İYİ Parti ne yapmaya çalışıyor?

Bu sabah Ceren Bayar’ın Duvar’da İYİ Parti kurmaylarıyla görüşerek yaptığı bir haberi okudum. Meral Akşener’in Fatih Altaylı’nın programında “81 ilde aday çıkaracağız” çıkışının ardından partinin üst düzey yöneticileri ile görüşen Bayar, en son 26 Ağustos’ta Afyon’da yaptığı konuşmada yerel seçimde işbirliklerine açık kapı bırakan Akşener ve İYİ Parti’nin bu kapıyı birden bire neden kapattığını sorgulamış.

Parti kurmayları iki noktaya dikkat çekiyor. Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın İYİ Parti ile müzakere yapmadan adaylıklarını açıklamaları sözde rahatsızlık yaratmış. Haberdeki İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın Akşener’in Afyon konuşmasından sonra adaylıklarını açıkladıkları yönündeki ifade yanlış bir kere. İmamoğlu, Akşener’in konuşmasından önce, 15 Ağustos’ta o açıklamayı yaptı ve aday olduğunu da söylemedi, “yola çıkıyorum” dedi. Ayrıca hem İmamoğlu hem Yavaş, CHP’nin adayı gibi değil, ittifakın adayı gibi çok dikkatli bir konuşma yaptılar. İmamoğlu “İstanbul ittifakı”, Yavaş “rozetsiz başkanlık” vurgusu ile İYİ Parti’ye selam çakmıştı. İYİ Parti kurmaylarının İmamoğlu ve Yavaş’ı “siyasi nezaketsizlik” ile eleştirmesinin açıkçası hiçbir inandırıclığı yok. Gidip İYİ Parti’den icazet mi alacaklardı? Onlar İYİ Parti tarafından Cumhurbaşkanlığına layık görülmüş isimler değil mi?

İYİ Parti yöneticilerini rahatsız eden bir başka gelişme ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ankara ve İstanbul’da dominant parti CHP’dir” açıklaması olmuş. CHP’nin İstanbul’daki oy oranı yüzde 28,3 iken İYİ Parti’ninki yüzde 8. Rakamların bu kadar net olduğu bir durumla ilgili alınganlık göstermek de pek yerinde gelmedi bana. Akşener, her konuşmasında isim vermeden Kılıçdaroğlu’nu yerden yere vururken Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar Akşener’e ima yollu bile tek bir yanıt vermediğini, nezaketi elden bırakmadığını da hatırlarsak bu hassasiyet biraz fazla açıkçası.

Hiçbir ciddiye alınır yanı olmayan bu gerekçeleri bir tarafa koyalım, parti yöneticilerinden birinin Bayar’a söylediği şu söz bence İYİ Parti’nin stratejisizliğini ortaya koymaya yetiyor: “Birleşe birleşe kazanacağız’ güzel slogandı. Birleşe birleşe kazanamadık ama ayrışa ayrışa kazanma ihtimalimiz var. İktidara alternatif oluşturmak için ayrışmak gerekiyor.”

İnsanın aklına hemen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandığı 1994 yerel seçimleri geliyor. 12 partinin aday çıkardığı seçimde Refah Partisi’nin adayı olan Erdoğan sadece yüzde 25 oyla ipi göğüslemeyi başarmıştı. Bugün Erdoğan varsa, bu seçim onun siyasi kariyerinin önünü açmıştır. Ayrışa ayrışa kazanmak değil de kazandırmak diye bir şey var aslında!

İYİ Parti’nin bu oy oranı ve bu siyasetsizlikle, hiçbir hazırlığı olmadığını çok iyi bildiğimiz yerel seçimlerde herhangi bir yerde varlık gösteremeyeceğini, ama CHP’nin adaylarına kaybettireceğini söylemek hiç zor değil. Akşener de zaten olası başarısızlık için “Bedelini ödeyeceğim, tüm sorumluluk bana ait” dedi.

Keşke Akşener bu gözükara cesareti 2023 seçimlerine giderken gösterebilseydi. Mesela Kılıçdaroğlu ile başbaşa yaptığı onca görüşmeden birinde adaylık konusunu gündeme getirseydi. Kılıçdaroğlu’nun gözünün içine baka baka “Biz sizin adaylığınıza karşıyız” diyecek yürekliliği gösterebilseydi.

Akşener sorun çözemediği için sürekli sorun çıkaran bir lider olarak algılanıyor artık. Seçim hezimetinden sonra üç ay susan, konuşmaya başladığında ise artık kimsenin ilgisini çekmeyen seçim öncesi çekişmeleri anlatan Akşener, acaba ne zaman Türkiye’nin sorunlarına dair bir siyaset geliştirecek, Türkiye’ye nasıl bir iktidar alternatifi sunacak?

Bakmayın eleştiriyoruz ama aslında seçmenin de böyle beklentileri kalmadı muhalefetten. Ne İYİ Parti’den, ne CHP’den, ne diğerlerinden bir umudu var muhalif seçmenin. Seçmen için ha ayrışmışlar, ha birleşmişler çok da bir şey ifade etmiyor artık. Türk siyasi tarihinin en heyecansız seçimine doğru ilerliyoruz. Yoksulluğun giderek derinleştiği bir ülkede, siyasete yönelik böylesi bir bıkkınlığı yaratmak bizim muhalefetimize nasip oldu.