Biz seçim yorgunuyuz ama siyasiler için her şey yeni başlıyor
Siyaset yorgunu Türkiye, seçim sonuçlarını etraflıca değerlendirip dersler çıkarmak gibi bir zihinsel faaliyete hiç hevesli değil. Hak vermek lazım, seçmen, profesyonel siyasetçilerin işlerini de üstlenerek enerjisini daha fazla tüketmek istemiyor. Günlük hayatlarına geri dönmek ve kendi kişisel bekalarına odaklanmak istiyorlar.
Partilerde ise tahmin edilebileceği gibi hareketlilik yaşanıyor. AK Parti çevreleri, yeni cumhurbaşkanlığı kabinesine kilitlenmiş durumda. Seçmen de yeni kabineyi merak ediyor. Birkaç gündür kulislerde eski bakan Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Başkanı Hakan Fidan isimleri sıkça dile getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yeniden görev verilmeyeceği iddia edildi.
İktidara yakın Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde kabinenin netleşmeye başladığını yazdı. Selvi’nin “sızdırdığı” bilgilere göre de, Mehmet Şimşek’in ismi neredeyse kesinleşmiş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aslında seçime de Mehmet Şimşek’le birlikte girmek istedi. Ekonomide zor bir dönemden geçen ve seçimi bu nedenle kaybedebileceği söylenen Erdoğan, o süreçte Mehmet Şimşek’i ikna edemedi. Muhtemelen Şimşek de Erdoğan’ın kaybedebileceği ihtimalini göz önünde bulundurdu. Selvi’ye göre Şimşek, ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış.
Uluslararası piyasalarda muteber bir isim olan Mehmet Şimşek’in ekonominin başına geçmesi, yabancı yatırımcıya çok ihtiyaç duyan Türkiye ekonomisi için iyi bir haber. Ancak, Şimşek’in Türkiye Ekonomi Modeli denen heterodoks politikaları benimsemesi de mümkün değil. Şimşek’in ortodoks politikaları uygulama garantisi almadan ekonominin başına geçebileceğine de hiç ihtimal vermiyorum. Ancak, yerel seçimlere yaklaşırken, istihdam kaybına neden olacak bu tür bir politika değişikliğine gidilmesine Erdoğan’ın izin vermesi de mümkün görünmüyor. Şimşek gelirse, neler yaşanacağını öngörmek gerçekten çok zor.
Erdoğan’ın Numan Kurtulmuş’u TBMM Başkanlığına getireceğini de yazmış Selvi. Erdoğan, milletvekili seçilen 3 ya da 4 bakanı da istifa ettirip yanına almayı da planlıyormuş. Mesela Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, görevine devam edecekmiş. Kurum’un ismi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de geçiyordu.
Erdoğan’ın Cumartesi günü TBMM’de ettiği yeminin ardından, saat 22.00 civarında yeni kabineyi açıklaması bekleniyor.
Gelelim muhalefete...
En büyük hareketlilik CHP’de diyebiliriz. Selvi, dünkü yazısında da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki siyaset yasağını onandığını iddia ederek, siyasette tansiyonu yükseltti. İmamoğlu cephesi, bu iddiayı yalanlasa da işin aslı birkaç gün içinde anlaşılacaktır. Selvi’nin yazısında ima ettiği şey, İmamoğlu İstanbul’dan vazgeçer ve CHP genel başkanı olursa, hakkındaki siyaset yasağın uygulanmayabileceği. İktidar, yerel seçimler öncesi İmamoğlu’ndan bir şekilde kurtulmak istiyor. Daha balkon konuşmasında yerel seçim sürecinin startını veren Erdoğan, İstanbul’u mutlaka geri alacağını söyledi. Bu uğurda her türlü adım atılabilir gibi görünüyor ama bu adımların seçmende ters tepme ihtimali de göz önünde bulunduruluyordur herhalde.
Şunu da söylemek lazım ki, Erdoğan İstanbul’da Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kaldı. Erdoğan gibi bir lider, Kılıçdaroğlu gibi karizmatik olmayan, eski, yıpranmış ve yaşlı bir adayın arkasında kalabiliyorsa, yerel seçim İmamoğlu olmadan da kazanılabilir. Sonuçta İmamoğlu, 2019 yılında aday gösterildiğinde kimsenin tanımadığı bir ilçe belediye başkanı idi. Üstelik siyaset yasağı mağduriyet olarak algılanacağı için karşı ittifakın adayı farkı açabilir bile.
CHP’de Kılıçdaroğlu’nun çekilmeyeceğine dair bir izlenim ortaya çıkmaya başladı. Değişimin kavgasız gürültüsüz bir biçimde gerçekleştirmeye çalışacaklar gibi görünüyor. Kurultay sürecini başlatarak sakin bir biçimde yeni döneme geçilmesi planlanıyor gibi görünüyor. Sürecin ne zaman başlayacağı konuşuluyor şimdi. Kimileri yerel seçim sonrasına erteleneceğini, kimisi de ertelenmeyeceğini söylüyor.
Seçimde oy kaybı yaşayan HDP’de ise Selahattin Demirtaş şoku yaşanıyor. Aktif siyaseti bıraktığını açıklayan HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanı Demirtaş, seçimde cumhurbaşkanı adayı olmak istemiş ama HDP kabul etmemiş. HDP’de de kazanlar kaynıyor diyebiliriz.
GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE “HAREMLİK SELAMLIK” PİKNİK
Türkiye’nin gözbebeği bir üniversite GTÜ. Karma eğitim veriyor. Bu gençler, aynı sınıflarda, aynı sıralarda bilim öğreniyor. Şimdi Yeniler Topluluğu ve Seferber Topluluğu isimlerindeki oluşumlar, üniversite kampüsünün içinde düzenlenecek olan etkinlikte erkek ve kadın öğrencilerin ayrı ayrı oturacağını belirtiyor. Seküler kesimin üniversitelerde düzenlemek istediği festivaller, radikal İslamcı grupların çabasıyla bir bir iptal edilirken, karşı tarafın işi “haremlik selamlık” etkinliklere vardırması aslında hiç şaşırtıcı değil. Artık HÜDAPAR ve YRP ile birlikte Meclis’e de giren bu marjinal görüşlerin temsilcileri, toplumun fay hatlarında gerilimi artıracaktır. Bu piknik de bunun işareti olarak okunabilir. Haydi hayırlısı!