Böyle saçma iş mi olur?

Açıkçası ben hayatımda Tezcan Galvaniz Fabrikasının sahibi Sadettin Tezcan gündeminin olmasından sıkılsam da, çaremiz yok. Yazacağız.

Adam uslanmıyor. Hiç dönüp de bir kendine bakmıyor.

Aynı sertlik, aynı bozuk ağız, aynı akla ziyan uygulamalar, aynı mobbing, aynı zulüm.

İşçisini her geçen gün daha da bezdiriyor.

İnsanlar, ekmek parasıdır diyerek çalışmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Tezcan Galvaniz Fabrikasında İbrahim Temel isimli, 17 yıllık bir işçi, işten çıkarıldı.

İbrahim Temel, EYT’liydi. Yaklaşık bir yıl önce 16 yıllık tazminatını almıştı.

Bu detayı verdim ki, aşağıdaki ifadede bir yanlış anlaşılma olmasın.

Sadettin Tezcan, 17 yıldır yanında çalışan İbrahim Temel’i bir çırpıda harcadı.

Kullandığı araç ile fabrikaya ters yönden girdi diye, Temel’i tazminatsız işten attı.

Pazartesi günü Özçelik İş Sendikası yetkilileri ve fabrika işçileri 08:00 mesaisinden önce eylem yaptı, basın açıklaması gerçekleştirdi.

Sadettin Tezcan baktı ki hem davayı kaybedecek hem de bu işten başı ağrıyacak; en azından İbrahim Temel’in tazminatını vermeye razı oldu.

Milyonları cebe indiren Sadettin Tezcan, 17 yıldır fabrikasında emek veren, ömründen veren işçisinin 1 yıllık tazminatını vermemek için taklalar attı.

Zaten defalarca yazdık. Bu adam normal değil.

İşte tam da bu olay vuku bulmuşken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a kendi sözünü hatırlatarak sesleniyorum.

Sadettin Tezcan hem çalışma hem de işçilerin sosyal güvenliği açısından tehlikelidir.

Bu fabrikada toplu iş sözleşmeleri eylül ayında başlayacak.

Fabrikada 370 işçi sendikalı, 10-12 sendikasız işçi var.

Bir kez daha Özçelik İş Sendikası yetki başvurusu yapacak.

Sadettin Tezcan muhtemelen bir kez daha yetkiye itiraz edecek.

Süreç 7-8 ay yine uzayacak. Daha önce de böyle olmuştu, şimdi böyle olmasın diye uyarmak istiyorum. İşçilerin mağdur olmasını kimse istemez değil mi?

Bakanlık, sendikaya yetkiyi veriyor. Sonra patrona dönüyor diyor ki, “Kardeş, itiraz edebilirsin.”

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Bakanlık kendi verdiği yetkiye güvenmiyor mu?

Böyle abesle iştigal bir olay olabilir mi?

Bakan Işıkhan tam da tarif ettiğimiz bu olayla ilgili, “Böyle saçma iş mi olur?” İfadelerini kullanmıştı.

Eee? İcraat nerede?

Patron 7-8 ay uzattığı sözleşme görüşmelerinden elde ettiği parayı belki de faize koyuyor. Parasına para katıyor.

İşçi aradan geçen zamanın ardından evet, fark ödemesi alıyor.

Ancak meblağ büyük olunca, kesilen vergi de büyük oluyor.

İşçi yine mağdur oluyor.

Patron kaybederken bile kazanıyor.

Tam da Bakan Işıkhan’ın dediği gibi: Böyle saçma iş mi olur?

Benim elimden gelen; bu sesi yükseltmek.

Ve yetkililerden yalnızca şunu talep ediyorum…

Gariban işçiyi, Sadettin Tezcan gibi sağı nere solu nere farkında olmayan insanların avucunun içine böyle insafsızca bırakmayın.

Ne olur, yapmayın…

İpucu

Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.

Nietzsche