belediyeden haberler geliyor. Zibille adam işe alınıyor.

Madem para yok, seçime 5 kala neden personel alımları dibine kadar açıldı?

Almayın yeni personel, işçinin hak ettiği parayı da bölüştürmeyin.

Uygulayın yüzde 50’lik zammı.

İşçinizi koruyun, yüzünü güldürün.

Yoksa gidişat iyi değil.

Son zamlarla birlikte belediyelerdeki iş barışı ciddi şekilde tehlike altına girdi.

Yarın öbür gün işçiler arasında mevcut durumdaki huzursuzluk daha da gün yüzüne çıkacak.

İş verildiğinde, ‘O yapsın, şu kadar para alıyor. Ben bu kadar çalışırım” diyen çok adam olacak.

Belediye amirleri, müdürleri sürekli personel kaynaklı sorunlarla uğraşacak.

Belediyede motivasyon düşecek, işe sahiplenme ortadan kalkacak. Ve belediyeler dedikodu kazanı gibi kaynayacak.

Ben şimdiden uyarmış olayım. Belediye başkanları bu tehlikelerin önüne geçmeli.

Yeni adam almayarak, en azından işçinin yüzdelik bazda farkını koruyarak, iyi niyet göstererek olası krizleri göğüsleyebilir.

Yoksa uğraşan yine sizler ve sizlerin ekipleri olacak.

İşçi emeklisinin sahibi yok

Maaş zamlarından girdik, maaş zamlarından devam edelim.

Bu memlekette işçi emeklisinin sahibi yok.

Herhalde hayatı boyunca bir kamu işçisi, bir kamu memurundan daha az çalışmamıştır değil mi?

Aksine emek yoğun çalışmıştır, hırpalanmıştır, yaşlanmıştır. Vücudunu hor kullanmıştır.

Fakat her zam döneminde bakıyorsunuz memura uygulanan zam, aynen memur emekline de uygulanıyor.

Memura yüzde 49,25 zam, emeklisine de 49,25 zam.

Peki kamu işçisine?

SSK ve Bağkur emeklilerine verilen zam yüzde 37,57.

Nerede adalet?

İşçi emeklisinin neden sahibi yok? Neden buradaki tezatı kimse gündeme getirmiyor? Neden birileri çıkıp bu işi düzeltmiyor anlamış değilim.

İşçi emeklisiysen günden güne fakirleşebilirsin. Önemli değil.

Memur emeklisiysen devletin seni korur.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

İpucu

Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin, cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz.

Hz. Ömer (r.a)