“Çocukların hayal gücü bütün yazarlarınkinden daha fazla”

Söyleşisini dinlemeye gelen çocukların ayağa kalkmalarını rica ederek başladığı konuşmasında çocukların hep sustuğunu ifade ederek, ”Yetişkinler konuşuyor, çocuklarımız susuyor. Evlerde anne babalar konuşuyor, çocuklar dinliyor. Okula gidiyorlar, orada da bir otorite var. Çocuklar dinliyor, öğretmenler anlatıyor. Ben çok karşıyım. İstiyorum ki bu söyleşide çocuklar konuşsun” dedi. “Ne konuşulur ki çocukla” algısında bir genel bakış açısı olduğunu belirten yazar Şermin Yaşar, ”Genelde çocuklara belli başlı, sıradan sorular sorulur.  Büyüyünce ne olacaksın, kaça gidiyorsun. Aslında öyle değil. Çocuklar çok şeyler konuşabilir. İşte bu söyleşide de çocukların yetişkinlere karşı nasıl konuşabileceğini göreceğiz”  diyerek çocuklardan gelen sorulara cevap verdi.

KİTAPTA KENDİNİ GÖRMEK İSTİYOR

Siz olsaydınız bir çocuğa ne sorardınız sorusuna cevap veren Yaşar, ”Öncelikle kendini tanıyor musun diye sorardım. Çünkü her şey kendini tanıma ile başlar’’ dedi. ‘’Yazmaya nasıl başladınız?’’ sorusuna ise ”Öğrenme ve anlatma diye bir derdim var. Meraklı biriyim. Merak edip öğrendiklerimi anlatmak için yazmak büyük bir nimet. Kitap yazma serüvenim bu şekilde başladı” sözleriyle cevap verdi. Çocukların anlaşılmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Yaşar, ”Anne babaların kitapta istediği kahramanlar çok muntazam ve yaramaz olmayan çocuklardan. Ama çocuklar böyle değil. Çocuk aslında kendini görmek istiyor kitapta. Çok uzak bir yerden bakarak çocuk kitabı yazamazsınız’’ ifadesini kullandı. Çocuklara, ”Olmak istediğim yaştasınız” diyen yazar Şermin Yaşar, ”Yazarların üstün bir hayal gücü olduğuna inanılır. Ama çocukların hayal gücü bütün yazarlarınkinden daha fazla. Müthiş bir gücünüz var, hayal edip yazıp okuyabiliyorsunuz. Sizler de hayal edip, her gün yazın. Yazabiliyorsanız siz de yazar olabilirsiniz” şeklinde konuştu.