Futbol nereye gidiyor?

Fransa futbolunun en önemli kulüplerinden biri olan Bordeaux kapandı ve tüm lisanslı futbolcuları serbest kaldı.

Bir çok kulüp Bölgesel Amatör Lig’den çekiliyor.

Transferlerde astronomik paralar ödeniyor.

Artık BAL’da takım kurmak nerdeyse imkansız.

Böyle devam ederse bir çok oyuncu açıkta kalacak.

Ekonomik olarak futbol eskisi gibi olmayacak.

Bu işi geçim kaynağı olarak yapanlar “B” planı mutlaka üretmek zorunda.

Genç futbolcular için de yüksek fiyatlar istiyor diye kulüpler şikayet ediyor.

Hayat pahalı olduğu için herkes kendi tarafından “Haklı”

Burada iş futbolculara, kulüplere ve yöneticilere düşüyor.

İdealist antrenörler korkmadan yetenekli gençlerle takım kurup başarının sadece parayla olmayacağını herkese göstermeli.

2 ve 3. liglerde durum amatörden çok farklı değil.

NEVZAT BAYRAM KARDEŞİME HAYIRLI OLSUN

En yakın örnek Belediye Derincespor…

Sezonun başlamasına 1 ay kaldı ve hala ortada ne futbolcu, ne antrenör ne de yönetim var.

Erdem kardeşim kulübü Nevzat Bayram kardeşimizin aldığını yazdı.

Hepimiz için hayırlısı neyse o olsun…

Kocaelispor dışında profesyonel liglerde olan tek takımımız olan Derince’nin alt yapıdan futbolcu yetiştirip kendi değerleriyle başarı kazanması şart.

Yetiştirmeden ve satmadan futbol kulüplerin ayakta tutma şansın yok.

Bol keseden dağıtılan paraların devri bitti.

Siz bakmayın 3-5 kulübün yaptığı harcamalara… Ülkede canı çıkmak üzere olan o kadar çok kulüp var ki…

Başkanlar seçildiği gibi “Şampiyon olacağız” nidaları atmak yerine sistem kurmalı ve yapı bu şekilde ayakta kalmalı.

Şampiyonlar Ligi’nde Dortmund, PSG’yi eledi, finalde dünyanın en pahalı takımı Real Madrid’i ilk 45 dakikada çok yordu.

Aynı kulüp, Kopenhag, Galatasaray, Manchester United gibi ciddi kulüpleri saf dışı bıraktı.

Güzel bir örnekten devam edeyim…

2. Lig’deki Somaspor…

BAL’dan bulduğu futbolcularla, çok az bütçeyle Play-Off kovaladı.

AİLE FAKTÖRÜ

Alt yapılarda şahit oluyoruz…

Aileler artık çocukları biraz büyüyünce, ek gelir olsun, aileye katkı sağlasın diye iş bulup çalışmasını istiyor. Bir çok çocuk ve genç çalışıyor ve yeni nesilde biraz yeteneği olan zannediyor ki “Futbolcu oldum”

Bu iş o kadar kolay değil…

Bireysel anlamda hem fiziksel hem de mental anlamda gelişmemiz lazım.

Babalar oğullarını Ferdi, Barış, Arda, Messi, Ronaldo olarak görmek yerine bu yıldızların nasıl çalıştıklarını oğullarına aktarmalı.

Futbol çok keyifli bir meslek ama bir o kadar da meşakkat gerektiren bir spor dalı.

Bir sporcu her geçen gün yenilenen antrenman tekniklerinin mutlaka profesyonel bir antrenörden almalı.

Sadece bedenen değil ahlaken de gelişmeli.

Saha içi ve saha dışı tüm paydaşların bu oyunun birleştirici gücünü doğru kullanıp kaos ve kavgadan uzak, ailece gidilecek bir etkinlik haline getirirsek işte o zaman futbol kazanır, babalar anneler evlatlarını bu işe daha bir iştahla yönlendirir.

HAKAN YAĞCIOĞLU VE ERDOĞAN ARIKAN

Erdem Övüç kardeşimin Yeşil Siyah programı gerçekten çok önemli.

Gündeme dair tüm konular açık ve ne bir şekilde konuşuluyor.

Ben de kendimi programda çok rahat hissediyorum her programda da ayrı bir keyif alıyorum.

Son programın konuğu benim çocukluğumu bilen Kocaeli Gazetesi Spor Müdürü Hakan Yağcıoğlu’ydu.

Yaklaşık 3.5 saat süren program nasıl başladı nasıl bitti anlamadım.

Hakan ağabeye bir kez daha hayran kaldım ve anlattıklarından daha da bilgilendim.

TRT Spor Spikeri Erdoğan Arıkan telefonla bağlandı.

Her şeyi o kadar muazzam aktardı ki “İşte deneyim bu” dedik.

Tekrarı duruyor. Kesinlikle izlemenizi öneririm.

Arda Musaoğlu, Ömer Faruk Güler, zaman zaman Umut, Ömer Çelik, Mert Cengiz kardeşlerimizle birlikte birbirinden güzel programlara imza atılıyor.

Bir kez daha Hakan müdürüme teşekkür ediyorum.