İyi Partili Serdar Kaman: Arap ve Körfez coğrafyası Türkleri örnek alıyor
İyi Parti - CHP ittifakının 2019 Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Serdar Kaman’dan çarpıcı açıklamalar: Tam da Arap ve Göçmen düşmanlığının pompalandığı, ırkçılığın hortlatılmaya çalıştığı bu dönemde Kaman’ın sözleri dikkate değer…
2019 yerel seçimlerinde İyi Parti-CHP ittifakının Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Serdar Kaman, mesleki hayatını birkaç yıldır Kuveyt’te sürdürüyor. Kuveyt’te doktor olarak görev yapan ve öğrencilere dersler veren Serdar Kaman, ailesinin yanına geldiği Türkiye tatilinde, Nokta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan ile bir araya gelerek, gündeme dair soruları yanıtladı. Tam da ırkçılık ve Arap düşmanlığının pompalandığı bir dönemde, Türkiye’nin Kuveyt’teki bir gözü olan Serdar Kaman, dikkate değer açıklamalarda bulundu. Röportajın ilk bölümünde hem İyi Parti’yi hem de Kuveyt ve Arap coğrafyasının Türkiye’ye bakışını konuştuk. (Birinci bölüm)
BUGÜNLERE TIRNAKLARIYLA GELDİ
-Pazartesi günü İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile görüşeceksiniz. Neler konuşacaksınız? Ayrıca hem ben İyi Parti’nin bugünkü durumunu ve siyasetteki pozisyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İyi Parti sizce neler yapmalı?
Pazartesi günü genel başkanımıza hayırlı olsun ziyareti yapacağız. Kendisinden bir randevu talep ettim. Sağ olsun kabul buyurdu. Hem Kocaeli’yi hem de Türkiye’nin genel siyasetini konuşacağız. Kendisi benim sevdiğim, saydığım bir lider. Bugünlere tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş, siyasetin içerisinde uzun yıllar yoğrulmuş, yorulmuş ve kendisine bir hedef koyarak o hedef doğrultusunda genel başkanlığına oturmuş bir kişi. Ve genel başkanlığı hak etmiş bir kişi. Siyasi tecrübesi de oldukça yüksek. Dervişoğlu liderliğinde İyi Parti’nin Türk siyasetinde hak ettiği yere oturacağına inanıyorum.
YÖNÜMÜZÜ BATIYA DEĞİL DOĞUYA ÇEVİRMELİYİZ
İyi Parti yönünü, gözünü batıya değil doğuya çevirmeli. Birleşik Türk Devletlerinin kurulması yönünde çaba sarf etmeli. Bizim Avrupa Birliği sevdasından vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorum. 50 yıldır kapısında beklediğimiz AB’nin bizimle iş birliği yapmak istemediğinin açıkça ortaya çıktığını düşünüyorum. Bizim artık muasır batı medeniyeti hedefinden vazgeçip, muasır Türk medeniyetini bütün dünyaya yayma hedefimizin olması gerekiyor. Türkiye’nin büyük bir potansiyeli olduğuna ve geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum.
50 YIL ÖNCEKİ EMİR ALAN TÜRKİYE YOK
Türkiye bundan 50 yıl öncesinde olduğu gibi verilen emirleri yerine getirme ülkesi değil. Türkiye’nin düzene uyan bir ülke olmaktan çıkıp, yeni bir düzen kurabilmesi gerekiyor. Bu yeni düzenin de dünyanın 16 Milyar kişiye ulaşacağı düşünülürse, Birleşik Türk Devletleri’nin önemi ortaya çıkıyor. İyi Parti’nin de politikalarını bu yönde geliştirmesi gerekiyor.
ARAP DÜŞMANLIĞI BİR YERE GÖTÜRMEZ
-Kuveyt’te yaşıyorsunuz. Oradan baktığınız zaman Türkiye’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin dışarıdan görünüşü nasıl? Mesela ülkede Arap düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden bir politika inşa edilmeye çalışılıyor. Bu tip üzücü gelişmelerin Kuveyt’teki yansıması nasıl?
Ben net bir şekilde Arap düşmanlığının yanlış olduğunu düşünüyorum. Araplar bizim kardeşimizdir, din kardeşimizdir. Arap düşmanlığı yapmak bizi hiçbir yere götürmez.
KUVEYT YÖNETİYOR, TÜRKİYE DE YÖNETEBİLİR
Kuveyt’te gerçek Kuveytli nüfusu 1,5 Milyon, yabancı nüfusu 3 Milyon. Kuveyt bunu idare edebiliyor. Kendi nüfusunun iki katı göçmen kitlesi olmasına rağmen idare ediyor. Neden? Kendini güçlü hissediyor. Bir planlaması var. Türkiye’nin de yaklaşık 15 Milyon civarındaki göçmen sayısını yönetebileceğini düşünüyorum.
IRKÇILIĞA VARAN BİR TEPKİ
Şunu söyleyeyim: Bu göçmen kitlesinin Türkiye’ye getirilmesi bir yanlıştı. Ama bu kitlenin tekrar geri dönmesi için ırkçılığa varan bir düzeyde tepki koyulması da yanlı. Bundan sonra yapılması gereken var olan göçmen kitlesinin, Türkiye’ye adaptasyonunu temin etmek diye düşünüyorum. Ben gördüğümüz manzaraları reddediyorum. Olmaması gerektiğini düşünüyorum.
TÜRKİYE’NİN ETKİ ALANI
-Kuveytliler Türkiye’de körüklenmeye çalışan Arap düşmanlığına nasıl bakıyor?
Kuveytliler Türkleri ve Türkiye’yi çok seviyor. Kuveytliler Türkleri, Müslüman Avrupalı olarak değerlendiriyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla Türklerin yaşam stilleri, Kuveytlilerin yaşam sistemini ve düşünce dünyasını çok etkiliyor. Suudi Arabistan’da da Kuveyt’te de Birleşik Arap Emirlikleri’nde de Türkiye etkisi hissediliyor.
TÜRKLER GİBİ DÜŞÜNÜP, YAŞIYORLAR
Bu coğrafyadaki insanlar Türkler gibi düşünmeye, Türkler gibi yaşamaya, Türkler gibi hareket etmeye başladılar. Sadece Körfez ülkelerinde değil, bu söylediğimi Orta Asya’da da gördüm. Türkiye’nin sofi power dediğimiz yumuşak gücü, o coğrafyayı da etkilemiş, hatta Amerika kıtasına bile ulaşmış vaziyette.
IRKÇILIK ÇOK ZARARLI
Tek noksanımız, kendimize olan güvenimizin eksikliği. Kendimize güvenmeliyiz. Biz bu kapasiteye sahibiz. Arap düşmanlığı vesaire, ırkçılık Türkiye’nin dünya coğrafyasındaki etkisine zararlı işler. Ben ırkçılığı, Arap düşmanlığı ya da adına ne derseniz, tümüyle reddediyorum.
— DEVAM EDECEK —