İngiltere'nin en ünlü kahini Shipton Ana ve Türkler ile ilgili kehanetleri!

İngiltere’deki Knaresborough kentinde Nidd Nehri yakınında yer alan ve taşlaşan kuyu anlamına gelen Petrifying Well ülkenin önemli simgelerinden biri olan gizemli bir şelaledir... Yüzyıllardır İngiltere'de ziyaretçi akınına uğrayan, 1600'lü yıllarda ziyarete açılan Petrifying Well şelalesinin suyu ilginç bir özelliği ile dikkat çeker. Şelaleden akan sular, altına bırakılan nesneleri birkaç ay içerisinde taşa dönüştürmektedir. Hatta şelaleyi ziyarete gelen insanlar taşa dönüşeceklerinden korktukları için suya dokunmazlar. İngiltere'de çok ünlü olan bu şelalenin etrafında taşlaşmış onlarca bitki, nesne ya da hayvan figürlerine rastlamak mümkündür. Petrifying Well şelalesinin nesneleri taşa dönüştürme sebebi ise suyun sahip olduğu yoğun mineral miktarıdır. Şelalenin taşlaştırdığı nesneler yakınlarda bir müzede sergilenmekte ve ziyaretçilere sunulmaktadır.

Sergilenen eşyalar arasında en değerli ve popüler olanı ise Kraliçe Mary’nin 1923’te şelaleyi ziyaret ettiği sırada bıraktığı bir ayakkabıdır. İngiltere'de çok ünlü olan bu şelalenin etrafında taşlaşmış onlarca bitki, nesne ya da hayvan figürlerine rastlamak mümkündür. Şelalenin bu kadar ünlenmesinde etkili olan bir başka detaysa İngiltere’nin efsanevi kâhini Shipton Ana’nın doğduğu mağaranın şelale yakınlarında yer almasıdır. Rivayetlere göre şelale etrafında yaşanan bu esrarengiz görüntü ve taşlaşan nesneler Shipton ananın kuyuyu lanetlemesi ve büyülemesinden kaynaklıdır. Kehanetleri ile Ünlenen Shipton Ana 1488’de taşlaşan kuyunun yakınlarında bir mağarada doğmuştur. Annesi ise doğum yaptığında sadece 15 yaşındadır ve bebeğin babası belli olmadığı için çocuğunu bir mağarada yıllar boyunca saklayarak büyütmüştür. Efsanelere göre bebekken cinler tarafından kaçırılan Shipton ana bir baca içinde bulunmuştur..

Shipton Ana, biçimsiz vücudu, çirkin burnu ve kambur sırtı nedeniyle hep alay konusu olduğu için insanlardan kaçarak yaşamını genellikle ormanda geçirmiştir. Hayatını bitkileri inceleyerek, ilaç ve iksirler hazırlayarak geçiren Shipton ana geleceği tahmin etme yeteneği ile ünlenmiştir. Ünlü kahin geçimini ölene kadar bu şekilde devam ettirmiştir. Shipton ana o dönemlerde pekçok hükümdarın, ülkenin akıbetini önceden bilmiştir. Kralların, kraliçelerin ölümlerini, yaşanacak önemli doğa olaylarını, küresel ısınmayı önceden tahmin etmiştir. Shipton ana'nın yüzlerce kehaneti 1614 yılında ilk defa kitap hailne getirilmiştir. Hatta 1561 yılında hayata gözlerini kapatan Shipton ana öleceği günü bile önceden söylemiştir.

Peki Shipton ananın geleceğe yönelik kehanetleri nelerdi? Ünlü İngiliz kahini Shiptin ana 1666'da meydana gelen büyük Londra yangınını önceden söylemiştir. Suların üstünde demir yüzecek derken gemileri, resimler hareketlenip canlı gözükmeye başlayacak derken sinemayı, gün gelecek Fransa ve İngiltere birleşecek, krallar korkunç şekilde konuşacak, vergiler yükselip, azalacak derken 1. ve 2. dünya savaşlarını kastediyordu. Fransa'nın üç kez kan dansı oyununa öncü olacağını söyleyen ünlü kahin halkın özgürlüğünden önce 3 zalim yöneticinin geleceğini tahmin etmişti. Robespierre, Napolyon Pentain...Shipton ana çok uzak zamanlarda kadınlar da erkekler gibi pantolon giyecek ve saçlarını kesecek demişti. İngiltere'nin bir yahudiyi kabul edeceğini söyleyen ünlü kahin aslında Bejamin Disraeli'yi işaret ediyordu. 3 uyuyan devin nefes alacğını söyleyen Shipton ana yanardağlardan bahsetmişti.

Dünyada olacak depremlerin şehirleri yutacağını söyleyen Shipton ana dünyayı suyun dolduracağını, gök gürültüsü ve şimşeklerin çakacağını, ateşin ise işini yapacağını söylemişti. Dünyanın çervresinde insanların düşüncelerinin uçacağını söyleyen Shipton ana aslında telsiz telefonları kastediyordu. İnsanların suyun altında yürüyeceğini söyleyen Shipton ana aslında deniz altı gemilerini kastediyordu. Shipton ana kendisine geleceğini danışmak isteyenlere özelikle gizli aşk, evlilik, sevgililik gibi konularda da gelecek bilgisi aktarıyordu. Atsız arabaların gideceğini söylerken otomobilleri anlatıyordu. Dünyada susuzluk ve kuraklığın hakim olacağını söyleyen Shipton ana okyanusların yükseleceğini işaret ediyordu.

İnsanın kuşlar gibi gökyüzünde uçacağını söylerken uçakları kastediyordu. Altının dere ve taşlarda akacağını hem de bilinmeyen topraklarda diyerek Amerika kıtasının keşfini işaret eden Shipton ana, Türkler hakkında da tahminlerde bulunuyordu. Dünyanın yarısının kana bulanacağını söyleyen Shipton ana insanların dağlara kaçacağını ve yumuşak topraklarda rahat bir yaşam süreceğini ve yeni hanedanlığın hazinesi olacağını söylüyordu.. Suda demir yüzecek, tahta kadar kolayca. Orada Türk oturduğu zaman, bu ülkeler şiddetli bir çekişmede kilitlenecek. Birbirlerinin yaşamlarını almaya çalışacaklar. Böylece kuzey güneye bölünecek, kartal aslanın ağzında. Vergi ve kan.. Zalim bir savaşa girecek her mütevazi kapıdan. diyerek kurtuluş savaşını işaret ediyor olabilirdi...