Bilgisayarlar şiir yazabilir mi?
Bilgisayar şiire benzer şeyler yazabilir. Algoritmalar kullanarak bunu deneyenler var. Ama bunun adı şiir değildir.
“Şiir, bir hissin düşünceyi, düşüncenin de kelimeleri yakaladığı andır. “ Aynen böyle tanımlıyor ünlü bir şair ve düşünür.
Aynı şairin birkaç sözünü paylaşalım. Belki daha önce duymuşsunuzdur;
- Hayatta öğrendiğim her şeyi üç kelime ile özetleyebilirim. “Hayat devam ediyor “
- Banka, size hava iyiyken şemsiye verip, yağmur başlayınca geri ister.
- Dünyanın bir yarısı söyleyecek bir şeyi olan ama söyleyemeyen, diğer yarısı ise söyleyecek bir şeyi olmadığı halde sürekli konuşan insanlardan oluşur.
Bu sözler duygu, düşünce, mantık barındırdığı kadar sosyal mesaj da veriyor. Şüphesiz şairlerin ve şiirin hislerimize hitap ederken tetikledikleri başka şeyler de var.
Resim, görünen bir şiirdir. Şiir ise görünmeyen bir resim. Bir his şairde nasıl başlıyor ise şiiri okuyanda da aynı his varsa şair doğru aktarmıştır. Bilgisayarların böyle bir şey yapma imkanları yok. Hisleri yok.
Bilgisayarlar şiir yazamaz. Olsa olsa bilgisayarda şiir yazılır.
Aslında herkesin ezberinde illa bir şiir vardır. Milli marş, şarkı sözü, takım marşı, gibi.
Dikkat ettiniz mi, birçok devlette de bizdeki gibi milli marş, törenlerde okunur. Okundukları yere ve zamana bakın, kaynağı şiir olan bu marşı toplu halde söyleyerek yoğun bir his ortamında törenlerin başlaması hedeflenmiştir. Tüm vatandaşların gerekli olduğu kadar bu marşı bildikleri var sayılır. Hatta bazı ülkelerde milli marşı bilmeyen yabancıyı vatandaşlığa almazlar.
İnsanın ezberinde bir şiir neden vardır?
Acı günde, neşede, kederde insan bir şeyler mırıldanmak ister. En acı anda ağıt yakanların aklına gelen şeyler nispeten duygusal sözlerdir, değil mi? Ya da, dua ederken kullandığımız dil düz cümle değildir. Neşeli anımızda mırıldandığımız şarkı sözü de benzer şekilde.
Atasözleri, deyimler de böyle anlarda kullandığımız ve hislerimizi, düşüncelerimizi anlatabilen tabiri caizse araçlardır.
Anlaşılıyor ki herkesin ezberinde öyle ya da böyle bir şiir vardır. Çok efkârlı iken milli marş okumayacağınıza göre efkara uygun bir şiiri ezbere bilmekte yarar var.
Arabesk denilen, yakın zamanda çok yaygın olan kültürde dahi yoğun bir şiir ve duygu aktarımı vardır. Bazıları ön plana çıkmıştır ki günümüz tabiri ile toplumdan çok fazla “like” aldığı içindir. Daha fazla insanın hislerinde kendini bulan bu tür şarkılar gerek ezgileri ile gerekse sözleri ile kendilerini ezberlettirmişlerdir.
Zeki Müren de dahil bir çok sanatçıya söz yazarlığı yapmış ve yakın zamanda vefat etmiş olan Fahri Tuna ile yapılan bir röportajda;
“Bestekar Cavit Deringöl ile bir gün beraberce Beyoğlu Parmakkapı sokakta yemek yedik, beni oradan aldı bir yere götürdü, orada kumar oynamaya başladı, ben kulağına “bu yerin bize uygun yer olmadığını” söyleyerek oradan ayrıldım, elindeki kağıtları kumar masasına bırakıp o da benimle geldi. Evine gidecek, çalışma yapacaktık, yolda dertleşirken bana “senin derdin dert midir, benim derdim yanında, kimselerde gördün mü böyle dert hayatında” dedi, kendisine cevabım “beterin beteri var, haline şükret dostum, yıllardır mutluluğun her gün peşinden koştum” şeklinde oldu, bunları not aldık, bir taksiye binerek Cavit Deringöl’ün evine geldik. Mutfakta çay demledik, ben yazılarımla uğraşırken Cavit elinde iki çayla kapıyı ayak ucu ile vurup açarak içeri girdi, çayı bıraktı yüzüme baktı “Çok üzgünsün arkadaş bir derdin mi var, sana da benim gibi çektiren mi var” sözleri çıktı ağzından, “bu da güzel” dedik. ..”
İşte şarkı böyle yazılmış.
Sözleri mi etkili, müziği mi, icra eden sanatçı mı siz karar verin. Ama tahmin ediyorum ki orta kuşaktan bu şarkının sözlerini bilmeyen yoktur.
Şiir deyince William Shakespeare akla gelir. Ancak başka dilden çeviri olduğu için, Shakespeare’in mısralara döktüğü yoğun hisleri yaşamak mümkün olmuyor. Ünlü şair Can Yücel başka dildeki çevirinin zorluğunu “çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel” diye özetlemiş.
Yine Can Yücel, Shakespeare’in ‘To be or not to be’ sözünü “ olmak yada olmamak” şeklinde değil de ‘Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin’ şeklinde çevirerek maharetini göstermiştir. Can Yücel’in çevirdiği bu mısra güzel mi, sadık mı?
“Yüzünüzü görmek için ayna lazım, sanat eserleri de ruhunuzu görmek için lazım olan aynalardır” der G.B.Shaw.
Hayatın sırrı sanatta gizli. Şiirse en güzel en yaygın sanatlardan biri.
Ruhunuza ayna tutacak şiirinizi bulabildiniz mi ?