Ford İşçi Bülteni’ni aslında kim yönetiyor? İlk kez kendilerini anlattılar

Türkiye çok uzun süreli bir ekonomik krizin içinde. Öyle ki insanlar neredeyse krizin başladığı tarihi unuttu. İşçi sınıfı bu krizden en çok etkilenen kitlelerin başında geliyor, devletin tercihi ise çok açık. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bunu açıklamaktan geri kalmamıştı, “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.”

KOÇ İMPARATORLUĞU

Koç Holding Türkiye’nin en güçlü sermayesi, üstelik son 20 yılda gruplarına Tüpraş’ı da dahil ettiler. Bankalar, oteller, dev fabrika ve türlü işletmeleri; binlerce işçi ve sermayesiyle adeta dev bir makine, bir bakıma kendine bir ülke sayabiliriz. Kocaeli’de Gölcük ve Yeniköy Ford Otosan fabrikasıyla yine binlerce işçiyi istihdam ediliyor. Lakin burada diğer fabrikalarda olmayan başka bir şey ortaya çıktı, bir işçi bülteni.

FORD’U BİLE HAREKETE GEÇİRDİLER

Öyle bir bülten ki, beyaz yaka ve şefler gizli gizli burayı takip ediyor. Herkes kim olduklarını merak ediyor, haklarında isim ve soy ad araştırılması yaptırıldığını biliyorum. Hatta onların yaptığı bir haberden sonra Ford Otosan kendini basına anlatma konusunda atağa geçti, gazetelere bir dizi ziyaret gerçekleştirdi... Ford İşçi Bülteni’nin işçileri sorularımızı yanıtladı, işte o sorular ve cevapları!

İLK KEZ KENDİLERİNİ ANLATTILAR

Öncelikle siz kimsiniz? İsminiz ya da soyadınız bize lazım değil fakat işçi misiniz? Kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?

Evet işçiyiz. Ford'un farklı bölümlerin de çalışıp bir şekilde yolu çakışmış bir grup işçiyiz. Çeşitli yıllarda çalışmaya başladık.

Ford İşçi Bülteni’ni açma fikri nasıl ortaya çıktı? Neden böyle bir bültene ihtiyaç var?

Bu fikir normal bir çay masasında fabrikaya dair sohbet ederken ortaya çıktı. O dönem de gerek ekonomik gerek kazanılmış haklarımıza olsun bir çok sorunumuz vardı. Masada sohbet esnasında böyle bir fikir atıldı ve neden olmasın dedik. Biz burada sorunlarımıza hep beraber çözüm aramaya bulmaya çalışalım dedik. Burada birlik olursak işimize yarar diye düşündük. Sendikanın ve genel anlamda sendikaların isteklerimize, şikayetlerimize tam anlamıyla cevap verememesi, işçilerin de bunun bilincinde olması Bülten’in bu kadar bilinmesinde ve konuşulmasında etkili oldu diye düşünüyoruz. İnsanlar sayfamıza bu kadar sık şikayet, istek gönderiyorsa demek ki sendika bir noktada yetersiz kalıyor diye düşünüyoruz.

Ford İşçi Bülteni’nin yarattığı etki hakkında ne düşünüyorsunuz?

Fabrika içinde çok iyi bir etki yarattı. Neredeyse her işçinin bildiği bir durum var. Bu etki istediğimiz bir etkiydi. Beyaz yaka da takip ediyor amirler de ediyor bunları da görüyoruz. Çok geniş bir yelpaze var gizli gizli takip ettikleri gibi kim olduğumuzu da arıyorlar bunu da biliyoruz.

İşçi sınıfın içinde olduğu durumu biraz değerlendirir misiniz?

⁠İşçi sınıfı iyi bir durumda değil. Kazanılmış bir çok hakkımız tehdit altında. Örneğin kıdem tazminatı bunlardan biri. Ayrıca çok fazla vergi veriyoruz ve bunun karşısında birlik olmalıyız. Artık hepimizin elini taşın altına koyması gerek birilerinden bir şey bekliyoruz sürekli ve bu bize kazandırmıyor. Sayfada da çok açık gördük ne zaman hep beraber bir şey yapsak o zaman kazanıyoruz.

Ford İşçi Bülteni’nin ifşa olmakla ilgili bir sorunu var mı? Bir şey kaybeder mi kimliği ortaya çıksa?

⁠

Elbette ifşa olmak istemeyiz daha yolun başındayız. Burada çok daha güzel işler yapabiliriz haklarımızı savunup hayatımızı iyileştirebiliriz. Kaybedeceğimiz tek şey de bu olur onun dışında bir kaygı taşımıyoruz. Tabi aramızda borcu vs olan arkadaşlarımız da var maddi olarak da kayıplarımız olur ancak ilk derdimiz bu olmaz.

Ford İşçi Bülteni’nin kaynağı doğrudan işçiler mi? İşçilerden çok mesaj alıyor musunuz?

⁠Kaynağımız doğrudan işçiler. Biz de zaten işçiyiz çoğu şeyden haberimiz oluyor ama her bölümün en ince ayrıntısına kadar gelen bilgiler ve mesajlar var. Zaten çoğu zaman sizden gelenler kısmını çok kullanıyoruz. Çünkü orayı bir kürsü haline getirmeye çalışıyoruz.

Basının size duyduğu ilgi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Basının başta böyle bir ilgisi yoktu ancak sonrasında işçilerin ilgisinin artmasıyla basının da ilgisi arttı. Bu elbette çok güzel bir durum. Sesimizin daha çok duyulmasına ve yayılmasına destek oluyor çoğu zaman. Buradan basın emekçilerine de teşekkür etmiş olalım...

Hamiş: Röportaj sosyal medyada gerçekleştirildi.

*1848 yılında yayınla Marx ve Engels’in yayınladığı Komünist Manifesto şöyle başlar, “Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor - Komünizm hayaleti.”