Deprem, tatbikat, kaos, imar affı ve siyaset
Türkiye, her geçen gün doğal olup olmadığıyla ilgili soru işaretleri ortaya atılan büyük bir afetle karşı karşıya kaldı.
Türkiye, her geçen gün doğal olup olmadığıyla ilgili soru işaretleri ortaya atılan büyük bir afetle karşı karşıya kaldı.
ABD’nin 2002 Millenium Challenge (Binyılın Meydan Okuması) tatbikatında işlenen senaryonun bugünlerde iyice popülerleştiğini görüyoruz.
ABD menşeili bir şirketi depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde yerin 6 bin metre altında bir petrol arama kuyusunun olduğu iddiası ve depremin 7 km derinde meydana gelmesi, depremin ardından önümüze sürekli olarak düşen, yıllar önce ABD’de denenmiş yapay deprem oluşturmak için deprem bombalarının kullanıldığı videolar, gerek bir anda apar topar elçiliklerin kapanması, durduk yere gelen bir boğaza demirleyen Amerikan savaş gemisi, depremin hemen ardından nükleer enerji sınıfında olan USS George H.W. Bush gemisinin apar topar Akdeniz açıklarına gönderilmesi, çok büyük bir acıyla uğraşan Türkiye’de sürekli olarak pompalanan dezenfermasyonla kaosun tetiklenmeye çalışılması, Türkiye’deki çeşitli etnik topluluklarını birbirine karşı düşmanlaştırma gibi birçok örneği yukarıda ifade ettiğimiz Binyılın Meydan Okuması tatbikatı ile ilişkilendirebiliriz.
Merak edenler meşhur tatbikatın içeriğini internetteki açık kaynaklardan araştırabilirler.
Öyle bir deprem yaşadık ki; yıkıcı etkisinin ne kadar büyük olduğunun tam da farkında değiliz gibi.
Bunca acıyla, enkazla, parçalanmış hayatlarla uğraşırken, görüntülere içimiz kan ağlarken, ayrı ayrı bir sürü gündemle eş zamanlı olarak meşgulüz.
İnsanlar cansiperane enkazdan canlı çıkarmaya çalışırken, yok ona yardım yapılmış, bu şuna şöyle demiş, yok hiçbir yerde devlet yokmuş gibi anlık toparlanma sürecine hiçbir katkısı olmayan gündemlerle sürekli beynimiz bulandırılıyor.
Bazen ne düşüneceğimizi, ne konuşacağımızı bilemiyoruz.
Tabi bu deprem ülkemizdeki yapılarla ilgili korkularımızı en üst seviyeye çıkardı.
Şimdi İmar Affı konusuna geçiş yapalım.
İmar Affı bir ihtiyaçtı, vatandaşın evini yıkamıyordun, ama tapu sorununu da çözmek zorundaydın.
Ve çözdün.
Peki nasıl? İşte asıl mesele burada başlıyor.
Net bir şekilde uygulanan imar affıyla ilgili fikrimi beyan edeyim: Eğer betonarme, risk teşkil eden yapılarda binayla ilgili hiçbir fizibilite çalışması yapılmadan belediyesiyle, bakanlığıyla, müteahhidiyle, göz yumanıyla, sadece vatandaşın eline bir tapu kağıdı verdiysen, yasa kapsamına giren ve yıkılan binalardaki kan, sorumluların eline sıçramış demektir.
Son birkaç gündür de şiddetli bir şekilde CHP kanadı; imar affı üzerinden hükümete yükleniyor.
Peki CHP imar affına karşı mıydı? Ya da ne kadar karşıydı?
Yine açık kaynaklardan gördüğümüz ve Twitter’da bir sürü hesaptan paylaşıldığı gibi;
İmar barışı yasasına CHP’li Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak, İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, İzmir Milletvekili Musa Çam, Samsun Milletvekili Hayati Tekin ve Tokat Milletvekili Kadim Durmaz neden imza vermiş?
Bu detay hayli dikkat çekici.
Şimdi yakın tarihe dönelim.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici imzasıyla İmar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi halihazırda Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda bekliyor.
Teklifin özetinde, “Teklif ile ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla Yapı Kayıt Belgesi başvuruları için daha önce belirlenmiş sürelerin uzatılması ve daha önce bu sürelerden kaynaklı belgeleri iptal edilenler hakkında tesis edilen idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesi amaçlanmaktadır” deniyor.
11 Ekim 2022’de verilen bu kanun teklifi zannediyorum ki yaşanan felaketin ardından geri çekilececektir. Çekilmelidir de.
Yine CHP kanadından konuyla ilgili ilginç bir gelişme daha yaşanmış.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, imar barışıyla ilgili bir teklif veriyor.
Teklifin verildiği tarih 4 Ocak 2023.
Teklif özetinde, “Teklif ile, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılar için yapı kayıt belgesi başvuru süresi ile kayıt bedeli ödeme süresinin uzatılması ve daha önce bu süre kayıtlarına aykırılık nedeniyle belgeleri iptal edilen tesis edilen idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesi öngörülmektedir” deniyor.
Ancak CHP’li vekil Çetin Arık bu kanun teklifini geri almış.
Depremden sonra mı önce mi geri çekti bunu bilemiyorum.
Bunları da söylemde ve eylemde ortaya çıkan iki farklılığı gösterebilmek adına anlattım.
Çok büyük bir afet, çok büyük bir felaket yaşadık.
85 Milyon olarak öncelikle yaralarımızı sarmaya odaklanmamız lazım.
Sahadaki insanları demoralize etmememiz lazım.
Dezenfermasyon yapmamamız lazım.
Deprem üzerinden siyaset devşirip, toplumun sinir uçlarıyla oynanamamız lazım.
Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, Arabı, Suriyeliyi, Afganlıyı birbirbirine düşürmeye yönelik hareketlerden, söylemlerden uzak durmamız lazım.
Suçlunun cezasını vatandaşa değil, yetkilisine bırakmamız lazım.
Şu kaotik ortamdan bir çıkalım.
İnsanlar hala hayatlarıyla uğraşıyor afet bölgesinde.
O canlara odaklanalım, bunca depremzedeyi nereye yerleştireceğiz, ihtiyaçlarını karşılamak için neler yapabilirz bunları düşünelim.
Ve sonra konuşulması gerekenleri, hataları, yanlışları hep birlikte ve daha gür bir şekilde değerlendirelim ve artık lütfen ama lütfen ders çıkaralım!
Yazıyı Kocaeli Üniversitesinin ve kentin önemli isimlerinden, Prof. Dr. Cüneyd Özkürkçügil’in geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan paylaştığı bir gönderiyle bitiriyorum.
“YENİ FAY HATTI!
Acılı günlerimizde bilim insanları Tv'lerde fay hatlarını anlatıyorlar.
En büyük fay hattı olan 'Toplumsal Fay Hattı' çok enerji topladı.
Kırılırsa çıkan enerji çok korkutucu olacak gibi
Önerim, bu fay hattı ile ilgili olarak sosyologlar konuşmalı...”
YAZIYA EK
CHP'de görevli üst düzey bir yönetici yazı yayına girdikten sonra yukarıda evet oyu vermiş milletvekilleriyle ilgili bir bilgilendirme yaptı:
“Torba kanun içerisinde İmar Affı yasasının yanı sıra başka yasalar da olabiliyor. Elektronik oylama olduğu için siz vatandaşın lehine başka bir kanun için ‘evet’ demişseniz bu evet diğer yasalara onay vermiş gözüküyorsunuz. İmar Barışında evet oyu vermiş gözüken CHP'li vekillerin durumu bu şekildedir.”