Hem yalan hem de sanal dünya!
Kocaelispor Eski Başkanı Engin koyun bir dizi açıklamalarda bulunmuş,tüm transferleri Ertuğrul Sağlam’ın yaptırdığını ifade etmişti.
Ertuğrul Sağlam kalsın diyen tek kişi de kendisiymiş… Onu gönderelim diyenler şimdi kapıda karşılıyormuş.
Biz şampiyonluk istemiyorduk, hoca bir anda puanlar gelmeye başlayınca, şampiyonluktan bahsetmeye başlamış.
“Tangue daha fazla para kazanacağı için kalmak istemedi” de demiş, hatta “Zam yapalım” demiş maaşına…
Bu minvalde konuşmuş… Varsayalım hepsi doğru… Gerçi Engin Koyun’un ayak üstü ne kadar seri farklı konuştuğuna defa kez şahit olan biri olarak, şakayla da olsa dediklerini kabul edelim.
Bir yönetim düşünün o zaman… Bu transferleri Sağlam yaptıysa şuan tüm yönetimi yalancılıkla suçlamış oluyor…
Zira Ertuğrul Sağlam “Bir çok transferi ben yapmadım dedi…
Arada böyle ikilem varken bu yönetim neden koşarak tekrar Sağlam’a gitti ve kendisini “Kurtarıcı” olarak gördü?
Ertuğrul Sağlam Çorum maçında sonra “Yarından itibaren önümüzdeki senenin çalışmalarına başlayacağız” dedi.
Ancak kongrede yönetim değişirse ve Sağlam ile etmek istemez ise o zaman ne olacak?
Demek ki Sağlam’a yeni sezonun garantisi verilmiş!
Acaba garanti yönetimden mi yoksa Tahir başkandan mı?
Nereden bakarsan bak ortada kaos var.
Engin Koyun’un artık hiç bir sözünün bu kentte bir karşılığı yok.
Şu saatten sonra onunla ilgili konuşmak da mantıklı değil.
Şehir zaten her şeyin farkında…
Ama tekrar ediyorum. Kendisi, bu açıklamalarıyla kamuoyu Sağlam’a itibar suikastında bulunmuştur. Diğer konularda olduğu gibi, yanlış söyleme, dedikoduya ve iftira ile camianın önüne attı.
Böyle bir davranış sorunu olamaz!
Bir toplumda, şahitler huzurunda verdiği sözü “Vermedim” diyecek kadar hafızasını kaybedecek duruma gelmiştir.
FİNAL GİBİ MAÇA KOUAKOU İLE BAŞLAMAK
Gelelim Çorum maçına…
Biz klasik 4-2-3-1 dizilişiyle oyuna başladık. İkinci bölgede rakibi karşılayıp kazandığımız toplarla hızlı atak planladık… İkinci golü yiyene kadar da böyle devam etti.
1-0 gerideyken dahi rakibimiz ikinci golü aradı, biz ise uyuduk, yine en ufak sorumluluk alan tek bir oyumcumuz yoktu.
Maça 1 uzun süredir süre bulamayan Kouakou ile başlamak da çok garipti.
Koca 45 dakika topa dokunmadı. Doğal olarak ikinci yarıya başlamadı.
Yerine giren Beridze daha ilk deparda sakatlandı.
İnanılır gibi değil! Enteresan konular hep bizim mi başımıza gelecek?
KARAKTER KOYAMADIK
Bir takımın oyun gücü yoksa, oyuncu gücü devreye girer. Ama bizim tek bir oyuncumuz maça karakter koyamıyor.
Kaç maç oldu rakip seyrediyor.
Tamamen doğaçlama ve kaos futbolu oynuyor.
Duran toplarımızı dahi kullanamıyoruz! Kanat beklerimizin hücum katkısı sıfır, bari defansif katkı versinler diyoruz o da olmuyor.
Rakibin iki kanat beki oyun kuruyor, defans görevlerini yapıyor ve her atakta var.
Zaten aradaki farkı da bu durum belli ediyor.
Rakibimiz maça 4-1-4-1 düzeninde başladı.
Önde baskı yapacakları zaman bir orta saha, forvetin yanına gelerek bizim pasla çıkmamamızı engelledi.
Pasla çıkarken Yusuf Abdioğlu topu göbeğiyle yumuşatmak isterken top eline geldi, hakem penaltı verse kimse bir şey diyemezdi.
OYUN VE OYUNCU KALİTESİ?
Düşünün ceza sahası içinde, oyun kurarken pası yerden değil, göbek seviyesinde atıyoruz!
Baskı gelince de telaştan elimizle dokunuyoruz…
Aslında olay bile geneli özetliyor.
Oyuncu ve oyun kalitesi olarak hiç iyi durumda değildik.
Rakip hem taktiksel, hem oyunsal, hem organizasyon, bir de coşku olarak bizden çok daha iyi durumdaydı.
İkinci golden sonra baktık maç gidiyor,önde baskıya başladık, şuursuzca olsa da baskı işe yaradı.
Ancak pas kalitemiz çok kötü olduğu için karambolden bir kaç pozisyon oldu.
İkinci yarının en büyük hayal kırıklığı Candeias’ın penaltı golü yetmedi.
Bu sezon bitti. Futbol olarak Süper Lig’i hak etmedik.
Gözler genel kurulda.
Başlığımda da dediğim gibi…
Hem yalan hem de sanal dünya!