İnsan Hakları Günü’nde Filistin için yürüdüler
Gönüllü Kültür Teşekkürleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne dikkat çekmek adına İzmit’te Filistin için yürüdü. Yürüyüşün ardından açıklama yapan Gönüllü Kültür Teşekkürleri Başkanı Hanifi Akbulut, “Ne hazindir ki askeri, ekonomik ve siyasi anlamda büyük güçlere sahip olan İslam ülkelerinde üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlar” dedi.
İsrail’in Filistin halkını savaş hukukuna aykırı olarak katletmesi sonucu dünyada ve Türkiye’de tepkiler gelmeye devam ediyor. Gönüllü Kültür Teşekkürleri öncülüğünde Dünya İnsan Hakları Günü’ne dikkat çekmek adına Filistin için yürüyüş yapıldı. 180 sivil toplum kuruluşu İsrail’e karşı yapılan protestolara destek verdi. Yürüyüşe AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysel Tipioğlu, Ak Parti İl Başkanı Şahin Talus, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gönüllü Kültür Teşekkürleri başkanı Hanifi Akbulut, STK başkanları, üyeler ve vatandaşlar katıldı. İzmit Fevziye Cami önünden başlayan yürüyüş Anıt Park'ta sona erdi. Burada yapılan duanın ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Gönüllü Kültür Teşekkürleri başkanı Hanifi Akbulut okurken boykot çağrıları da dikkat çekti.
"17 BİNDEN FAZLA FİLİSTİNLİLİ ŞEHİT ETTİLER"
Akbulut, “Yıllardır Filistin'de büyük zulümler işleyen işgalci İsrail, 7 Ekim sonrasındaki süreçte ise saldırılarını daha da arttırdı. Gazze'de tam anlamıyla bir soykırım yapan işgalciler son 2 aylık süreçte 13 bine yakın kadın ve çocuk olmak üzere 17 binden fazla Filistinliyi şehit etti. İşgalciler Gazze'de insan haklarını ve savaş hukukunu hiçe sayarak kadın, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin saldırılarını sürdürüyor. Hiçbir sınır gözetilmeksizin yapılan İsrail saldırıları sebebiyle şu an Gazze'de hiçbir yer güvenli değil. Camiler, hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri, siyonistlerin hedefi oldu. Beyaz bayrak açan siviller dahi üzerlerine ateş açılarak katlediliyor. İşgalciler kullanılması, uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış bombaları Gazze'ye yağdırıyor.
"BM KARARLARI OBJEKTİF DEĞİLDİR"
Sosyal medya üzerinden ve televizyonlar üzerinden dezenformasyon uygulayarak Camilerin, okulların birer terör yuvası olduğunu iddia ederek bizleri kandırmaya çalışıyor. Ve bizler şahidiz ki, bizler biliyoruz ki, oraya sığınanlar sadece masum, sivil halklar. Bunun dışında camilerde, okullarda ve hastanelerde amacı dışında hiçbir şey yapılmıyor. İnsanlık tarihinde örneği az rastlanır bir zulüm tüm dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Birleşmiş Milletler kararları objektif değildir. Birleşmiş Milletler ve uluslararası ceza mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara işgalci İsrail, hukuku tanımıyor. Ne yazık ki dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adım ve adımlar atılmıyor.
"İSLAM ÜLKELERİ ÜSTLERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMİYORLAR"
Halkları işgalci İsrail'in zulümlerini yüz binlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederken ABD ve Batı dünyası yaşanan zulümleri görmezden gelerek hala işgalcilere verdiği desteği sürdürüyor. Şu an dünya insan hakları söyleminin hükmünün kalmadığı, zorbalığın küreselleştiği, soykırımın alkışlandığı, babaların evlatlarının cesetlerini poşetlerle taşıdığı, annelerin yavrularının bedenlerini kokladığı, insanların acılarını yaşamaya fırsat bulamadığı bir zamanı yaşıyor. İnsanlık vicdanını kanatan bu tabloda iki gün önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de acil ateşkes başarısı, ABD tarafından veto edildi. Böylece bir daha ABD bu son sınıfın suç ortağıdır ve ne hazindir ki askeri, ekonomik ve siyasi anlamda büyük güçlere sahip olan İslam ülkeleri de üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlar.
"İSRAİL HEDEFİNE ULAŞAMAYACAK"
Yalnızca vatanlarını teslim etmedikleri için ağır bedeller ödeyen, yakınlarını kaybeden, evlerini kaybeden ve hatta her an kendi hayatlarını kaybetme tehlikesi bulunan Filistinliler haklı davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinli kardeşlerimiz verdikleri mücadeleyle insanlığın onurunu korumaya devam ediyorlar Işgalci İsrail'in saldırıları bir kez daha gösterdi ki siyonizm yalnızca Filistin için değil başta Orta Doğu olmak üzere tüm dünya için büyük bir tehdittir. Tarih çok zalim devletler gördü. Tarih boyunca hiçbir devlet abadı olmadı. Her biri er ya da geçişin zulümlerin bedelini çok ağır bir şekilde ödediği ve nesillerine bugünlerin bir utanç, utanç olarak bıraktılar. İsrail de Allah'ın izniyle hedefine asla ulaşamayacak. İşgalci İsrail rejimi yaralıların tedavisini dahi engelliyor.
"SOYKIRIM SADECE FİLİSTİN'DE KALMAYACAK"
Bugün burada ben tüm Türkiye'de Kudüs sevdalılarıyla birlikte İsrail'in hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete harekete geçmeye çağırıyoruz. Ve İsrail'in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyorum ve diyoruz ki tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir. Bizler biliyoruz ki Filistin'de yaşanan soykırım sadece Filistin'de kalmayacaktır. Bu vahşetin sınırları büyüyecek ve tüm dünyayı saracaktır.
"MÜCADELEMİZİ TÜM GÜCÜMÜZLE SÜRDÜRECEĞİZ"
Filistin topraklarında yaşananlar Orta Doğu'da ortaya konulmaya çalışılan projenin adımlarından bir tanesidir. Din, din, ırk, aygıt etmeksizin, çocuk, kadın ve yaşlı ayırt etmeksizin, büyük katliamlar planlanıyor. Tüm insanları bunları görmeye davet ediyoruz. Gazze'de insanlar ölüyor. Mescidi Aksa'nın, Kudüs'ün, Filistin'in ve dünyanın özgürlüğü, siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için yapılan eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Bizler Türkiye'nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescidi Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar dünyanın her yerinde zulümler son buluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz. Çare artık doğrudan doğruyu insanlıktır. Yeni bir dünya için, insanlığın ayağa kalkma zamanı gelmiştir. Çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beşli çetesi dünya barışı için tehdittir.
"BOYKOT ÇALIŞMALARININ SINIRLARINI BÜYÜTELİM"
Dünyada insan hakları gününün bir hükmü kalmamıştır. Ve hani baş sözleşmesiyle İsrail kendi halkı esir düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında kendi halkını dahi acımadan katletmiştir. Bu boykot çalışmalarının sınırlarını büyütelim. Artık boykot ürünlerini satan, alışveriş yerlerinden alışveriş yapmamaya sizleri davet ediyoruz. Boykota katılmayan, boykota destek vermeyen, herkesi bizler boykot etmeye devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.