İsrail'e tepki için toplandılar! "Türkiye'nin utancı"

Direniş Çadırı Gönüllüleri, bugün İzmit'te bir araya gelerek İsrail'in zulmüne tepki gösterdi. Sabri Yalım Parkı'nda düzenlenen basın açıklamasında, Gazze'deki saldırılar hatırlatılarak İsrail ile ticaretin 'katliama ortak olmak' anlamına geldiği vurgulandı. Kamuoyu baskısı sonucu İsrail'e ambargo uygulandığını belirten Direniş Çadırı gönüllüleri, dolaylı olarak devam eden petrol ticaretinin de bir an önce son bulması gerektiğini ifade etti.

'NORMALLEŞMEYE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Açıklamayı grup adına Murat Kurtuldu gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, "13 Temmuz 2024 günü, yani dün, katliamcı işgal rejimi Gazze’de yer alan bir mülteci kampını bombaladı. İsrail uçakları tarafından kampta yer alan çadırlara ve bir su damıtma tesisine yapılan saldırı sonucunda en az doksan kişi hayatını kaybetti. Bizler bu saldırıların normalleşmesine izin vermeyeceğiz. Bu katliamlara alışmayacağız. Amansızca yürütülen bu soykırıma direnmekten vazgeçmeyeceğiz.

'TÜRKİYE HAYATİ İLİŞKİLERİ SÜRDÜRÜYOR'

İsrail’i gerçekten baskı altına almanın yolları açıkça ortadadır. Mesele bu yolu takip edecek iradenin olup olmadığı meselesidir. Türkiye hala İsrail’e hayat veren ilişkileri sürdürmektedir. Siyasi yetkililer eğer Filistin Direnişi’nin Türkiye’yi savunduğunu öne sürüyorsa, eğer Filistin davasından yana olduğunu iddia ediyorsa yapılacaklar ortadadır. Şu aşamada kimse Türkiye’den Filistin Direnişi’nin askeri operasyonlarına dahil olmasını beklememektedir.

'POLİS ŞİDDETİ İLE SUSTURULMAYA ÇALIŞILIYORUZ'

Bizim aylardır meydanlarda dile getirdiğimiz, yer yer usulsüz müdahalelerle, gözaltılarla, polis şiddetiyle susturulmaya çalışılan talebimiz bundan çok daha mütevazıdır. Talebimiz, şu aşamada Türkiye’nin en azından İsrail’e yardım etmeyi kesmesinden ibarettir. Medyada boğulmaya çalışılan, derdest edilmemize yol açan, pankartlarımıza usulsüz müdahale edilmesine sebep olan, alanlardan süpürülmemizi, orantısız şiddetle, insanlık dışı muameleyle gözaltına alınmamızı sağlayan talebimiz budur. Türkiye’nin İsrail’le ilişkisinin kesilmesidir. Ülkemizin en azından İsrail’e yardım etmeyi terk etmesidir.

'TÜRKİYE'NİN UTANCI'

Bugün hala, tüm çağrı ve mücadelemize rağmen, tüm gayretimize ve ikazlarımıza rağmen, bugün hala, İsrail’e kullandığı ham petrolün yaklaşık yüzde kırkı Türkiye aracılığıyla ulaşmaktadır. Bakü – Tiflis – Ceyhan Boru Hattı üzerinden taşınan bu petrol, Türkiye’nin en büyük utancı haline gelmiştir. Türkiye bu utançtan kurtulabilir. Anlaşmaların elimizi kolumuzu bağladığı iddiası doğru değil.

'CAN SUYU OLMAKTAN VAZGEÇİN'

Tüm bunlara rağmen, bu acımasız, bu gaddar, bu zalim işgalci rejime, bu çocuk katillerine petrol nakletmeye devam etmenin hiçbir açıklaması olamaz. Hiçbir şekilde izahı mümkün değil. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz: İsrail’e petrol sevkiyatını durdurun. Bu soykırımcı, katliamcı, işgalci suç şebekesine can suyu vermekten vazgeçin. İsrail’in katliam makinesine yakıt temin etme utancından kurtulun. İsrail’de çok ciddi yatırımları olan Türkiye menşeili şirketler var. Bunların başında Zorlu Holding geliyor. Bu şirketler için caydırıcı yaptırımlar tayin edin. Halktan çaldıklarıyla büyüyen bu kapitalist suç makinelerinin anladığı tek dil iktisadın dilidir. İsrail’de iş yapmayı onlar için kârsız hale getirin" ifadeleri kullanıldı.