Cumhur’da HÜDA PAR rahatsızlığı

AK Parti’nin HÜDA PAR ile seçim ittifakı kurma kararı, başından beri çok riskli bulunmuştu. Kanlı bir terör örgütü olarak kabul edilen Hizbullah ile organik bir bağı olduğu bilinen İslamcı ve Kürt milliyetçisi HÜDA PAR’la yapılacak bir ittifakın getirisi mi, götürüsü mü fazla olur tartışmaları yapılmıştı. Seçime artık günler kalmışken görüyoruz ki HÜDA PAR’ın varlığı Cumhur İttifakı’nın dengesini bozuyor.

İttifak üyesi BBP lideri Mustafa Destici’nin rahatsızlığını ifade eden çıkışları değil bahsettiğim, tabanda ciddi rahatsızlık olduğu görülüyor. Yıllardır “yerli ve milli” olmakla övünen ve rakiplerini HDP ile işbirliği yapmakla suçlayan seçmenin insicamı fena halde bozulmuş durumda. Seçmen günlük tartışmalarda kullandığı en önemli argümanı kaybetmiş gibi. “HDP” dedikleri anda “Sen HÜDA PAR’dan bahset” cevabını alıyorlar. “Nereden çıktı bu HÜDA PAR” diye hayıflandıkları çok belli.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da hiç yardımcı olmadı Cumhur İttifakı’na. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile açılışlara katılan Yapıcıoğlu, verdiği röportajlarda cesur sayılabilecek çıkışları ile dikkatleri üzerine topladı.

İslamcı ve Kürt aydınları vahşice katleden, Gaffar Okkan ile birlikte beş polis memurunu şehit eden Hizbullah’ı terör örgütü olarak kabul etmediğini söyleyen Yapıcıoğlu, federasyonun tartışılabileceğini, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilebileceğini, “Türk bayrağı” ifadesinin “Türkiye bayrağı” olarak değiştirilmesi gerektiğini savundu.

Cumhur İttifakı içinde, Destici’nin tepkisi dışında yüksek sesle dile getirilmese de, bu açıklamalar çok büyük rahatsızlık yarattı. Hatta kulislerde, AK Parti’nin Yapıcıoğlu’ndan daha fazla konuşmamasını istediği yönünde haberler yer aldı. Son olarak birkaç günlük bir rahatsızlık yaşayan Erdoğan’a “geçmiş olsun” ziyaretine Yapıcıoğlu’nun katılmadığı görüldü. Belki Erdoğan da Yapıcıoğlu ile birlikte görünmenin kendisine yaramadığını fark etti.

Bazı yorumcular, HÜDA PAR ile yapılan ittifakın oy beklentisi ile değil, seçim günü bölgede yaşanabilecek bir takım olaylara karşı bir sokak gücü olarak kullanılmak istenmesiyle gerçekleştirildiğini savunuyor. Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu da geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, son 10 günde bir takım işlere kalkışılacağını iddia etti. Bu iddialarla HÜDA PAR arasında bir ilişki var mı bilmiyoruz. Bu tür korkutucu senaryoları aklımızdan geçirmek bile istemiyoruz. Seçime sağ salim gidip son sözü seçmenin söylediği bir demokrasi bayramı yaşamayı diliyoruz.

Öte yandan 21 yıl önce iktidara gelirken, koalisyonların ülkeye zarar verdiğini savunan ve bunca yıldır koalisyon dönemlerini hatırlatarak seçmeninden tek başına iktidar için oy isteyen AK Parti, ilk kez bir seçime böyle çok parçalı bir halde gidiyor. Bugün yüzde 40 oyu olan bir parti, yüzde bir bile oyu olmayan partilerle ittifak kurmak zorunda kalıyor, onların adaylarına kendi listelerinde yer veriyor. Bu durum da seçmenin bu sistemi sorgulamasına neden oluyor.

Cumhur İttifakı artık bir koalisyon görüntüsü veriyor. Bu da AK Parti’nin rakiplerine karşı bir başka büyük silahı olan çok parçalı yapı eleştirisini anlamsız hale getiriyor. Çok açık ki, iki taraf da seçilmesi halinde ülkeyi bir koalisyonla yönetecek. Cumhur’un istikrar vaadi havada kalmış oldu.