İmamoğlu vs Erdoğan

Muhalefetin seçim hezimetinin hemen ardından “değişim” diyerek CHP’de liderlik tartışmasının fitilini ateşleyen İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, şimdilik CHP’yi bir kenara bırakıp “İstanbul’a mühürlü” olduğuna karar verdi. CHP ile yola devam edecekse başka da şansı yoktu zaten.

İmamoğlu, iki nedenden CHP genel başkanlığına sıcak bakmaz. Birincisi böyle bir durumda İstanbul kaybedilirse yola mağlubiyetle başlamış olur ki bu kamuoyunda kabul edilebilir bir durum olmaz. İkincisi 2028’de “CHP ile mühürlü” bir isim cumhurbaşkanı adayı olarak seçmenin önüne çıkarsa başarılı olma şansı azalır

Belli ki Özgür Özel ile bir görev paylaşımı yapılmış. İmamoğlu İstanbul üzerinden Cumhurbaşkanlığına doğru yol alırken, Özel de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine geçerek küskün seçmenle partiyi barıştırmaya çalışacak.

Bu planın işlemesi öyle kolay değil. Ne Özgür Özel’in kurultayda Kılıçdaroğlu’na karşı kazanması kolay ne de İmamoğlu için İstanbul garanti. Özel’in başarısız olması İmamoğlu’nun şansını da azaltacaktır. CHP’nin delege yapısı göz önüne alındığında bu ihtimal daha yüksek görünüyor. Seçim yenilgisinin birinci müsebbibi olarak görülen Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimine yönelik tepkinin yerel seçimlerde katılımı etkilemesi hiç şaşırtıcı olmaz.

Bir de şu “İstanbul ittifakı” meselesi var. 2019’da neredeyse kendiliğinden oluşan bu ittifakın, 2023 seçim yenilgisinin ardından tekrar kurulabilmesi öyle kolay olmayacaktır. Türkiye’nin en fazla Kürt nüfusa sahip şehri olan İstanbul’da HDP’nin (YSP) aday çıkarması bile tek başına o ittifakın ölü doğmasına neden olur. Böyle bir durumda Kürt seçmen mutlaka fire verecektir. İYİ Parti seçmeni de bakalım bir kez daha CHP’nin adayı için sandığa koşacak mı? Kılıçdaroğlu taraftarı parti örgütleri İmamoğlu için çalışacak mı? CHP’li küskün seçmen motive edilebilecek mi?

Daha denkleme Cumhurbaşkanı Erdoğan girmeden koşullar İmamoğlu’nun çok lehine gibi görünmüyor, Erdoğan oyuna girdiğinde durum daha da zorlaşacak. Seçim zaferinin ardından ilk sözü “İstanbul” olan Erdoğan bu kez yarışa çok sıkı asılacaktır. Siyasi hayatının sonuna yaklaşan Erdoğan için İstanbul’u geri alıp varislerine bırakmaktan daha önemli bir hedef olabileceğini sanmıyorum.

İmamoğlu’nun da “Rakibimin kim olduğunu biliyorum” diyerek işaret ettiği Erdoğan, bunun için her şeyi yapabilir. Öncelikle siyasi manevralarla İmamoğlu’nun muhtaç olduğu ittifakı zayıflatmaya çalışacaktır. Binali Yıldırım gibi eskimiş bir ismi değil, parlak bir profili aday gösterecektir. Erdoğan’ın bu açıdan pek çok güçlü alternatifi var.

Son olarak da İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi için düğmeye basılabilir. Siyasi açıdan çok riskli bulunan bu adımın atılmayacağını iddia etmek mümkün değil. Erdoğan bugüne kadar “yapmaz” denen her şeyi yaptı, İstanbul seçimlerini keyfi bir biçimde tekrar ettirmek de dahil. Bu örnekte sonuç menfi olsa da çoğu zaman müspet sonuçlar da aldı. Böyle bir karar çıkarsa kimsenin sokaklara dökülmesini de beklemiyorum.

Eğer Erdoğan bu yola başvurmadan İstanbul’u kazanırsa, İmamoğlu’nun siyasi hayatı malulen emeklilik ile sonlanacaktır.