Gözyaşları

Dr. Hikmet Erbıyık

Dr. Hikmet Erbıyık

Tüm Yazıları

İnsan hayatı boyunca türlü sınamalardan geçer. Hayat neredeyse bir imtihanlar bütünüdür. Bu yüzden mi bilinmez, çocuğun dünyaya ilk mesajı ağlamadır, çığlıktır. Doğarken çocuk ağlar, ölürken de ardından kalanlar…Hayat iki gözyaşı arasında geçer desek sanırım çok ileri gitmiş olmayız. (1)

Dr Yusuf Özertürk (Sivasi-Üstad Göz Mütehassısı) bir denemesinde aşağıdaki hakikatleri serd eder: *Göz yaşı kalbin dilidir.

*Göz yaşı, dilin anlatmaktan aciz kaldığı mânâyı ifade eder.

*Göz yaşı, dilin artık naçar kalıp sustuğu yerde, konuşur.

*Göz yaşı, gözden akar, ama kalpten çıkar.

*Göze değil, Gönül'e nazar et !

*Ağlayan Göz değil, hakikâtte Gönüldür.

*Gönül ağlamıyorsa, Gözden dökülenler Riyâ 'nın kirleridir.

*Suyu akıtan çeşme, altından da olsa, kaynak kirli ise, kimse ondan içmez.

*Tevbe-i Nâsûh (samimi pişmanlıkla) ile akıtılan iki damla göz yaşının yerini, kitap dolusu sözler tutamaz.

*İhlâs; Yapılan ibâdetleri ve sâlih amelleri (iyi ve faydalı işleri) hiçbir karşılık ve menfeat beklemeden, sadece ve yalnızca Allah'ın emri olduğundan dolayı ve O'nun rızası için yapmaktır.

*Riyâ'dan(İnsanlara gösteriş için yapmak, iki yüzlülük), süm'a'dan (insanlar duysun,işitsin diye) uzak durmak gerekir.

*Yalnızca Allah'a kulluk etmek, O'ndan başkasına yalvarmamak İhlâsın nişânesidir.

*Şirke girme ! İhlâsı ağlatma !

* İhlâsın ağlaması,

Dilin yalvarmasından daha iyidir. (2)

(1): ‘İki Gözyaşı Arasında’, Mahmut Kaplan, Açıkdeniz Dergisi, Temmuz 2023 sayısı, sayfa 60.

(2): İHLÂSIN AĞLAMASI, Prof. Dr.Yusuf Özertürk - 10.04.2021

Gözyaşları hakkında duygu ve düşüncelerimizi biz de aşağıdaki şiirle ifadeye gayret ettik:

GÖZ YAŞI KALBİN DİLİ

Değişir halden hâle ömrümüzün ahvâli

Kişi gâhi şâd olur gâhi tadar melâli

Hasret dolu gönülde çokça bir hüzün hâli

Avutur göz yaşları bekliyorken visâli..

Göz yaşı elemlerin sessizce izhâr’ıdır

Pek de ifşa olmayan gönüller esrâr’ıdır..

Yaralı gönüllerin müşfik şifa-kâr’ıdır

Ruha serinlik veren bir hayat pınarıdır..

Doğarken çocuk ağlar ölümdeyse kalanlar

Gözyaşları arası geçip giden hayat var

Akıp geçen nehirde coşup taşan dalgalar

Kayd olur bir deftere yaşanan hatıralar!

Seyr ederken cihanı meftun olur güzele

Ağlar biçare gönül aşk-ı mecâzi ile

Gönüller işbâ için bir gülistan nâfile

Aşk-ı hakiki girsin ‘hak’ arayan şu dil’e..

Göz değil de ağlayan hakikât te gönüldür

Hüzün gönlü karartan ufku kaplayan tüldür

İmanlı sinelerde açan binlerce gül’dür

Ya Rab! Bağışla bizi müferrah eyle güldür!

Hikmet Erbıyık, 30.08.2023,

LÜGATÇE:

Şâd: Neş’eli mutlu, şen Melâl: Estetik sanatsal duyguların çağrıştırdığı hüzünler, bu tür arı duygular… Visâl: Kavuşma, ulaşma... İzhâr: Açığa vurma, açıklama, beyan etme,… İfşa: Bir sırrı açıklama, bir hakikati açıklama, duyurma Esrâr: Sırlar, duygular…. Müşfik: Şefkatli Şifa-kâr: Şifa veren şifa bağışlayan

Meftun: Bağlanmış, gönül vermiş, gönlünü kaptırmış,…

Aşk-ı mecâzi: Bu cihana ait fani dünyevi duygularla birisini sevme, aşık olma

İşbâ: Doyurma, tatmin etme, isteklerini karşılama, Nâfile: Boş, faydasız, yararsız,…

Aşk-ı hakiki: Allah CC rızasını arayan bir sevgi, ebedi aleme ait duygularla birisini sevme, bu tarz ebedi duygularla aşık olma,… Müferrah: Ferahlanmış, huzura kavuşmuş, rahatlamış,