Diyanet, provokasyon ve Sudan’da çatışmalar

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu “Kucaklaşmamız lazım, helalleşmemiz lazım” dedikçe saldırıya uğruyor. Dün Adıyaman’da mezar başında ellerini açıp dua ederken sözlü saldırıya uğradı, türbe ziyaretinde yuhalandı, türbede istenmediği söylendi. Konvoyundaki bir araca da AK Partili grup tekmelerle saldırdı.

Mezarlıkta kendisine “Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?” diye sözlü tacizde bulunan vatandaş hakkında Kılıçdaroğlu “Mezarlıkta acılı insan her şeyi söyleyebilir, yapabilir; acısına vermek gerekir. Lütfen o insanımızı da ifşa edecek şeyler yapılmasın, özellikle sosyal medyada sorumlu davranalım. Benim hakkım varsa ben helal ettim” dedi.

Mezarlık provokasyonu sırasında yanında olan bir gazeteci, sözlü saldırıya uğrayan Kılıçdaroğlu’nun gözlerinin dolduğunu aktardı. Hatta onu öyle görünce kendisinin de gözleri dolmuş. Her şeyi bir yana bıraktım, 75 yaşındaki bir insanı ağlatmak hangi dine, hangi vicdana sığar?
*Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Sultanahmet Camii’ni miting alanına çevirdi. Cami cemaatinden ““Muhalefet Diyanet’i kaldıracakmış, bunları 14 Mayıs’ta siyasi mevta haline getireceğiz” diyerek oy istedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, CHP tarafından kurulmuş bir yapıdır. İslamcılar uzun yıllar boyunca Diyanet’i “devletin dini hayatı kontrol etmek ve yönlendirmek için kurduğu siyasi bir kurum” olarak gördüler. AK Parti’nin TBMM Başkanı Bülent Arınç, 2006 yılında televizyonda katıldığı bir programda aynen şunları söylemişti: “Gerçek laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı da olmaz, olmamalı. Türkiye’de aslında Diyanet’in varlığı tartışılmalıdır. Gerekirse bu kurum kaldırılmalıdır. İmamların maaşlarının verilmesine kadar din hizmetleri vakıflar eliyle yürütülmelidir.”

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve eski vekil Mehmet Metiner de Zirve dergisinde kaleme aldıkları bir yazıda “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kademeli olarak ilga edilmesi, devletin televizyonlardaki inanç programlara son vermesi ve okullarda dini eğitim vermekten vazgeçmesi gerekir. Bunun yanında ne yapılması gerekir; Camiler ve vakıflar serbest bırakılmalı. Dini hizmetler sivil topluma bırakılmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Bunlar sadece birkaç örnek. İslam entelijansiyası ben bildim bileli Diyanet’e karşı olmuştur.

Şimdi CHP’nin, CHP tarafından “kötü niyetle” kurulmuş bir kurumu kapatacağını iddia ediyorlar. Bu sırada ne değişti acaba? Kılıçdaroğlu dindarlarla kucaklaşmaya, helalleşmeye kalkınca mı Diyanet’i kapatmaya karar verdi?

Yapılmak istenen şey çok açık: Toplumu dindarlar ve dinsizler diye ikiye bölerek seçimi kazanmak. “Küffar” kazanmasın sloganı ile oy toplamaya çalışıyorlar.

Bu sırada meydana gelen provokasyonlara da ses çıkarmayarak bir tür üstü kapalı onay veriliyor. Amaç toplumun gözünde Kılıçdaroğlu’nu “dinsizlerin adayı” olarak göstermek. Seçim yaklaştıkça tehlikeli sulara giriliyor. 15 Mayıs’a sağ salim çıkmak için dua etmeye başlayacağız galiba. O sularda hep beraber boğuluruz çünkü.

Bakınız Sudan’da çatışmalar iç savaşa doğru yol alıyor. Tunus’ta muhalefet partisi Nahda’nın lideri 81 yaşındaki Raşid Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said’i eleştirdiği için tutuklandı. Böylece ülkede Arap Baharı ile başlayan demokrasi mücadelesi tamamen boğulmuş oldu. İslam coğrafyasında değişen bir şey yok. Kavga, savaş, kan, gözyaşı, zulüm, acı feryatlar ve yoksulluk…

Bu rejimlerin tek bir amacı var, millete ait zenginliği gasp etmek. Kendileri lüks ve debdebe içinde yaşarken yoksul halkları komplo teorileri ile uyutuyorlar. Dünyanın ülkelerini bölmeye, parçalamaya çalıştığı yalanlarıyla masum insanları kandırıyorlar. Kendi çocukları saraylarda yaşar, yatlarda, özel uçaklarda fink atarken Müslümanın çocukları birbirinin kanını akıtıyor.

Biz böyle bir ülke olmayacağız. Ya da olacak mıyız? İşte buna karar verme zamanıdır.

Türkiye Cumhuriyeti, İslam dünyası içinde demokrasiyi yaşatabilmiş tek ülkedir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında önümüzde iki seçenek bulunuyor: Ya bu demokrasiyi güçlendireceğiz, ya da İslam dünyasında bir zamanlar demokrasiye sahip olmuş son ülke olacağız.