Bırakın İzmit’i. İl teşkilatı görevden alınmasın da...

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Yeniden Refah Partisi İzmit İlçe Başkanı İbrahim Şener’in iki gün önceki sosyal medya açıklamasını okudum.

Öncelikle raporda yer aldığı şekliyle, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Liderlik Allah vergisi. Bu Tayyip bey de var. Fatih Erbakan’da yok. Numan Kurtulmuş’ta da yok. Erbakan’ın soyismi dışında ne getirisi var” demişse, çok hatalı, ittifakın ruhuna aykırı bir şekilde konuşmuş.

Tahir hoca, kendi bakış açısından kendi doğrusunu anlatmak istemiş olabilir.

Ancak lise birinci sınıfta matematik öğretmenimiz Çetin hoca ilk derste defterlerimize şunları yazdırmıştı:

“Bir, çocuklar felsefe vesvesedir. İki, her zaman doğruyu konuşun, ancak her doğru her yerde söylenmez.”

Ben Fatih Erbakan’ın liderliğiyle ilgili bir şey söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Haddim değil, işim de değil.

OLUR OLMADIK AÇIKLAMA YAPIYOR ANCAK...

Gelelim asıl meseleye...

YRP İzmit İlçe Başkanı İbrahim Şener’in Tahir hocayı şikayet etmesini anlıyorum ancak o Facebook paylaşımını anlayamıyorum. Bana göre çiğ bir tavır olmuş. Bundan sonra İbrahim Şener’le kim oturup özel bir şey konuşsa, iki kere düşünecektir.

Peki Şener görevden alınır mı?

Sanmıyorum. Çünkü YRP olağanüstü kongre sürecine gidiyor.

İbrahim Şener’in durumu ortada. Ama asıl siz ilin durumuna bakın, ilin.

YRP İl Başkanı Ali Taştan, kendisiyle birkaç kez telefonda görüştüm.

Fakat kendisini uzaktan, dikkatli bir şekilde izliyorum.

Ali Taştan, teşkilatlar toparlansın diye göreve gelmişti.

Kendisi Darıca İlçe Başkanıydı, ancak Darıca’da ne kadar başarılıydı, bu ayrıca bir yazı konusu.

Şimdi bir İzmit krizi var. Büyükşehir Belediye Başkanı ile YRP karşı karşıya gelmiş.

Bakıyorum Ali Taştan’dan ses seda yok. Topa girmiyor, açıklama yapmıyor, konuların üzerine eğilmiyor. Teşkilat da doğal olarak kaynıyor. Kaynayacaktır da.

Mesela, seçim akşamı gazeteciler Yeniden Refah Partisinin il binasına gidiyor, il başkanı yok.

Bu sizce normal bir şey mi?

Devam edelim...

Cumhur İttifakına dahil olmuşsun, AK Parti’nin oluşturduğu blokla seçime giriyorsun.

Genel başkanın bu ittifakı onaylamış.

Çıkıyorsun, “Biz ne günah işledik de AK Parti’yle ortak olduk” diyorsun.

Çıkıyorsun, “İttifak olmasa iki milletvekili alırdık” diyorsun.

Çıkıyorsun, “AK Parti bizim kapımıza geldi” diye demeçler veriyorsun.

İl başkanı böyle konuşursa, ilçe başkanı da çıkar ne varsa sosyal medyadan döker. Normaldir.

AŞILA’NIN DA RAHATSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

Ben şöyle bir geriye dönüp yaşanılanlara bakıldığında, YRP Kocaeli Milletvekili Mehmet Aşıla’nın da vaziyetten fazlasıyla rahatsız olduğunu düşünüyorum.

Zaten kendisi de, “Arkadaşlarımla problem yaşadım” diyerek kendisini ifade etmişti.

YRP İl Başkanı Ali Taştan, olur olmadık yerlerde konuşuyor.

Tekrara düşeceğiz fakat Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın’la bir kriz yaşanmış, refleks göstermiyor.

Zaten şöyle bir YRP’nin Kocaeli konjonktürüne baktığınız zaman il başkanlığı makamının daha merkeze yakın bir bölgede olmasının daha sağlıklı olduğunu düşünenlerdenim.

Genel seçim sonuçlarına baktığınız zaman da kentin batı yakasına oranla İzmit merkezli bölgede YRP’nin oylarının daha yüksek olduğunu göreceksiniz.

Neyse, mesele fazla uzadı.

Siz YRP’de İzmit ilçeyi boşverin. İl başkanlığına bakın.

Orası görevden alınmasın da...

E size yaramadı mı Lütfü bey?

İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, birkaç gün önce sosyal medya hesabından benim de çok dikkatimi çeken bir açıklama yaptı.

Biliyorsunuz, şu sıralar seçim olmadığı için CHP ile İyi Parti’nin arası açık.

Seçimler de zaten kaybedildi, iyi olacak halleri yok. Bunlar normal.

Türkkan’ın açıklamasına gelecek olursak...

Şöyle bir şey yazdı:

“İyi Parti’nin yerel seçimlerde CHP ile tekrar ittifak yapması; bir kaç belediyenin alınmasına vesile olabilir, o belediyelerde görev alacak arkadaşları da mutlu edebilir.

Ancak partinin bundan böyle müstakil olarak büyümesine çok büyük zarar verir.

Bu da; ben ve benim gibi bu partiyi iktidar yapmak için yola koyulanların hiç arzu etmediği bir durumdur.”

Sadece şu anın koşullarını göz önünde bulundurursak, evet Lütfü bey haklı.

İyi Parti’nin böyle büyüme şansı pek yok.

Ama gelin olaya bir de şu açıdan bakalım.

2017’de İyi Parti kurulduğu zaman anketlerde partinin oy potansiyeli yüzde 18-20 bandında görülüyordu. Bunun da çeşitli sebepleri vardı.

Birincisi, AK Parti’nin içinde olan ve huzursuzluk yaşayan, merkez sağda kendine gidecek bir adres bulamayan seçmenler...

İkincisi, İyi Parti’nin kurulma sürecindeki küskün MHP’lilerden gelmesi beklenen oylar. Belki biraz da seküler milliyetçiler.

Üçüncüsü, o yıllarda CHP’nin de içinde ciddi bir huzursuzluk vardı. Geldiği günden bu yana mezhep siyasetine önceleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin en kilit noktalarına Alevi isimleri getiriyor, partiyi dönüştürüyordu. Durumdan rahatsız olan ulusalcı CHP’liler de kendine gidecek bir adres arıyordu.

Bu üç pozitif durum, İyi Parti’nin seçime girememe tehlikesi nedeniyle CHP ile yapılan ittifak ve alınan 15 milletvekili ile negatife döndü.

Belki de Meral Akşener, “Hayatımdaki en büyük pişmanlığım CHP’den aldığım 15 milletvekili” derken bu hadiseleri göz önünde bulunduruyordu.

O dönemde CHP ile yapılan ittifak uzun vadede zararlıydı.

2019 genel seçimlerine dönelim. CHP o dönem bugünkü gibi açık açık değil, HDP ile gizli bir ittifak yaptı ve toplumu alıştırdı.

İyi Partililerin asla tasvip etmeyeceği HDP denkleminin içinde yer aldı partiniz.

İyi Parti hiç zarar almadı mı bu süreçte? Üstelik belediyelerde de partiniz istediğini elde edemedi.

Gelelim 2023 genel seçimlerine.

Yaşadıklarımız daha çok taze, bu sebeple hatırlatmaya dahi gerek yok.

Madem bu ittifak size her hoşulda zarar getiriyordu.

Bu ittifakı neden övdünüz?

Genel Başkanınız Meral Akşener masadan kalktığında kendisine küfürler yağdırılırken neden gidip CHP’li Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, “İyi Parti ile yıllarca beraber yol yürüdük. Yine yürümeliyiz. Ayrılık olmamalı” tweetini beğendiniz mesela?

Siz, ittifakla milletvekili seçildiniz.

Şimdi, “İyi Parti’nin yerel seçimlerde CHP ile tekrar ittifak yapması; bir kaç belediyenin alınmasına vesile olabilir, o belediyelerde görev alacak arkadaşları da mutlu edebilir” diyorsunuz.

Siz milletvekili olduğunuzda mutlu olmadınız mı?

Ya da siz 2019 yerel seçimlerinde İzmit’i ittifakla kazandıktan sonra; en yakın çalışma arkadaşınızlarından Kadriye Topaloğlu’nu İzmit Belediyesinde, İZMEK’e müdür yaptığınızda mutlu olmadınız mı?

İyi Parti teşkilatlarını madem bu kadar önemsiyorsunuz...

İnsan seçimden sonra bir teşekkür ziyareti yapar yahu, onu bile yapmamışsınız.

Sanırım bir Gölcük ve Darıca ziyaret edilmiş, başka da yok.

Aslında mesele şu.

Siz haklısınız aslında Lütfü bey, doğru söylüyorsunuz.

Ama bu doğru sözler, sizin ağzınızda eğreti duruyor.

Çünkü siz risk almıyorsunuz. Her şey oluyor bitiyor, siz alacağınızı alıyorsunuz ve sonra konuşuyorsunuz. Ve bu stratejinizin de partililer farkında. Haberiniz olsun.

Tüm mesele bundan ibaret...

İpucu

Risk al, hata yap. Ancak böyle büyüyebilirsin. Acı, cesareti besler. Cesur olmayı öğrenmek için başarısızlığı tatmış olman gerekir.

Mary Tyler Moore