Biz Neye İnanıyoruz?

Ahmet Akçaalan

Ahmet Akçaalan

Tüm Yazıları

Firavun, her gün bir oyun kurmadı mı?

Ne STRATEJİLER yaptı Musa’ya,

Gözlerinin önünde en sevdiklerini öldürmediler mi?

9 yıl sürgün sonrası Musa, kral olmadı mı?

Firavun’un Hz Musa’yı yetiştirmesini sağlayan bir hak yok mu?

*

O büyücü, o meczup demediler mi?

Çocuklara taşlatmadılar mı?

Elleri kuruyası “Ebû Leheb” strateji üzerine strateji yapmadı mı?

Bütün dünya makamlarını sunmadılar mı?

"Güneşi sağ elime Ayı da sol elime verseniz, vallahi ben davamdan vazgeçmem." demedi mi Hz.Muhammed (s.a.v)

Ona bir “Allah’ın aslanı” Hz.Hamza gönderen hak değil mi?

*

Param parça olmuş bir devlet,

Her toprağı düşmanlarla işgal edilmiş Anadolu,

İstanbul, bizden çıkmamış mıydı?

“Silah mı var, ordu mu var, asker mi var” demediler mi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e…

Kazım Karabekir’e “Ordumla emrinizdeyim” dedirten bir güç yok mu?

İmkansız denilen kurtuluş mücadelesi ile galip gelinmedi mi?

Çanakkale’de dünyaya karşı zaferi getiren bir ilahi güç yok mu?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur” cümlesi Anadolu’yu sarmadı mı?

*

Tam 30 yıl,

Zulüm yapmadılar mı Karabağ’da,

Çocukları, kadınları sürgün etmediler mi?

Kim vazgeçti oralardan?

Eli kanlı Ermenistan strateji üzerine strateji yapmadı mı?

Sonra karanlık aydınlandı, bir ordu şahlanmadı mı?

İstanbul fetih eden “Şahi” topları gibi yıllar sonra İHA’lar Karabağ’da anka kuşları olmadı mı?

Karabağ yeniden bizim olmadı mı?

*

İsrail’de yaşanan zulüm ebet olacak mı sanırsınız?

Beyaz bir bayrakla yanında evladı ile yürürken öldürülen o anneyi, hayatının unutamayacağı acısını yaşayan o evladı hak duymaz mı sanırsınız?

Ölüme gülümseyenlerin inanmış duruşları ile “Yıkılacaksın İsrail” haykırışlarını sadece bir söz mü sanırsınız?

Zor bir sınav,

Dökülenler, dağılanlar olmayacak mı?

Ve o gün gelecek.

Bütün stratejiler çökecek,

Hak, batılı yenecek.

*

16 defa devlet yıkılmış,

17’incisi kurulmamış mı?

Her yıkılan devlet, hakimiyetini dünyaya sarmış,

Her taraftan üzerine stratejiler kurulurken,

Bir gün yeninden dünya hakimiyeti olmayacak mı?

*

Bu yazdıklarım kolay mı oldu?

Acılar, hüzünler, sürgünler, yokluklar,

Kirli ittifaklar, karanlık eller, çirkin oyunlar,

Baskılar, iftiralar, operasyonlar,

Yalnızlıklar, haksızlıklar…

Hep bir güce karşı duruş,

Hep bir adaletsizliğe karşı haykırış,

Hep bir zalime karşı mücadele olmadı mı?

Tam bitti denildiğinde yeniden doğuşlar,

Yel değirmenlerine bükülmeyen yürekler bitti mi?

Bükülmenin adı olmuşken “ilmi siyaset”

“İlmi siyaseti yok sayıyorum” diyen yiğitler bitti mi?

İdeallerinden vazgeçtiği an o kadara satılmış olanlara karşı, biz hala inanıyoruz ve devam ediyoruz diyenler bitti mi?

İşte biz hala bu yukarıda yazdıklarımıza inanıyoruz…