Ekonomide iyimserlik havası gerçekçi mi?
Ekonomi cephesinde son günlerde yaşanan gelişmeler, muhalif ekonomi çevrelerinde iki farklı tepkiye neden oldu.
Bunlardan ilki, yıllardır “rasyonelleşme” ve “liyakat” vurgusunda bulunan ekonomistlerden gelen olumlu tepkiler. Önceki gün teknik olarak başarılı bir sunum gerçekleştiren Merkez Bankası Başkanı H. Gaye Erkan’ın gerçekçi bir enflasyon tahmininde bulunmasının ardından umutlanan bu çevreler, dün de Merkez Bankası başkan yardımcılıklarına liyakatli isimlerin atanmasıyla son derece olumlu tepkiler verdiler.
Bazılarıysa tüm bu değişimlerin döviz ihtiyacı nedeniyle yabancı sermayeye güven vermeye yönelik vitrin değişiklikleri olduğunu savunarak iyimserleri hayalci buluyor.
Böyle düşünmekte haksızlar mı? Bence değiller. Birincisi iktidarın ekonomide ilk rasyonelleşme girişimi değil bu. Berat Albayrak’ın ardından da Lütfü Elvan Hazine ve Maliye Bakanlığına, Naci Ağbal MB Başkanlığına getirilmişti. Faiz artıran Ağbal’ın ömrü kaç ay olmuştu? Hatırlamayanlar için 4,5 ay diye hatırlatalım. Elvan’ın “affını istemesi” ne kadar sürmüştü? Bir yıl mı?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğinden beri beş MB Başkanı değişti. 1931-2016 yılları arasında 21 başkan görev yaparken, 2018-2023 arasında 5 farklı başkan denendi. Her yıla bir Merkez Bankası Başkanı!
Yeni ekonomi yönetiminin ömrü belli değilken ne kadar iyimser olunabilir? İlk soru bu.
Gaye Hanım’a piyasalar tarafından açılan kredinin en önemli nedeni açıkladığı enflasyon tahmininin gerçekçi olması. Yani yalan söylememesi! Seçimlerden önce Şahap Kavcıoğlu tarafından yüzde 22 olarak açıklanan yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58 gibi gerçeğe uygun bir rakamla revize etti. Merkez Bankası Başkanı’nın doğruyu söylemesi büyük bir sevinçle karşılandı!
Gelelim şu enflasyonla mücadele meselesine. Enflasyona karşı MB’nin elindeki en büyük silah faiz iken Gaye Hanım piyasaların beklentilerini bugüne kadar gerçekleştirmiş değil ve gerçekleştirmeyeceğini de aslında satır aralarında söylüyor. Faiz silahını neden kullan(a)madığı da hepimizin malumu değil mi? Yani tamamen bağımsız olması gereken MB, halen iktidarın kontrolü altındayken nasıl iyimser beklentiler içerisine girilebilir? Bağımsız olmayan bir Merkez Bankası’nın başına isterseniz Nobel ödüllü iktisatçı getirin, millete ne faydası olacak?
Gaye Hanım nasıl mücadele edecekmiş enflasyonla? Döviz kuruna çok fazla etki edemeyeceğini söylüyor. Önceki yönetim döviz rezervlerini erittiği için elinde böyle bir enstrüman da kalmamış durumda. Yıllardır süregelen çarpık tarım politikası nedeniyle artan gıda enflasyonu için de bir reçetesi olmadığını itiraf ediyor.
Elinde ne kalıyor? Talebi kısmak. Halkı yoksullaştırarak enflasyonla mücadele edecekler. Biz satın alamaz hale gelince enflasyon doğal olarak düşecek! Ama önümüzde yerel seçim var...
MB’nin enflasyona karşı alması gereken bazı tedbirleri erteleyeceği anlaşılıyor. Enflasyonla ilgili 2023, 2024, 2025 tahminlerine bakıldığında asıl sıkı tedbirlerin seçim sonrasına saklandığı görülüyor. Yani bizi bir kez daha şişirilmiş seçim ekonomisi bekliyor. Gaye Erkan da bağımsız bir kurum olması gereken Merkez Bankası Başkanı olarak hükümetin seçime yönelik ihtiyaçlarına uygun pozisyon almış görünüyor.
Gelelim başkan yardımcıları atamasına. Öncekiler neden görevden alındı, yeni isimler nasıl seçildi? Mesela eski MB Başkanı Kavcıoğlu başarılı idiyse neden görevden alındı? Başarısız idiyse neden BDDK Başkanlığına getirildi? Bu atama işleri karışık yani. Akıl sır ermiyor. O yüzden kim geldi, kim gitti meselesine çok takılmamak gerekiyor.
Mesela başkan yardımcılığına atanan Hatice Karahan uzun zamandır Beştepe’de Cumhurbaşkanı’nın ekonomi danışmanı olarak görev yapıyordu. Cumhurbaşkanı, ekonomi ile ilgili kararlarında ondan görüş alıyordu ise ekonominin içinde bulunduğu durumdan Hatice Hanım da sorumlu sayılmaz mı? Şimdi MB Başkan yardımcılığına atanması hangi anlama geliyor?
Bilemiyorum, iyimser olmak için ortada çok fazla belirsizlik olduğu gibi, iyimserliği zorlaştıran çok açık gerçekler de önümüzde duruyor. Umalım ki iyimserler haklı çıkar, Türkiye bu enflasyon canavarından kurtulur.