Enkazlar
...
"Gide gide bir söğüde dayandım" türküsünü bilir misiniz?
Benim için baba çınar, anam ise bir sögüt ağacıdır. Babamı pandemide kaybettim Allah rahmet eylesin. Bir anam kaldı.
Neden söğüt;
Söğüt ağacının bir haşmeti vardır. O sıcak yaz günlerinde altına oturduğunuz vakit o serinliği hisseder, yapraklarından çıkan hışırtının ne kadar ruhunuzu dinlendirdiğini anlarsınız. İşte anam benim için tam bir söğüt ağacıdır. Ömrünü bizi serinletmeye ve ruhumuza ilaç olmaya adamıştır.
O sabah memlekete vardığım vakit ben söğüt ağacımı aradım ama bulamadım ulaşamıyorduk. Evin yanına giderken yıkılmış enkazlar ve sağa sola koşturan insanlarla karşılaştık. Manzara hiç iç açıcı değildi. Büyüdüğüm sokaktaki apartmanların tamamı yıkılmıştı. Nihayet eve ulaştık ağır hasar almıştı, bir süre sonra anama ve kız kardeşime ulaştık o panikle nereye gideceklerini bilememiş ve komşularla araçlarda sabahlamışlar.
O korku, bana sarılışı, ağlayışı yine ömrümün sonuna kadar taşıyacağım bir yük olacaktı sırtımda.
Bir an önce bir şeyler yapmalıydık.
İnsanlar enkaz altındaydı. Dışarda kalanların ise suya, ekmeğe, giyeceğe, barınmaya acil ihtiyaçları vardı.
Ailemin güvenliğini sağladıktan sonra, Onlara getirdiğim bir miktar gıdayı ve battaniyeleri verip şimdilik araçlarda konak ettik.
Panik anlarını unutup mantıklı kararlar verip bir şekilde enkaz altındaki insanlarımıza yardım etmemiz gerekiyordu.
İskenderun'a hareket ettik ve ucundan her tuttuğumuz enkazın altına girdik…
Bu arada isimlerini sayamayacağım bir sürü arkadaşımdan destek mesajı ve telefonlar yağmur gibi yağıyordu sanki…
Hilti sesleri, iş makinesi sesleri, insanların çaresizliği hangi birini anlatsam boş kalır…
Tüm gün boyunca enkazda çalıştık. Sağ çıkanlar oluyordu elbet ama peşpeşe çıkan özellikle vefat etmiş çocukları gördükçe.
Çarpık yapılaşmaya sebep olan, yaşlı bir kadını süslercesine binaları süsleyip insanlara peşkeş çeken müteaahitlere ve onlara izin verip bu insanların ölümüne sabep olanlara öfkem kinim gitgide arttı.
Öyle ki! İskenderun o kadar güzel bir ilçedir ki!
Yaklaşık yarısı yerle bir olmuştu…
Tam bir kaos, tam bir kargaşa ve yine çaresizlik...