Berat gecesinin önemi

Mehmet Sönmezoğlu

Mehmet Sönmezoğlu

Tüm Yazıları

Berat gecesi(kandili) Şaban ayının onbeşinci gecesi,yani önümüzdeki pazartesiyi salıya bağlayan gecedir. Berat sözlükte; “bir zorluktan kurtulmak,azat olmak ve beri olmak” demektir. Ayrıca bu geceye “Leyle-i Mübâreke” de denir, bereketli bir gece. “Leyle-i Berâe” denir. “Leyle-i sâk” vesîka,belge gecesi denir. “Leyle-i rahme” ve rahmet gecesi de denir.

Berat gecesinde , bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere görev olarak verilir. Gecesini ibadet ve dua ile gündüzünü oruçlu geçirmek faziletlidir.

Berat gecesine ait beş haslet vardır:

1-Her önemli iş bu gecede ayırdedilir.
2-Bu gecedeki ibadetlerin fazileti büyüktür.
3-Bu gece İlâhi af ve mağfiret ve rahmet yayılır.
4-Bu gece Mağfiret gecesidir.
5-Bu gece, Resûlullah’a (s.a.s.) şefaat hakkının tamamı verilmiştir.
Çünkü, Hz. Muhammed (s.a.s.), Şaban’ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah’tan kaçanlardır. (bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri; Hasan Basri Çantay, Kur’ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905)

BERAT GECESİ NELER YAPILMALIDIR?

Berat gecesi hakkında Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: “Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?” buyurur.” (İbn Mâce, H. no: 1388)
Diğer bir hadiste de şöyle buyruluyor:

“Bu gece Şaban’ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Beni Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Buhârî, et-Tergîb ve’t-Terhib, II, 118)

KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECE

Cenab-ı Hak, rivayete göre Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirildiği Berat gecesi için Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor;

“Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 427 572 993 20/1-4) Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.

BERAT GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER

1. Oruç Tutmak
Peygamber (s.a.s.) Efendimizin, Ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, Şâban ayı idi.

Hz. Ayşe (r.a.) şöyle dedi:

“Resulullah hiçbir ayda, Şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.” (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30) Başka bir rivayette,

“Pek az bir kısmı hariç, Şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi.” denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)
2-ALLAH'I ZİKRETMEK
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)

“…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45) Allâh Resûlü şöyle buyurur:

“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)

“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)

3- Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini Muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de özellikle depremzedelere sadaka vermeye en güzel vesilelerdir. Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:

“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195) Efendimiz (s.a.s.), zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için:

“Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
4-Kaza Namazı Ve Nafile Namaz Kılmak
Müslüman için en mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.

Berat gecesi namazı şöyle tarif edilmiştir:

“Berât gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere yüz rekât namaz kılınır. Her rekâtta Fâtiha’dan sonra on kere İhlâs-ı şerîf okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.”

5- Kuran-ı Kerim Okumak
Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.

Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.

İbni Mesut’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.s.), şöyle buyurdu:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)

İbni Abbâs’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)

6-Tevbe İstiğfar Etmek
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279) Peygamber (s.a.s.) Efendimiz:

“Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır. Müslim’den rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Resûlullâh’a (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
7-Salavat Getirmek.
Resûlullah’a (s.a.s.) salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir. Ayet-i kerîmede buyrulur:

“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56) Übey bin Kâb (r.a.) diyor ki:

“Hazret-i Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’e:

«– Yâ Resûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.

«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.

«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.

«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.

«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.

«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine:

«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.

«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.

«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:

«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
8-Hamd Etmek ve Şükür Halinde Bulunmak
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.

Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır. Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)

“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)

“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)

“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
9-Çokça dua etmeliyiz
Üç Aylar, Rahmân olan Allah’ın rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır. Bereket ve feyzinden istifade etmesini bilenler, bu aylardan büyük kazançlar elde ederler. Bu bakımdan üç ayların kıymeti pek büyüktür. Ahiret sermayesinin artmasına vesile olan kudsî aylardır.

Resûlullah Efendimiz ümmetine şu duayı telkin etti:

“Ey Allâhʼımız! Receb ve Şâbânʼı mübârek eyle, Ramazanʼa mülâkî eyle/ulaştır.” (Taberânî, Evsat, IV, 189; Beyhakî, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259)

Üç Aylar, dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidini daha fazla hissedeceğimiz aylardır. Recep Ayı ile başlayan, Şaban ile devam eden ve Ramazan Ayı ile sona eren Üç Aylar’ı dualarla ibadetlerle geçirmek çok önemlidir.
DEĞERLİ DOSTLAR,
Yüce Allah "BERAT GECENİZİ "Mübarek eylesin.