CHP olmak ne kadar güzel!

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ağustos ayı meclis toplantısı benim gözümde bir sınavdı. Özellikle muhalefet için bir sınavdı.
Bende meclisi başından sonuna takip ettim.
Hem mecliste Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın açıklamalarını hem de CHP grubunun Kandıra Akçakese’ye yapılması planlanan halk arasındaki adıyla çöp tesisi olan Biyokurutma Teknolojili Entegre Atık Tesisi tutumunu merak ediyordum.
Geçmiş yazımlarımda Kandıra Akçakese’ye yapılması planlanan tesisle, sürecin yönetimiyle, hatta dün kaleme aldığım yazıda yerle ilgili bir önerimi de belirtmiştim. Bu nedenle konuyla ilgili fikir beyan etmeyeceğim. Mecliste konuşulanlar üzerine bir şeyler söyleyeceğim. Dikkatimi çeken detayları aktarmak istiyorum.

BAŞKANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin gündem maddelerinden biri iş makinesi kiralamasıydı.
CHP’li meclis üyesi Özgür Çelik’i dinlerken ilk etapta mesleki bir heyecanla dinledim. Çünkü Özgür Çelik, Körfez ve Darıca belediyelerinde araç satın alımıyla ilgili maddelere parti olarak destek verdiklerini, iş makinelerinin kiralanmadan çok satın alımının mantıklı olduğunu ifade etti.
CHP grubu olarak her türlü satın almanın yanında olduklarını söyledi.
Ayrıca Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt ve Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın Büyükşehir’in kiralayacağı iş makineleriyle ilgili tutumunu merak ettiğini söyledi.
Yani AK Partili ilçe belediye başkanları ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı siyaseten karşı karşıya getirmeye çalıştı.
Başkan Şener Söğüt de Başkan Muzaffer Bıyık da, Özgür Çelik’in konuyu manipüle ettiği minvalinde açıklama yaptı. Kimi durumlarda kiralamanın, kimi durumlarda satın almanın mantıklı olduğunu, Büyükşehir Belediyesi’nin de böyle yaptığına vurgu yaptı.
Kürsüye yüksek bir perdeden çıkan Özgür Çelik, verilen cevaplara yanıt verme gereği hissetmedi.
Tabi Özgür Çelik, ortaya hiçbir hesap kitap da koymadı.
Lafını söyledi, geçti. Cevapla da ilgilenmedi.
Dedim ki, CHP olmak ne kadar güzel!

BÜYÜKAKIN ŞOK ETTİ

Karamürsel Belediyesi’nin önündeki meydanın adının, Karamürselli Merih’in adının verilmesi yine meclisin gündemiydi. “Merih Demiral Meydanı” gündem maddesinde, Büyükşehir yetkililerinin meydanın adıyla ilgili Karamürsel Belediyesi’nden görüş almadığı ortaya çıktı.
Belki ilçenin herhangi bir yeri olsa, daha makul karşılayabiliriz.
Ancak meydanın belediye önünde olması nedeniyle, Karamürsel Belediyesi’ne nezaketen fikir sorulması şık olabilirdi.
Büyükşehir yine istediğini yapsın, mesele değil.
Büyükakın’ın şok ettiği konu ise, ilk olarak Karamürsel Belediyesi’nden görüş alınmamasının hatalı bir yaklaşım olduğu imajını oluşturdu jest ve mimikleriyle.
Ancak tam gündem maddesi oylanacakken, “Böylece Karamürsel Belediyesi’nin de görüşünü aldık, oylamaya geçelim” demesi meclistekileri hem şok etti, hem de güldürdü.
Tekrar ifade ediyorum; en başında Karamürsel Belediyesi’ne fikir sorulsaydı, çok daha şık olurdu.
Ki CHP’li Başkan Ahmet Çalık, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın 40. Altınkemer Yağlı Güreşlerinde dahi fotoğrafını asmaktan çekinmeyen ılımlı bir figür.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ ÇIKIŞI OLMADI

Meclisin sonunda Kandıra Akçakese’ye geldi.
Önce CHP’li Mehmet Ümit Küçükkaya söz aldı.
Küçükkaya konuşmasında tesisle ilgili önemli noktalara dikkat çekti.
Bu tesis kaç derece ile çalışacak? Hangi yöntemle kurutma yapılacak? Çıkan metan gazı ne olacak?
Atıktan türetilmiş yakıtın taşıma m maliyetlerinden bahsetti.
İZAYDAŞ’ta yapılan yanlışlara vurgu yaptı.
Çöp tesisi yapılacak diye ormanların zarar görmemesinden bahsetti.
Küçükkaya, doğru sorular sordu.
Ama gel gelelim Süleyman Şah Türbesi meselesi.
Küçükkaya’yı sevdiğimi söylememe gerek yok herhalde. Program arkadaşım, yıllardır tanıdığım bir isim.
Fakat Süleyman Şah Türbesi ile çöp suyu teşbihi, beni de ziyadesiyle rahatsız etti.
Bu nedenle Mehmet Ümit Küçükkaya’nın çöp tesisiyle ilgili ifadeleri sönük kaldı. Süleyman Şah açıklaması, bahsettiği detayları ezdi.

SİYASETE SİYASET


Devamında bir diğer CHP’li Nazım Gençtürk konuştu.
Gençtürk daha çok Alikahyalılar üzerinden siyaset üretti.
Yıllardır zulüm çekiyorlar dedi.
Bir tesis yapılırsa tekrar Alikahya’ya yeni çöp depolama lotları açılıp açılmayacağını sordu.
Alikahyalılar pislik soluyor, yeni tesis oldu bittiye getiriliyor dedi.
Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’e sataştı.
Ölmez de siyasete siyasetle karşılık vererek, “Biyokurutma tesisi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde tüm Kocaeli için yapılan bir tesistir. Bunun yükü Kandıra’ya kaldıysa biz 1300 yılından beri bu memleketin hasıyız. İzmit’in de yarısı Kandıralıdır. İzmit’ide kucaklarız. İzmit’in sorunlarını çözmek için de elimizden geleni yaparız. Eğer bugün Kocaeli’de bir atık bertarafı düşünülecekse bunu en çok İzmit dertlenmelidir. İzmit’ de bizimle hareket etmelidir. Bugüne kadar İzmit Belediyesi’nin kıymetli başkanını da yanımızda görmek isterdik” dedi.

BİR TANE ÇÖZÜM ÖNERİSİ OLMAZ MI?

Üzülerek söylemeliyim ki; CHP grubunu bu mecliste hiç ciddi bulmadım.
Bakın; mesele şudur:
Çöp tesisi sorunumuz var mı? Var.
Bu tesis bir yere yapılmak zorunda mı? Zorunda.
Alikahya’da zaten yıllardır bu tesis faaliyet gösteriyor mu? Gösteriyor.
CHP’lilerin tesisin işleyişiyle ilgili sorduğu sorular doğru mu? Doğru.
Peki, tüm vicdanlara sesleniyorum.
Bu kentte CHP’nin üç tane belediye başkanı, üç milletvekili, bir il başkanı, 12 ilçe başkanı ve onlarca meclis üyesi var mı? Var.
Ey sevgili muhalefet temsilcileri!
Bir tane mi çözüm öneriniz olmaz?
Hiç mi toplanıp, “Kentin böyle bir sorunu var. Bir ihtiyacı var. CHP olarak kente katkı koyacak bir çözüm önerisiyle vatandaşın karşısına çıkalım” demediniz?
Tamam Akçakese bence de olmasın.
Ama neresi olsun?
Bir tane bilimsel çalışmanız yok mu ey bu kenti yönetmeye talip insanlar?
Yahu hiçbir öneri yapmadıysanız, Kocaeli Akademik Odalar Birliği’nin olur verdiği yerlerden biri de mecliste söyleyemez miydiniz?
Tek bir yapıcı öneri söyleyemez miydiniz?
Söylemediniz.
Neden?
Gerekçelerden birini anlatayım:
Oy kaygısı, tepki kaygısı yaşıyorsunuz.
Sorun kentin sorunu olarak bakmıyorsunuz.
AK Partililer uğraşsın diyorsunuz ve öneri getirmekten, sorunu çözmekten kaçıyorsunuz.
CHP daha çok çöp tesisi krizinin çözümünü değil de, AK Partili kurmayların içine düştüğü kriz ortamından keyif alır bir haldeydi.

HÜRRİYET TAKTİĞİ

CHP’lilerin sığındığı bir diğer taktik ise “Hürriyet Taktiği”
Çünkü Büyükşehir Meclisinin Grup başkan vekili, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, sistemi çözdü.
Söyleyeceğin lafı söyle, siyasetini yap, haber merkezinden haberleri geç, gazetelere gönder, konuyu boğuntuya getir.
Sayın Hürriyet İzmit Belediyesi’nde uyguladığı bu taktiği şimdi de Büyükşehir Meclisinde oynuyor.
Meclis üyeleri konuştuğu gibi haberleri servis ettiriyor.
Gündem belirlediğini düşünüyor.
Çözüm önerileriyle ilgilenmiyor.
Sadece siyaset yapıyor.
CHP’liler bugün ne yazık ki yalnızca, “Mış” gibi göründü.
Bunları söylediğim için üzgünüm. Ama gerçek ne yazık ki bu.
Ve bende içimden dedim ki:
CHP olmak ne kadar güzel!

Büyükakın’ın o cümleleri

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, mecliste gündem olacak bir konuşma yaptı. Bazı eleştirilere de cevap verdi.
Örneğin, “12 ilçeye tesis yapılsın” fikrinin gerçeklikten çok uzak olduğuna vurgu yaptı.
Bunun mümkün olmadığını söyleyerek, “Tut ki öyle yaptık. Kandıra’da bu tesis nereye yapılacak? Bunu düşünmeden geçmeyin” diyerek, dillendirilen bu meselenin önünü tıkadı.

ÇED, ÇED, ÇED

Büyükakın özellikle tesisle ilgili tüm teknik detaylara herkesten çok daha hakim olduğunu ifade etti ve detay vermedi.
Cümlelerinden anladığımız kadarıyla bir sükunet ortamı oluşmasını istiyor.
ÇED sürecinin tamamlanmasını bekliyor. ÇED sürecindeki incelemelerin tüm kişilerin beyanlarından mühim olduğunun altını çizerek, işin ehil eller tarafından incelenme sürecinde beyan vermekten kaçınıyor.
İnsanların zarar görmesini isteyecek bu kentteki son kişi olacağına vurgu yapıyor.
Ve Büyükakın’ın konuşmasından net olarak şunu anladım: ÇED olumlu çıkarsa bu tesis Akçakese’ye yapılacak. Başkan bu konuda kararlı.

HER İLÇEYE LOT ALANI

Başkan Tahir Büyükakın’ın satır arasında söylediği çok önemli bir cümle var.
Alikahyalılar için müjde diyebiliriz ancak tüm ilçeler için tehlike.
İZAYDAŞ’ın çöp depolama alanı dolduğunu söyledi Büyükakın. Artık yeni bir lot İZAYDAŞ’a açılmayacak.
Büyükakın aynen şunu söyledi: “Evet bir bertaraf tesisi yaptığımızda Alikahya’daki lotlar kapatılacak. Eğer yeni arıtma tesisi yapılamazsa, şehrin farklı yerlerinde yeni lotlar yapılması gerekecek. Çünkü Alikahya’da lot yapmak gibi şansımız yok, yer kalmadı. İZAYDAŞ başka bir şeydir, tehlikeli atık yakma tesisidir. Bölgedeki kokunun sebebi çöp depolama alanıyla ilgilidir. Bu bügüne ait bir problem değildir.”
Yani bu demek oluyor ki; eğer tesis yapılmazsa belki de her ilçe için lot alanı belirlenecek.
Çöp kokusunu oluşturan ana merkezler olan depolama lotları, tüm ilçelere yayılabilir.
Bu şaka değil.
Eğer tesis bir yere yapılamazsa, 12 ilçede de lot alanı oluşturulmasına kimse itiraz edemez.

İNSANLAR KONUŞUR

Son olarak ise Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın’ın İZAYDAŞ’ı yapan Sefa Sirmen’le ilgili söyledikleri de önemliydi. Büyükakın, “Bakın İZAYDAŞ’tan önce İzmit’te düzenli bile değil, vahşi depolama yapılıyordu. Allah razı olsun Sefa beyden, İZAYDAŞ adımını attı. Hatta o dönem bizim siyasi geleneğimizden arkadaşlar da çıktı onu eleştirdi” dedi. Kayda değer bir siyasi nezaketti.
Kendisine yönelik istifa çağrılarına kırgın olmadığını söyledi ancak “Gizlendi, saklandı” gibi ifadeleri de hak etmediğine vurgu yaptı.
Ben özellikle tesisle ilgili sürecin aktarımı noktasında Başkan Büyükakın gibi düşünmüyorum.
Önceki yazılarımda da ifade ettim.
Süreçte Başkan Büyükakın’ın hala daha şeffaf olabileceğini, daha doyurucu bilgilerle bir süreç yönetimi yapabileceğine inanıyordum, hala da aynı yerdeyim.
Her ne kadar Büyükakın ÇED sürecinde işin uzmanlarının gerekli değerlendirmeleri yapacağını söylese de, bu gündem dinecek gibi değil.
İnsanlar konuşmaya, fikirlerini beyan etmeye, her şeye rağmen Başkan Büyükakın’dan çeşitli açıklamalar beklemeye devam edecek.