İslam'da içtihat kavramı

İslam'da "içtihat", bir hüküm veya mesele hakkında bilgi ve kavrayış sahibi bir uzmanın, Kur'an ve Hadis ışığında derinlemesine düşünerek karar vermesi anlamına gelir. İçtihat, İslami ilimlerde özellikle fıkıh (İslam hukuku) alanında kullanılan bir terimdir.

İslam'da içtihat kavramı

İçtihat nedir?

İçtihat kelimesi, Arapça "cehd" kökünden türemiştir ve "çaba göstermek, gayret etmek" anlamlarına gelir. İçtihat, bir fıkıh aliminin (müçtehit) belirli bir konuda varolan İslami kaynakları kullanarak yeni bir hüküm ortaya koyması sürecidir.

İçtihat yapabilmek için alimin belli başlı kriterlere sahip olması gerekir:

  1. Kur'an-ı Kerim'in tamamını bilmek ve ayetlerin nüzul (indiği) sebeplerini, muhkem ve müteşabih ayetleri ayırt edebilmek.
  2. Hadis ilmine vakıf olmak; Peygamber Muhammed'in (sav) sözlerini, fiillerini ve takrirlerini bilmek.
  3. Arapça diline hakim olmak; dilin gramerini, edebiyatını ve kelime anlamlarını bilmek.
  4. Usul-i fıkıh bilgisine sahip olmak: Yani fıkıh kurallarını ve metotlarını bilmek.
  5. İjma (alimlerin görüş birliği) ve kıyas (benzerlik yoluyla hüküm çıkarma) gibi fıkhi prensiplere hakim olmak.
  6. Toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını anlamak ve güncel meselelere dair bilgi sahibi olmak.

İçtihat, İslam toplumunun karşılaştığı yeni meselelere ve değişen şartlara cevap verme kapasitesini artırır. İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren alimler, içtihat yoluyla toplumun karşılaştığı yeni sorunlara İslami çerçevede çözüm aramışlardır. Ancak, içtihat kapasitesine sahip olan alimlerin (müçtehitlerin) sayısının azalması ve bazı tarihsel dönemlerde içtihadın kapatıldığına dair algılar, İslam dünyasında bazı tartışmalara yol açmıştır.

Kaynak: Irmak Gölnar
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız