Hekimler şiddete karşı siyah giyindi!
Kocaeli Tabip Odası öncülüğündeki hekimler bugün Kocaeli Şehir Hastanesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada hekimler siyah giyindi.
Bugün, Kocaeli Tabip Odası, sağlık sektöründeki şiddet olaylarına ve ekonomik zorluklara dikkat çekmek amacıyla Kocaeli Şehir Hastanesi önünde bir araya geldi ve bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya "Hala susacak mısınız?" şeklindeki soru soruldu. Siyah giyinme eylemine, Tabip Odası Başkanı yanı sıra CHP Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, DİSK Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Tüm Bel Sen Şube Başkanı Erdal Karakuş ve birçok hekim de katıldı. Bu etkinlik, sağlık çalışanlarının sorunlarına ve yaşadıkları zorluklara kamuoyu dikkatini çekme amacını taşıyordu.
ŞİDDET MAĞDURLARINI ANDILAR
Açıklamayı okuyan TABİP Odası Başkanı Ayşe Engin Arısoy şu ifadelere yer verdi: “Beş yıl önce sağlıkta şiddet Nedeniyle Kaybettiğimiz Dr. Fikret Hacıosman'ı Saygıyla Anıyoruz. Şiddet Olmasaydı, Dr. Fikret Yaşayacaktı. Beş sene önce, Dr. Fikret Hacıosman'ı, görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucunda yitirmiştik. Dr. Fikret Hacıosman'ın ölümünün ardından da sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler için yüzlerce defa çağrı yaptık. Ancak çağrılarımıza kulak verilmemesi sonucunda her gün ama her gün Türkiye'nin farklı şehirlerinden akıl almaz şiddet olayları duymaya devam ettik.
“MAALESEF ACIYLA YAŞIYORUZ”
Yürüttüğümüz mücadele sonucunda adım atmak zorunda kalan Sağlık Bakanlığına; önerilerimizin yalnızca bir kısmını alarak çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal varoluşumuzu aşındıran, şiddeti körükleyen düşmanlaştırıcı politikalarla sağlık sistemi başta olmak üzere her boyutu kapsayan bütünlüklü bir değişim gerektiğini ilettik. Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya'nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Sonuçlarını maalesef acıyla yaşadık, yaşıyoruz.
“TOPLUMUN SAĞLIĞI BOZULDU
Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok ilaçlar, sayılan yapılamayansağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar, toplumun sağlığını bozdu. Toplumda artarak süregelen şiddet iklimi, sağlığımızı bozan, bizi yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları, hem bizi hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturdu. Aynı zamanda ülkeyi yönetenlere kadar uzanan nefret ve şiddet dili de sağlıkta şiddeti körükledi.
“SAYIN BAKAN HALA SUSACAK MISINIZ?”
Sağlık Bakanına yeniden sormak istiyoruz. Artık canımıza da kasteden bu sorunlarımıza karşı halen sadece tweet atmakla mı yetineceksiniz? Hekimlerin, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlar için tek yapabileceğiniz bu mu? Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Önceki gün Ankara EAH acil servisine silahla giren bir kişinin ateş etmesi sonucu, bir sağlık çalışanı kıl payı ölümden dönmüştür. Silahla hastaneye bu kadar rahat girip ateş edilmesi, Sağlık Bakanı ve diğer yetkililerin önlem alma konusunda harekete geçmeleri için yeterli değil midir? Sayın bakan, siz halen susacak mısınız? Sosyal medyadan mesaj göndermekten daha fazlasını yapacak mısınız?
“BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYE SABRIMIZ YOK”
Bir kişi daha eksilmeye sabrımız yok. Bir gün daha kaygıyla çalışmak istemiyoruz. Bir kere daha yaşatmak isterken ölmek istemiyoruz. Bu nedenle başlattığımız eylem sürecinde topluma çağrımızdır; Sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır. Randevu bulamamanızın, 5 dakikada muayeneye mecbur bırakılmanızın, eczanelerde kalem kalem ödeme yapmanızın, hastanelere ulaşamamanızın ve diğer bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim.”